SONNOKTA SELAY SAYKAL - KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Yönetimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ertuğ Düzgüneş, doğadaki her canlının bulunduğu yerin kapasitesine göre gelişme gösterdiğini söyledi. Düzgüneş, “Ortamda refah varsa, bol miktarda tüketecek balık varsa bunlarla beslenen canlılar nüfuslarında artış olacak şekilde davranış sergiler. Karadeniz’de balık stoku azaldıkça bu canlılar zaten aç kaldıkları için ağlara gelip ağlardaki balığı tüketmeye çalışıyor veya göç edip başka bölgelere geçiyorlar. Bu yönüyle baktığımızda yunus popülasyonundaki artış hızı azalmıştır. Her iki yılda bir üreyen canlılar üç yılda bir üremeye başlıyorlar. Bunlar insan metabolizmasına çok yakın davranış gösteren canlılar. Ortamdaki olumsuz koşulları dikkate alarak kendi metabolizmalarını buna uydurarak adapte olmaya çalışıyorlar.” diye konuştu.

AVLANSIN ÖNERİSİ ABESTE İŞTİGAL
Dünyadaki deniz memelilerinin korunması için yapılan anlaşmalara Türkiye’nin de dahil olduğunu belirten Prof. Dr. Düzgüneş, “‘Accobams’ diye bir kuruluşa üyeyiz. Bu kuruluş, deniz memelilerin dahil olduğu canlıların korunmasını amaçlayan bir kuruluş. Türkiye bu anlaşmayı 2017’de imzaladı, 2019’da dönem başkanlığını üstlendi. Böyle bir anlaşmaya imza atmışız, BERN konvansiyonuna imza atmışız ama ‘Biz bunu tanımıyoruz bunları avlayalım ve bu yasağı tanımayalım’ olmaz. Böyle bir şey yok. Uluslararası anlaşmalar devamlılığı olan şeylerdir. Dünyada yunus avcılığı yapan ülkeler de bu uygulamayı bıraktı. Dünyada avcılığını sürdüren ülkeler bile teker teker bunları yasaklamaya başladı, Norveç yunus avcılığını yasakladı. Japonya hemen bu kararı tümüyle uyguluyor. Böyle bir ortamda sizin ‘yunus avlayalım’ demeniz abesle iştigal.” dedi.

MARTI DA, KARABATAK DA BALIK YİYOR
Denizde balık stoklarının azaldığını belirten Prof. Dr. Düzgüneş, “Denizde balık varsa balıkçı bir seferde 100 ton da balık kaldırılabilir, balık yoksa ağı boş da çıkabilir. Gemiler, av araçları büyüdü, denizde bunları destekleyecek canlı varlığı kalmadığı için yaptıkları masrafları karşılayamıyorlar. O zaman da ‘yunuslar bizim balıkları yiyor’ deniliyor. O zaman martıları, karabatakları ne yapacağız? Balıklarla sadece bunlar mı besleniyor? Bunların hepsini yok etmeyi kendinize nasıl hak görebiliyorsunuz? En büyük yanlışlık bu.” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi