Her yeni başlangıç, yeni bir umudu yeşertir bi- zim dünyamızda diyerek başlamak istiyorum.
YENİDEN...

Farkındayım, farkındasınız süreçten kaynaklı! bir ayrılık girdi araya ve ayrık otlarını derlemekle geçti en değerli zaman...
Cesaret yüzleşmektir, yüzleşmek ise kendi sorumluluğunu yüklenmek ve özgürleşmektir. Kendisiyle ve toplumuyla yüzleşebilmek en çok yaraşandır bize dostlarım.
Ölüm ayinlerinin gökkubbeyi inletip, Ağzı süt kokan bebelerin dahi tecavüze uğrayıp, ölüme terk edildiği süreçlerde;
Zordur elbet bu sorumluluğu üstlenmek... Gücüngölgesine sığınıpkoşulsuzbiatetmenin sağladığı olanaklardanvazgeçmek,“ben buyum”deyipaçığaçıkmak,özgürce yaşamak!..
Yaşamı, zafer ve yenilgilerle tanımlamayı reddetmek, “kıdemli” tetikçilerin cirit attığı bir ortamda “varım, buradayım” deyip YENİDEN selamlıyorum ak sayfaları ve sayfa dostlarımı...
Ülkemizin içinde bulunduğu süreç, kendi iç çelişkilerini kaçınılmaz olarak yeni bir döne- mece taşırkenvarılanbiruçnoktadır!..Vebu “uç nokta” aynı düzlem üzerinde yaşanan bunalımı hem doğrulamakta hem de olabildiğince derinleştirmektedir.
Ekonomiden siyasete, Güvenlikten diplomasiye, bütün yaşam alanlarını doğrudan etkileyen bunalım balcıkla sıvanmayacak denli yalın bir gerçeklik.
Piyasaya istenildiği kadar “suikast” ya da “darbe” planları açılıp saçılsın, istenildiği kadar başka taraflarda suçlu arayışına gidilsin, sonuçta tüm bu acı reçetelerin bedelini gariban yurttaşlarımız ödeyecek olduktan sonra, beyzadele rimize ne gam!.. Uzun bir süredir, emperyalistlere “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye orada yerini alır” diyebilecek bir devlet adamı arayan Ankara, şimdilerde bu seslenişe öykünen, bilinmeyen ve beklenmeyenlerle yüklü sinirli bir seslenişle yeniden sarsılan bir Başkent hüviyetine büründü!
Ölçüsüz ve tehditkar söylemler.. Meydan okuyan ziyaretler!.. Sert bir karşılık ve ardın- danUdönüşleriylesarmal beklenmedikkarşı ziyaretler!
Monşerlere bırakılmayacak denli ricalar, ricacılar... Kısacası bizce, bilinmeyenlerle, beklenmeyenlerin ortaklaşa dokuduğu, flu ince bir örgü!
Sonuçta, Türkiye’m, sevgili ülkem dış dinamikler ve iç çelişkilerinin zorladığı tarihsel bir dönemece bilerek ve istenerek itilmektesin... gerçeğin saati çaldığında buna hiç kimse boşuna şaşırmayacak olsa da !..