Bir haber okudum sizlerde okumuşsunuzdur… Muğla’da plaja helikopter indi, içerisinden inen kişiler kenarda bulunan restorana giderek yemek yedi.

Vay be adam da ki havaya baksana. Yemek yemeye helikopter ile gidiyor. Senin ben pervanen olayım “he mi!” Bunun aslında görmemişlik olduğunu biliyorsunuz değil mi? İçinden kim çıktı bilmiyorum, o kadar araştırmadım ama ilk haberi okuyunca “Vay be enayiye bak, sırf helikopter ile yemek yemeye gittiler şeklinde konuşsunlar diye, hava yaptı.” Sonrada ne düşündüm, düşünsenize helikopterin pilotunu. Kumsala alçalıyor o ara altta biri güneşleniyor. Korna çalıyor ve el işareti yaparak, “Az çekil de inek kardeş(!)” Ya var ya ne mizah ne mizah. Alttan yukarı güneşlenirken üzerine helikopter inen vatandaş ise, “Vay be bizim memleketin sivrisinekleri ne kadar büyüdü. Yediler, yediler bak ne hale geldiler eskiden sadece küçük dışkılara konardılar şimdi ise bak plajda konacak yer bulamadı bana konacaklar. Ulan ben neyim?” Bu harekete benden tam beş yıldız. Bu zamana kadar gördüğüm en büyük görgüsüzlük. Bu nedenle artık favorim bu hadise. 

Günün sözü
“Ayranı yok içmeye, pervaneli ile gider gezemeye.”

*** 

NE NATO’SU “BE” KARDEŞİM?
Geçtiğimiz günlerde NATO zirvesi yapıldı. NATO ülkelerinin başkanları bir araya geldi.  Türkiye’de burada yerini aldı. Bu zirveleri biliyorsunuzdur. İşte bu yıl nereye savaş açsak, kaş kişiyi öldürsek, nereyi sömürsek, kimleri evsiz bıraksak, üçüncü dünya ülkelerinin başına nasıl bir çorap örsek, “falan filan inter milan.” İnanın böyle şeyler konuşuyorlar. Bunun aksi için bir şey konuşmuyorlardır. Ertesi gün de hemen hemen Türkiye’de ki gazetelerin tamamı zafer çığlıkları atan yazılar kaleme aldılar. Birkaç anti NATO’cu hariç. Sözüm övenlere: “Lan cıvatalar!” Türkiye’nin en büyük hayrı NATO’dan kurtulması olur. Bunu 50 senede göremediniz mi? Biz şimdi Afganistan’da ileri uç karakolu olacağız, “Türk Ordusunu” Amerikalı askerler ölmesin diye oralara göndereceğiz. Kimin kanı akacak, mazlum coğrafyanın. Neden? Amerika ve İngilizlerin çıkarı için. Kim silah başı yapacak,  kim ölecek Türk askeri. Ulan bir kere de şu Amerika’ya yok deyin be. Bir git deyin. Ayıptır günahtır. Ama bizim aydın yazarlara bakın. Aman Allah’ım babalarını böyle savunmazlar.

NATO’cu dürzüler. İlla bir yere barış getirilecekse, ya da dünyanın genel güvenliğini tehlikeye düşüren bölgelere müdahale edilecekse Washington DC,  Berlin, Paris’e askeri yığınak yapabilirler. (Londra seni unutmadım. Merak etme sana da yazdım bir şeyler.) “Bak ciddiyim “Lan NATO” duydun mu? Tamam.” Harbi dünyanın güvenliğini düşünüyorsan bu şehirlere barış gücü gönder. Mesela Washington DC’de terörist sığınağı var “Beyaz Saray” onun etrafını sarabilirsin. BM askeri güç oluştursun mesela Paris’e gitsin. Orada askeri önlem alın “Ahlak Fakirleri.” Nasıl ama çözüm süper değil mi? Bu dediğimi yapın, görün. Dünyanın genel güvenliğini korumuş olursunuz. Tüm fitne fesat buradan çıkıyor. Birinci İnsanlık çıkarması adı altında NATO zirvesi yapalım. Orduları toplayalım Londra’ya varalım. Avam Kamarası’nı saralım. Kimse dışarı çıkmasın oradan. Bak bakalım bir tane terör olayı oluyor mu dünyada. Size ne isim takmıştım ben, “Ha!” cıvata. Cıvatalar, contalar siz bir gün önce başlık atın, “NATO’nun bize yararı yok.” Bir gün sonra işbirliği yapın çıkarlarınız doğrultusunda hemen öyle oldu böyle oldu. Herif olun.  NATO katildir, ABD terör devletidir. Bitti işbirliği yapan da, onlarla aynı yorgan ile örtünende onlardandır. “Öptüm bay.”

Günün Şiiri
Bütün NATO’cular toplantı, toplantı.
Sordu nereler bombalandı, bombalandı, bombalandı.
Kaç kişi öldü ağladı ağladı.
Kaç ülke parçalandı, parçalandı.

*** 

BAK ŞU HIRSIZA!
Bu ülke zıvanadan çıktı. Manyaklaştı. Terbiyesizleşti. İstanbul’da Kaçakçılık Şube Müdürlüğü operasyon düzenliyor. Yurt dışına “Çalıntı Kanser” ilaçlarını satan bir arsız var. Bak şu işe arkadaş. Türkiye’de tedavi gören kanser hastalarının ilaçlarını çalan arsız, ilaçları yurt dışına satıyor.

Şimdi ne diyeyim ben bu adama kardeşim. Lütfen siz söyleyin. Bu adam bana göre kürek mahkûmu yapılarak bir kayık ile birlikte Trabzon-Sochi arasında ölene kadar kürek çekerek gidip gelmeli. Saçları komple kazınmalı, başına martıların sevdiği balık yağı sürülmeli.

Kürek çekerken diğer taraftan martılar “Vak, Vak” diyerek bunun başını “guduklamalı(!)” Harbi güzel işkenceymiş ha. Tebrik ettim içimde ki, arsız terbiyecisini. Aferin ona. “Bu arsız bilmem ne” hemen vatandaşlıktan çıkarılsın.