Her yönetimde olağandır.

Göreve gelen herkes, kendi çalışma ekibini kurmak ister.

Çünkü çalışma ekibini değiştirmeden işleyişi değiştirmek mümkün değildir.

TİSKİ’de de bu anlayışla görev değişiklikleri yaşandı.

Akabinde bu değişiklikler arasında gücü elinden alınan bir ismin eşi Genel Müdürü darp etti.

Tasvip edilmeyecek, kınanacak bir davranıştır bu.

Güç elden gitti diye başvurulan kaba kuvvetin hiç kimseye faydası olmaz çünkü.

***

KURULMUŞ DÜZEN BOZULDU
Peki görevden alınan isme iddia edildiği gibi “baskı uygulandı mı” diye soranlar olacaktır muhakkak.

Olay sadece, başta da belirttiğim gibi göreve gelenin ekibini ve yol arkadaşlarını seçme meselesidir.

Ve kurulmuş düzeni bozma girişimidir.

Her yeni yönetim ekip arkadaşlarını seçmekte özgürdür ve TİSKİ’de de aynı yol izlenmiştir.

Bunun da yanında, görevinden alınan isim defalarca izin ve rapora başvurmuş bunları da karşı cevap almadan onaylatmıştır.

İddia edildiği gibi eğer ortada bir psikolojik sorun varsa yaklaşık dört aydır izinde psikolojisini toparlayamayan bir kişi yeni on-on beş günlük izinle yine toparlayamazdı zaten.

Bunu kestirmek için tıp doktoru olmak gerekmez.

Burada gücün elinden alınması ve bunu kabullenememek var.

Siyasi gücü kaybetmek var.

O kaybın altında da ezilmek var.

***

İSTİFA ERDEMDİR
Eğer tek gaye çalışmak ve çalıştığın kuruma faydalı olmak ise bir görevden alınıp başka bir göreve verildiğinde orada da pekâlâ bunu yapabilirsin.

Haksızlığa uğradığına inanıp çalışmak istemiyorsan da istifa eder gider hukuki hakkını ararsın.

Ancak, “yok benim düzenim bozulmasın, böyle devam edeyim” mantığıyla hareket etmek özellikle din kisvesi ile ön plana çıkanlara hiçbir şey katmaz.

Ondan da öte, bir şeyler alır götürür!

Kul hakkı var, unutmamak gerek.

***

ŞUNU DA BELİRTELİM…
Belirtmeden geçmemek gerek.

Görevden alındığından dolayı beğenilmeyen iş için o kadar bekleyen var ki bu şehrin sokaklarında.

Hem de liyakat ise liyakate, ehliyet ise ehliyete hâkim birçok cevher.

Beğenmiyorsanız boşaltın koltuğu, dolduran muhakkak çıkar.

***

BASAMAKLARI ÇIKARKEN İYİYDİ
Bugün o ismin görevden alınmasını eleştirenler de yok değil.

Peki bu gibi isimler belediye yönetiminde basamakları üçer beşer atlayarak çıktığı günlerde neden iki kelam edilmedi.

Bugün haktan hukuktan bahsedenler neden bunları o gün gündeme getirmedi acaba?

İşler iyi gidince sus pus, kötüye dönünce teyakkuz.

İşte bu anlayıştır ülkeyi bu hale getiren.

PARTİ MESELESİ
Bir de bu olayı kaşıyanlar yok değil tabi ki.

AK Partili belediyede AK Partili kıyımı yaşanıyor gibi ifadeler kullanılıyor.

Bir ismin AK Partili olması demek görev değişikliği yaşanmayacağı anlamına mı gelir?

Akıl vermek imkânsız.

Bunu gündeme getirenlerin psikolojisi de görevden alınan o isimden farksız anlaşılan.

Onlara da çok görmemek lazım.

***

VARDIR BİR SEBEBİ
Söz partiden açılmışken konuyu oradan kapatalım.

Gördük ki yaşanan darp muhalefet tarafından dahi kınanırken AK Parti il teşkilatı bu olayla ilgili bir açıklama yayınlamadı.

Sosyal medyada takipçi toplamak için bile topyekûn hareket eden teşkilat, seçilmiş belediyesinin atanmış genel müdürüne yapılan saldırı için sessizliği tercih etti.

Şehir kınama bekledi, yapmadılar ya da yapamadılar.

Vardır bunun da muhakkak bir sebebi.