Anadolu’da, toprak damlı bir evde,

Gülcemal üstüne türküler söylenir.

Süt akar cümle musluklarından,

direklerinde güller tomurcuklanır.

Anadolu’da, toprak damlı bir evde çocukluğum,

Gülcemel’le gider İstanbul’a,

Gülcemal’le gelir.

Aşka bahseder Bedri Rahmi Eyüboğlu Gülcemal Gemisi’nden mısralarında. Dünyanın en uzun çalışan gemiler arasında ikinci sırada yer aldı bu özel gemi. Balkan savaşı, 1. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı’nda asker taşıdı, yüzlerce limana yolcular götürdü. Çok güzel bir gemiydi Gülcemal. Gezinti güvertesinin üstünde köşk şeklinde bir kütüphanesi vardı. Vapurun baş tarafına bakan kısmında büyük bir piyano ve ayna bulunur, kütüphanenin duvarına her sabah saat 9’da bir cetvel asılırdı. Bu cetvelde kalkış limanından kaç mil uzaklaşıldığı, varış limanına kaç mil kaldığı gibi seyirle ilgili güncel bilgiler yer alırdı. Geminin içinde çiçek yetiştirilen bir bahçesi vardı ve yemek masalarına her gün oradan taze çiçek getirilirdi. Gülcemal geminde her gece konserlerin düzenlenirdi. Aşklar bir başka yaşanırdı o gemide. 

Trabzon Beşirli mevkiinde bu özel geminin adı bir projeye verildi. Gidenin yerine gelen Büyükşehir Belediye Başkanı vatandaşın baskısı sonucu kolları sıvadı gibi görünüyor. Başkanın proje ile ilgili yaptığı açıklamada yine ticari kaygıların öne çıktığı ve Trabzonlu’ya dar alanlar kalacağı kanaatindeyim. Hâlbuki Gülcemal öyle miydi? Yaşatmak istiyorsanız Gülcemal’i tamamıyla ticari kaygısız, kent halkına hizmet eden; Gülcemal Gemisi gibi bahçesi, kütüphanesi, konser alanları, gezi alanları, yeşilliklerle dolu bir yer yapın. Yapın ki, gidenden daha fazla sevilin ve torunlarımız size dua etsin.

ANLAYAMIYORSUNUZ BU KENTİ!
2009 yılı yerel seçimlerinin sonuçları açıklandıktan bir gün sonra CHP İl Başkanlığı’nın kapısında haber kovalıyordum. Tam o sırada bir vatandaşın isteğini, bir yöneticinin üst perdeden ret edişine şahit olmuş ve çok şaşırmıştım. Halkla bütünleşmek, vatandaşa yardımcı olabilmek bu olmamalıydı bence. Aradan 11 yıl geçmesine rağmen bu zihniyete sosyal medya üzerinde tekrar rastladım. Vatandaşın haklı isyanın karşı, seçilmiş belediye meclis üyesinin, “E biraz da vatandaş şikâyetçi olsun.” sözleri tekrar beni o günlere getirdi. Vatandaş şikâyetçi olacaksa neden sandığa gidip sizi seçti ki? Yok, bu kadar yorulacaktınız neden sıralamaya girebilmek için her yolu denediniz? Bu kafa olmaz, kafanıza sahip çıkın lütfen.

TRABZONLUNUN VEKİLLERİ
Adnan Günnar:
Trabzon ile ilgili yazılı soru önergesi yok, Trabzon ile ilgili genel kurul konuşması yok.

Ahmet Kaya: Trabzon ile ilgili yazılı 12 soru önergesi var, Trabzon ile ilgili genel kurulda 10 üzeri konuşması var.

Bahar Ayvazoğlu: Trabzon ile ilgili yazılı soru önergesi yok, Trabzon ile ilgili genel kurul konuşması yok gibi.

Hüseyin Örs: Trabzon ile ilgili yazılı 14 soru önergesi var, Trabzon ile ilgili genel kurulda 7 konuşması var.

Muhammet Balta: Trabzon ile ilgili yazılı soru önergesi yok, Trabzon ile ilgili genel kurul konuşması yok.

Salih Cora: Trabzon ile ilgili yazılı soru önergesi yok, Trabzon ile ilgili genel kurul konuşması yok gibi.

ABDULLAH AVCI’NIN MOTİESİ
Abdullah Avcı Trabzonspor’un kontrolünü tamamen ele almadan önce dinamikleri öğrenmeye çalışıyor ki, doğru bir yol izliyor. Ahmet Suat Özyacı ziyaretinden sonra kulübün tarihini yakından görmek, hissetmek başarılı bir adım bence. Trabzonspor’da başarılı olabilmek; kenti solumak, çay ocağında oturmak, uzun sokakta yürümek, her ne kadar yok edilse de Avni Aker’i gezmek demek. Trabzonspor’da başarılı olabilmek korkusuzca sırtını Trabzon’a ve Trabzonspor’a vermek demek. Şota Arveladze, “Futbolcu ile kent birleşmeli, artık her ilçede idman yapağız.’’ diyerek, Ünal Karaman Trabzonspor bekçisi Kenan emicenin ismini vererek aslında bütünleşmeye çalışıyorlardı. Yaptırmadılar! Onlar başaramadı ama Avcı girdiği bu yoldan geri dönmemeli. Bizim yüzümüzü kara çıkarmalı.

ZİYA GÖKALP
Diyordu: “Halk bahçe, biz bahçıvanız; 

Ağaçlar gençleşmez aşıdan yalnız; 

Evvelâ ağacı budamak gerek, 

Aşıyı sonradan ulamak gerek.”