Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye Gençlik Zirvesi'ne  katıldı. Burada yaptığı konuşmasında gençlere önemli mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

Devletin de toplumun da STK'nın asli görevi gençliği tanımlamaktan ziyade, tanımaya, anlamaya, onlarla empati kurmaya çalışmaktır. Kendi alanında özgün bir çalışma olan Türkiye Gençlik Profili Araştırması'nın ilgililerle paylaşılmasını son derece önemli görüyorum. 
 
8 bin genç ile yapılan araştırmanın çıktılarının, gönüllü kurumlarımız başta olmak üzere üniversitelerimiz ve ailelerimiz için yol gösterici olmasını diliyorum. İçerik ve yöntem itibariyle bu çalışma imza atan akademisyenlere, gençlerimize teşekkür ediyorum.
 
Araştırma sonuçları da gösteriyor ki gençlerimizle sürekli yüz yüze görüşmemiz, konuşmamız, birbirimizi anlamaya çalışmamız şart. Cumhurbaşkanı olarak işte bu sebeple gençler tarafından düzenlenen etkinliklere hep özen gösterdim. Özel bir önem verdim, vermeye de devam ediyorum. 
 
Devletin de toplumun da asli görevi gençleri tanımlamaktan ziyade anlamaya çalışmaktır. Gençlerimizin hızına ayak uyduramazsak, geride kalmaya mahkum oluruz. Değişimi, gençlerimizin beklentilerini önceden görerek politikalarımızı belirlemeliyiz. Gençlerin hayal dünyasını yasaklarla çevrelemeyi değil, genişletmeyi hedefliyoruz. Nüfusunun 4'te birinden fazlası 15-30 yaş arasından gençlerden oluşan Türkiye, dünyanın en şanslı ülkelerinden biridir.
 
81 VİLAYETTE ÜNİVERSİTE 

Şu anda 81 vilayetimizin tamamında hamdolsun  üniversitelerimiz var. Şimdi niteliği arttırmamız lazım, buna gayret etmemiz lazım. Hepimizin ortak sorumluluğu, gençlerimizin terör, şiddet,  uyuşturucu ve nihilizm bataklığına düşmeyecekleri bir zemini hazırlamaktır. Ocak ayından itibaren, lisans öğrencilerinin eline 500 TL geçecek. Spor alanında da gençlerimize her türlü desteği sağlamanın gayreti içinceyiz. Gençlik merkezi sayımız 286'ya, spor tesisi sayımızı 3567'ye ulaştırdık.
 

MİLLET KIRAATHANELERİ GENÇLERİN HİZMETİNDE 
218 kütüphaneyi modernize ediyoruz. Rami Kışlası'nı Türkiye'nin en büyük  kütüphanelerinden biri haline getiriyoruz. Millet kıraathanelerini gençlerin istifadesine sunuyoruz. Gençlerin arasında ayrımcılık yapan birçok düzenlemeyi de ortadan kaldırdık. Kılık kıyafet meselesini çözerek üniversite kapılarındaki utanç sahnelerine son verdik. Siyasette, bürokraside gençlere daha fazla görev vererek size güvenimizin sözde olmadığını gösterdik. Seçme ve seçilme yaşını 18'e indirdik. Bu, gencime güveniyorum, inanıyorum demektir. Türkiye'nin siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel hayatında gençlerin katkısı her zamankinden daha fazla hissediliyor.

KARDEŞ KAVGASINA GEÇİT YOK! 
Bir daha kimsenin siyasi hırsları uğruna bu ülkenin gençlerini kardeş kavgasına sürüklemesine fırsat vermedik, vermeyeceğiz. Danıştay'ın andımız kararı sonrasında şahit olduğumuz manzaralar kararlığımızı daha da artırmıştır. 
 
BİZİM ANDIMIZ İSTİKLAL MARŞIMIZDIR 
Bu metin, ezanı Türkçe okutmak isteyenlerin metnidir. Bizim andımız 'İstiklal Marşı'mızdır. Ondan daha güçlü bir and olabilir mi? Ben Türküm ama Türkçü değilim. Böyle yaparsak biz kendi değerlerimizle çatışırız.
 
İslam ırkçılığı reddediyor, ırkı reddetmiyor. Bu kararı kimi çevreler baskıcı ideolojilerine yakılmış bir yeşil ışık gibi algıladılar. Milletimize tepeden bakan, milletimizi kömürcü makarnacı diye aşağılayanlar uzun zaman sonra yeniden piyasaya çıktılar.
 
Gazeteci kılıklı provoktörler yıllardır biriktirdikleri kin ve nefreti kusmaya başladı. Hatta cübbelerini kiraya veren sözde hukukçuların Türkçe ezan zulmünü tekrar dillendirdiklerini şahit oldum. Ana muhalefet partisi de iyice şirazeden çıktı. Çıkmış televizyon kanallarından bir tanesinde diyor ki "O diyor İstiklal Marşını bile bilmez" diyor. Bunu meydanlarda sürekli okudum. Şimdi tekrar okumaya gidersek, der ki "bak okuttum" derler. 
 
Yaşananlar bir histeri nöbetidir. Tartışmalar siyasetin değil psikiyatrinin konusudur. Kendini devletin yegane sahibi zanneden bu azgın azınlığın normalleşme ihtimali yoktur. Bunlar salon cumhuriyetçisidir. Bunlar millete aptal diyerek en başta cumhuriyetimize zarar veriyor.

PROVOKATÖRLER KİN VE NEFRETİ KUSMAYA BAŞLADI 
Ülkemizde zamana, değişime, hayata ve dünyanın gerçeklerine karşı direnmeyi çağdaşlık zanneden fosilleşmiş bir zihniyet vardır. Bugün de var. 
 
Atatürk'ün resmini kaldıran kim? İnönü. Posta pulları üzerinden Atatürk'ün resmini kaldıranlar yine bunlar. Okullarda Atatürk posterini kaldıran yine bunlar. Bay Kemal sen bunları bilmiyor musun yahu? Öğren bunları öğren. Hele hele kemalistim diye geçinen gençler var ya bunları bilmeleri lazım. Madem Kemalistsiniz gelin bu işe sahip çıkın.
 
Geçenlerde köşebaşı kalemşörlerinden bir bayan, onlara bir şeyler anlatıyor. "Camileri ahır yapmışız" Yapmadınız mı ya? Sadece şu Fatih Suriçi'nde yüzlerce mescidi kapatarak bunlar ahır haline getirmişlerdir. Ben İstanbul'da belediye başkanlığı yaptım. Gayet iyi bilirim. Biz bir çoğunu yeniden ayağa kaldırıyoruz. Bunları yapan sizsiniz. 
 
"ÇEVRECİ BİZİZ" 
İstanbul'a belediye başkanlığım döneminde yetişmiş 1 milyon 200 bin civarında ağaç diktim. Fidanlar hariç onları karıştırmıyorum. Öyle orta koridorlarda, şu anda yetişmiş çınarlar fakirin başkanlığı dönemindeki eserlerdir. Benden sonraki arkadaşlar da milyonlarca İstanbul'a, milyonlarca ağacı dikti. Biz ülkesinde ağaç kesenlerden olmadık, ağaç dikenlerden olduk. Çevreci biziz. 
 
BAŞARILI GENÇLER ÖDÜLLENDİRİLDİ 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yıldız Teknik Üniversitesi'nde düzenlenen Türkiye Gençlik Zirvesi'ndeki konuşmasının ardından, başarılı girişimlerde bulunan gençlere ödüllerini takdim etti.

Editör: Haber Merkezi