Duygular nasıl tarif edeceğini bilemediği duygular.

Yaşamak, nasıl ölmeden yaşayacağını bilememek.

Sevgi, tek bildiği bulunca yitip giden bir şey.

Acı, eşittir hayat.

Gözlerini kapadı, müziğin ahengine bıraktı kendini.

Sustu, yumdu gözlerini, sessizliğe bıraktı kendini.

Sövdü, saydı, lanetledi ama hayata bıraktı kendini.

Doğdu, battı, esti, durdu. Ah, anılar kenarları eskimiş fotoğraflar. İmgeler, simgeler her şey hatırlatırdı ona onu. Bir resmi dahi yoktu. Sadece hafızasındaydı. Bir hoşça kal bile yoktu. Dilsiz miydi? Sağır mıydı? Ya da belki kör. Olamaz, derin bakardı gözleri, şarkılar söylerdi dili, işine geleni duyardı kulakları. Komik. Güldüğünde hafifçe bükülürdü dudağı. Sinirlenince kalkardı saçları ile uyumlu kaşları.

Neden gittiğini anlamadım. Neydi ki sorun. Şimdi ki aşklar mı böyle? Önceden mahmurca bakışan genç kız ve baylara ne oldu şimdi.

Ben mi? Ben daha yaşamaya başlamadım ya da hayatı henüz tanımadım. Bu hikaye mi? Yazdım işte.