Dünyada insanların yaşadığı 7 kıtada insana en çok değer verilen, insan olduğunu en çok hissettiğin yerdir Avrupa. Avrupa kıtası, ülkelerde adalet ihlal edilebilir diye benim insanlık mahkemesi dediğim AİHM’i kurdular. 

Ülkemizde adaletsizlik o kadar koy verdi ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan uğradığı haksızlık için 3 defa insanlık mahkemesinin kapısını çaldı; Hanımefendi Hayrünisa Gül 1 defa, Kılıçdaroğlu muhalefet etmekten aldığı cezaları iptal ettirmek üzere çok sefer. 1987’den önce insanlık mahkemesi olsaydı merhum Demirel, Ecevit ve Erbakan da muhtemelen başvuru yapardı.

Şimdi gün geldi çattı Demirtaş’a, insanlık mahkemesi “Demirtaş serbest bırakılmalıdır” kararı aldı. Hükümet, insanlık mahkemesi kararlı taraf aldı uygulamam dedi. 

İnsanlık mahkemesi taraflı karar alıyorsa AK Parti Türkiye’yi çıkarsın buradan. Taraflı yerde bizim ne işimiz var. İşime geleni uygularım işime gelenini uygulamam diyerek adalet olmaz. Hadi o Mahkeme Avrupa’da; Ankara’da bulunan Anayasa Mahkemesi’nin Enis Berberoğlu kararını uygulamamasını nereye koyacağız. Başka yerlere emsal olmasın diye buradan da bir içtihat engelleniyor. 

Esas mesele hukuk adalet falan değil, esas mesele HDP’nin aldığı oylar ve iktidar hesabı. Türkiye’nin ses geçirmez kapılı odalarında planlar yapılıyor. Merak etmeyin, kokusu çıkar yakında. Ancak şu kadar bilgi vereyim. Ankara’dan bazı kişilere telefon açılarak “HDP yerine bir parti kuruluyormuş. Adınızı yeni kurulacak parti listesinde gördük” diyerek fikirler alınıyor ve raporlar hazırlanıyor. Yeni bir parti mi kurulur var olan bir parti mi desteklenir birlikte göreceğiz. 

Bahçeli’nin İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’e sık sık evine dön mesajları göndermesi yine bir iktidar hesabının sadece bir işlemi. 

Bir de Baro Başkanı Feyzioğlu vardı. Konuşmaları ile feyz oluyordu. Bakın referandumda ne demişti: “Mühürsüz oylar nedeniyle insanlık mahkemesi seçimi iptal edebilir.” Şimdi Baro Başkanı olarak alınan bu kararlar karşısında gıkı çıkmıyor. 

Konu adalet veya insanlık mahkemesi değil konu Cumhur ve Millet ittifaklarının kritik oy oranlarıdır. HDP’ye giden oyların refleksi tüm hesaplarda teraziyi bozuyor. Kötü ekonomi ve iktidar aşkı memleketimiz Türkiye’yi bakalım nereye götürür.