Bir vatandaş olarak bu duyuruların kafa karıştırdığını, iki kurumun aynı anda bu işe neden soyunduğunu anlamıyorum.

Dünyanın en büyüğü olacak iddiasıyla yapılan ve 200 milyon yolcu ağırlayacak diye planlanan İstanbul Havalimanı 29 Ekim 2018’de büyük bir törenle resmen hizmete girdiğinde, oraya gitmek için ışıkları bile yanmayan bir karayolundan başka ulaşım imkânı yoktu. Havalimanı bir takım maddi kaygılardan ötürü çok erken bitmiş, ama gerçek ulaşım aracı olacak metro ne yazık ki başlamamıştı.

Hem metronun hem de havalimanının tam bitmemesi fiili açılışın Nisan 2019’a ertelenmesine neden olmuştu. Bunların planlamalar ve eşgüdümdeki hatalardan kaynaklandığını söylemek yanlış olmaz. Neyse ki, havalimanı açılışından sonra birçok zorluğa rağmen yüzlerce uçuşa ev sahipliği yaptı, ta ki Covid-19 gelene kadar. Şimdilerde ise rekorlara gidiyor.

Fakat, ne yazık ki metro hala gelemedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ilk ray kaynağı Ocak 2020’de yapılan ve Eylül 2020’de yolcu vagonlarının raylara indirildiği Gayrettepe-Kağıthane-Eyüp- İstanbul Havalimanı Metro Hattı projesi yani ‘Bakanlık’ metrosunda Kasım 2021’de de sinyalizasyon test sürüşleri başlayacakmış. Tam hizmete ne zaman girer bu konuda kesin bir tarih yok.

BAKANLIK VE İBB’NİN METRO YARIŞI
Tüm bu çalışmalar devam ederken, biz sokaklardaki billboard’larda İstanbul metrosu için farklı duyurular görüyoruz. Bazı duyurularda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bitti ve bitiyor anonslarını, bazılarında ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin metro ile ilgili duyurularını görüyoruz. Sahi, metroyu kim yapıyor?

Bir vatandaş olarak bu duyuruların kafa karıştırdığını, iki kurumun aynı anda bu işe neden soyunduğunu anlamıyorum. Yani metronun yapımı ve işletilmesinin tek bir kurumun elinde olmasının daha doğru bir iş olacağı görüşündeyim.

Tanıtım işareti birçok yerde M harfi olan metro duraklarının logosunun U harfi (Ulaştırma’nın mı, Underground’un mu bilinmez) olacağını (Kimin yaptığı belli olsun diyeymiş) açıklayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Bakan Yardımcılığı’ndan önce Kadir Topbaş döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı idi.

Ekrem İmamoğlu Belediye Başkanlığı’nı kazanınca Adil Bey’i görevinde bıraktı.

Fakat yeni gelen Trabzonlu hemşerisi ile çalışmak istemeyen Adil Bey, istifasını verip Belediye’den ayrıldı ve Erdoğan’ın onayıyla yine hemşerisi olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı M. Cahit Turhan’ın Yardımcısı oldu. Bakan Turhan görevden alınınca Adil Bey, Bakan olarak atandı. Ekrem İmamoğlu da Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’ndan sonra İstanbul Belediye Başkanlığı’nı ikinci seçimde de hakkıyla kazanarak çok başarılı bir portre çiziyor.

BAKANLIK METROYA EL ATTI
Adil Bey, bakanlığının imkânlarını ve de gücünü, eski çalıştığı kurum olan İBB’yi ve kıt imkânlarını iyi bilmektedir. Fakat ortada yanlış bir yarış var. Bakanlık ve Belediye, başta İstanbul metrosu olmak üzere her konuda birbirleriyle yersiz ve anlamsız tartışmalara giriyor. Örnek verirsek, Bakanlık İstanbul’da üst geçit, kavşak, asfaltlama veya yol boyama gibi işlere el atıp, dev pankartla duyurusunu yapmayı ihmal etmiyor. Eski bakanlar, başta metro olmak üzere İBB’nin bu tür işlerine karışmaz kendi işlerini yapardı.

İşini iyi yapan, çalışkan bir insan olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı hemşerim Adil Karaismailoğlu İstanbul’da halen 80 kilometrelik raylı sistem işlettiklerini ve inşaatı süren 7 ayrı metro hattındaki 103 kilometrelik raylı sistemle birlikte toplam 180 kilometre raylı sisteme ulaşacaklarını belirterek şu bilgileri veriyor:

“İstanbul'un raylı sistem ağının toplam uzunluğu 251 kilometredir. Devam eden projeler tamamlandığında İstanbul'un raylı sistem uzunluğun 354 kilometre olacak.”

Haziran 2019-2021 (24 aylık) döneminde yapılan ve yapılmakta olan Bakanlık projelerinin ayrıntısı ise şöyle: Gayrettepe-Kağıthane- İstanbul Havalimanı 37,5 kilometre, Halkalı-Başakşehir-İstanbul Havalimanı 31,5 kilometre, Bakırköy- Bahçelievler- Kirazlıtepe 8,4 kilometre, Başakşehir-Çam Sakura Hst. Kayaşehir 6,2 kilometre, Pendik-Tavşantepe-Sabiha Gökçen Havalimanı 7,4 kilometre.

İSTANBUL METRO A.Ş. NE YAPIYOR?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı iştiraklerden biri olan Metro A.Ş. 1988’de kurulmuş olup, İstanbul'daki metro, tramvay, füniküler ve teleferik hatlarını işletmektedir. Metro A.Ş.’ye göre İstanbul genelinde 262,15 kilometre uzunluğunda kent içi raylı sistem işletmesi bulunmaktadır. Toplam sistem içinde 183,15 kilometre uzunluğundaki 16 hatla her gün 2 milyonun üzerinde yolcuya hizmet veren Metro İstanbul, hizmet kalitesi ile ödüller almış dünyada örnek markalardandır.

İstanbul’un kangren olmuş trafik düğümünü çözmek için önceki yönetimin durdurduğu veya hiç başlamadığı 10 hatta birden raylı sistem inşaatlarına 580 milyon dolarlık tahvil (Eurobond) ihraç ederek başlayan Metro A.Ş, şimdiye kadar Mahmutbey-Mecidiyeköy Metrosu, Eminönü-Alibeyköy Tramvayı ile Ataköy-İkitelli Olimpiyat Metrosu’nun 3 istasyonluk 2,1 kilometrelik kısmı işletmeye aldı. Önümüzdeki yıl 12 hatta metro inşaatlarını devam ettirerek, bu hatlar bittiğinde sadece İBB’nin işlettiği raylı sistem ağı 360 kilometreye kadar çıkacak.

İstanbul Belediye Başkanlığı 24 aylık dönemde yapmakta olduğu ve yapacağı metro hatlarını şu şekilde açıklıyor: İkitelli -Ataköy 13 kilometre, Ümraniye-Göztepe - Ataşehir 13 kilometre, Çekmeköy-Sultanbeyli- Sarıgazi-Yenidoğan 17.8 kilometre, Dudullu-Kayışdağı-İçerenköy- Bostancı 14.3 kilometre, Kaynarca-Pendik-Tuzla-Pendik-Kaynarca 13 kilometre, Kirazlı - Halkalı 9.7 kilometre, Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt 18,5 kilometre. Bu rakamlara bakarak her iki kurumu da suçlamak veya gereksiz yere övmek gibi bir amacım yok. Her iki kurum da kendi görevlerinin gerektiği işi yapsın isterim. İstanbul halkının ulaşımda çektiği çile, sıkıntı ve harcadığı zaman ve para da ortada. Hemşehri olan Sayın Bakan Karaismailoğlu da, Sayın Başkan İmamoğlu da boş tartışmaları bir yana bırakarak, temsil ettikleri kurumların İstanbul halkına daha yararlı olması için ellerinden gelen gayreti göstermelidirler. İstanbul böyle kurtulur. Başka yolu yok. Halk deyimindeki gibi, ölü rahmet bulsun da, kimden bulursa bulsun diyelim mi? Mutlu yarınlar Türkiye’m.