Beklenen şarkı gibi zamanı geldi. Sezar’ın Roma’sı ile Trabzonspor maçı başladı.

Çok hareketli geçmesi beklenirken, daha doğrusu maçın temposunu Roma yükseltecek derken oyunun her bölümünde gerek topla oynama yüzdesi bakımından, gerekse de sahanın her bölümünü kullanma açısından Trabzonspor Roma ile eş değer bir mücadele içesindeydi.

Roma’nın alanından çıkmasına kolay kolay izin vermeyen takımdı Trabzonspor.

Her iki takım da oyunu orta alanda karşılama mantığı içerisinde görünürken rakip alanda hızlı düşünüp atağa kalktığı anlarda Trabzonspor’un yaptığı pas hataları rakibin kendi alanda hata yapmasını önleyince yine de rakipten bir adım önde pozisyon üretmede Trabzonspor gayretli görünen takımdı.

Roma’ya gelince orta alandan hızlı çıkışlarla kalemizi zorlasalar da beklenen rakip bu değildi.

İkinci yarı ilk yarının benzeri desek de Roma uzun toplarla Trabzonspor  kalesinde pozisyon üretme gayretinde olsa da hiç beklenmedik bir anda kademe hatasında boş bırakılan Roma kaptanı gölü bularak takımını 1-0 öne geçirdi.

Roma’nın önde olduğu tek olgu ikili sıkıştırmalarda Trabzonspor’dan daha önde olduğudur.

İşte bu anda oyunu daha fazla arzu eden Trabzonspor golle tanıştı.

Futbolun kuralı futbolcu futbolcuyu oynatır.

Conelius’un attığı golden sonra Trabzonspor verdiği mücadele ile rakibi sarsarken Nwakaeme’nin kaçırdığı pozisyon belki de oyunun kaderini değiştirecek andı.

Bir gerçek de var ki golü daha çok düşünen takım Trabzonspor’du. 

Olacak iş midir? Altı pasta adam paylaşamıyoruz.

Trabzonspor golü beklerken olmayacak ucuz pozisyonlardan gol yiyoruz.

İlerisi için en önemli maçtı.

Tebrikler arkadaşlar. Gördüğüm, bu takım her geçen gün daha iyi olacaktır.

Ve de bu Lig’de çok çanlar yakacaktır.

Roma’yı salladık, lakin yakamadık.