İlk yarı iki takım da açık futbolu tercih etti ve orta sahalar çabuk geçildi.

Temposu yüksek olan, hücumu daha çok düşünüp, ayağa hızlı oynayan ve net pozisyonları değerlendiremeyen takım Trabzonspor'du.

Oyun ritmini bozan isimler ise Gervinho ve İsmail'di.

Kayserispor daha çok bizim her zamanki aksayan sol kanadımızı koridor olarak kullanmaya çalıştı.

İsmail atağa çıktığında önde kaldı. O bölgeden sık sık kontra yedik.

Emrah İsmail'le teke teke kaldığında etkili oldu. Yediğimiz golde ise yerleşme hatası vardı.

Rakip bizim yine sol bölgemizden geldi sol bek İsmail içerde bekledi orta sahadaki Hamsik kanadı kapatmaya çalıştı.

Emrah kariyerinin ilk kafa golünü bize attı. Orada hem kafa vuran Emrah'a hem orta yapan rakibe yakın oynamak önemli.

İkinci yarının 56.dakikasında sarısı olan Siopis ve Gervinho çıktı Yusuf ve Ömür girdi.

Yorulan rakibe karşı doğru, erken ve ciddi hamlelerdi bunlar. Golü isteyen Trabzonspor bu kez penaltı golüyle öne geçti.

Akabinde ilginç bir şey oldu. Hamsik hakem atışında topu direkt kaleye attı.

Top gol oldu ama hakem atışında top en az iki kişiye değmeden kaleye giderse rakip kale vuruşuyla maça başlar kuralı devreye girdi.

Oyunun son çeyreğinde ise Trabzonspor farkı arttıracak pozisyonları buldu ama hoyratça harcadı.

Devamında o oyunu oynamak yerine ayağındaki topu kaleciye oynayıp rakibine topu teslim etti. Rakibi iştahlandırdı.

Yıllardır oyunu soğutmak veya tempoyu düşürmek için yaptığımız top çevirme oyununu oynayamadığımız aşikar.

Bunu yapana kadar şuursuzca saldıran rakibine karşı daha dik oynamak şanımıza yakışan oyundur.

Başta Hami abiden sonra kilit açan oyuncumuz olarak değerlendirdiğim Bakasetas olmak üzere, ilk defa onbir oynayan Ahmetcan ve 2.yarı çok hareketli olan, oyuna ivme kazandıran Ömür'le birlikte mücadele eden tüm takımı tebrik ediyorum.

Hocayı ise erken hamleleri için kutluyorum. Maşallah sizlere!!!