Rizespor her ne kadar alt sıralarda yer alsa da bir çok takıma zorluk çıkaracak düzeyde bir ekip olduğunu aşikardı. Nitekim maçın ilk 45 dakikasında böyle de oldu. Aslında kendi kendini zora sokmayı başaran takım Trabzonspor’du. Rakibi karşısında savruk bir futbol ortaya koyan çok pas hatası yapan Bordo-Mavililer ister istemez bu yarıda oyun üstünlüğünü Rizespor’a kaptırdı.

Açık söylemek gerekirse Mikel’in dışında Bordo-Mavili ekipte öne çıkan bir oyuncunun isimi zikretmek imkansızdı. Belki Hüseyin Türkmen’i sayabiliriz. Genç oyuncu ilk müdahalelerdeki becerisini Rizespor karşısında gözler önüne serdi. Ama gel gör ki Trabzonspor’un kilit oyuncusu olan Sosa ve ona yardımcı olmakta görevli Ndiaye’yi ortalıklarda göremedik. Hele Guilherme benim için çok büyük hayal kırıklığı oldu. Beşiktaş derbisinde olduğu gibi Rizespor karşısında da Brezilyalı futbolcu silik bir görüntü sergiledi. Ekuban ise iyi niyetli mücadele ediyor ama bal yapmayan arı gibiydi. Kanatlarda işlevini yitirince Trabzonspor ilk yarıda pozisyon dahi üretemedi. Kalesinde gördüğü golle soyunma odasına 1-0 geride gitti.

Trabzonspor ilk yarıda uyku modundaydı. Onu uyandıracak bir kıvılcım gerekliydi ki o da ikinci yarının başında oyuna girerek takımı ateşledi. Nwakeme’den bu başkası değildi. Her zaman dile getirmişimdir. Kötü gününde de olsa Nijeryalı oyuncuya tahammül etmek zorundasınız. Çünkü öyle bir yeteneğe sahip ki bir anda sahneye çıkıp elde edilecek zaferin baş rolünü kapabiliyor. Beşiktaş derbisinde eksikliğini o kadar çok hissetmiştik ki. Düşünün o olsaydı Beşiktaş o kadar rahat hücum Trabzonspor’un kalesine yapabilirmiydi. Hayır. Çünkü Nwakaeme onlar için büyük bir tehlike arz ederdi. Diyeceğimiz o ki. Trabzonspor iyi ki böyle bir silaha sahip. İhtiyaç halinde de olsa sahaya sürülüp gerekeni yapıyor. Bordo-Mavililer’in şampiyonluk yolundaki en önemli ayaklarından biri olan Nwakaeme’ye iyi varsın demekten başka bir şey elimizden gelmiyor.

Sonuçta dün akşam ki maç Siyahbeyaz gibiydi. İki perdelik oyun sergilendi. İlk yarıdaki oyun gelecek için kabus, ikinci yarıdaki futbol ise şampiyonluğun aydınlık yüzüydü.

SON SÖZÜM ise futbol dışı olsun. İdlip’te giden 36 canımız yüreklerimizi dağladı. Bizleri derin kederler içerisine soktu. Vatan için gözünü kırpmadan canını veren kahramanlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine baş sağlığı diliyorum. Türkiye güçlü bir devlettir. Bu kahpeliği yapanlara hesap soruluyor, sorulmaya da devam edecektir.