Hiç gündemimiz yokmuşçasına nur topu gibi bir konuyu daha kucağımızda bulduk.
Fındığın erbapları mikro milliyetçilik tartışmasına girdi bir anda.
***
Peki, neden çıktı bu tartışma?
DKİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan sektöre Trabzon’un önemli katkısını vurgulayıp, buna karşı Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Başkanı Edip Sevinç, “Fındık il bazında mikro milliyetçilik yapılarak yön verilecek basitlikte bir ürün değildir” diye çıkışınca koptu kızılca kıyamet.
***
Doğru, fındık mikro milliyetçilik yapılarak yön verilecek basitlikte bir ürün değil ama bunu derken Trabzon’u ve şehrin ihracatçılarını ötekileştirmek de çok mantıklı değil.
Çünkü Trabzon’un sektöre katkısı olmasa belki de ortada konuşulacak fındık gibi bir marka değeri de olmazdı.
Bunun da yanında Trabzon’u saf dışı bırakmaya çalışıp Giresun’un marka değerini yükseltme çabası komşu illerin bağlarına zarar vereceği gibi FİSKOBİRLİK’in hazin durumundan da öteye geçmez.
Bölgenin en önemli ekonomik girdisi olan konuda ortak akılda birleşip Trabzon’un da dışlanmadığı bir çözümde acilen buluşulmalıdır.
Aynı zamanda hüviyetinde doğum yeri hanesine Trabzon yazanların da bu yanlışa çanak tutması doğru olmadığı gibi Trabzonlu STK’ların ve meslekle bağı olanların bu konuya ses çıkartmaması da düşündürücüdür.
***
Yakın zamanda demir yolu güzergâhı konusunda çok ciddi sınav veren Trabzon önümüzdeki dönemde fındık konusunda da aynı sonla karşı karşıya kalmaması için şehir olarak net bir yol haritası belirlenmelidir.
Yoksa; önce Giresun’dan yükselen, ardından Ordu’dan duyduğumuz aynı nakaratlara yarın başka iller de katılabilir.
***
Sonrasında ne mi olur?
Fındığın da güzergâhı da değişir ki, vekil ve bakan da devreye girmeye kalksa kaçan balık çok büyük olur.