Hükümetler, devlet adına her yılın ocak ve temmuz aylarında piyasa koşullarını ve başka parametreleri de baz alarak kamu görevlilerinin maaşlarına ve ücretlerine zam yapar. Son dönemlerde “zam” kelimesi yerine “düzenleme” adıyla bu uygulama devam etmektedir.

2010 yılında yapılan referandum ile daha önceden yapılan toplu görüşmeler yerine artık iki yılda bir yapılacak toplu sözleşme ile zam oranları belirlenmeye başlanmıştır. Memurları temsilen yetkili konfederasyon, hükümeti temsilen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı ağustos ayı içerisinde bu görüşmeleri yürütmüştür. 2019 yılı içerisinde 2020 ve 2021 zam ve özlük hakları için Yetkili Konfederasyon Memur-sen ile hükümet adına ilgili bakan bir anlaşma sağlayamamıştır. 7’sini hükümetin atadığı 11 kişiden oluşan hakem heyeti hükümetin önerdiği zam oranı “aynen” onaylamıştır.

Son yıllarında yaşanan çarşı pazar enflasyonu kamu çalışanlarını ve emeklileri ciddi düzeyde etkilemiş, aldıkları ücret zammı daha cebe girmeden eriyip gitmiştir. Yetkili olan konfederasyon, kamu çalışanlarının haklarını savunamamıştır! 2017 yılında gerçekleşen enflasyon %11,92, yetkili konfederasyon %3+4 zam alamıştır. 2018 yılında gerçekleşen enflasyon %20,3 yetkili konfederasyonun %4+3,5’a imza attığını biliyoruz. 2019 yılı için şimdilik gerçekleşen enflasyon %11,01, kamu çalışanları %4+5 zamma mecbur bırakılmıştır. Hep hedef enflasyon üzerinden zam yapılarak emekli ve kamu çalışanları perişan edilmiştir.

TÜİK rakamlarına göre gıda enflasyonuna %30 ama çarşı pazarın gıda enflasyonu %50’nin üzerindedir. Vatandaşın kullandığımız mal ve hizmet kalemleri ortadadır. Kamu çalışanının gelirinin yüzde 70’i gıda ve kiraya gitmektedir.

Her ne kadar yetkili mercilerce yıllık enflasyonun %10,59’a düştüğü ifade edilse de son bir yıl içinde doğalgaz %53,8, tütün ve çay %50, meyve %25, sebze %13, ortalama gıda harcamaları %17, ulaşım %14,5, kira %12 artmışken son yapılan zamla birlikte elektrik fiyatlarındaki yıllık artış da %43’lere ulaşmıştır. Vatandaşın zorunlu harcamaları %15’ler dolayında artmışken yeniden değerleme oranları %22,58 artırılıp vergi ve harçlara bu oranda zam yapılmıştır. Kamu çalışanları ve emeklilere yıllık ortalama 2020 yılı için %8,2 maaş artışı yapılması adalet ve hakkaniyetle bağdaşmayan bir durumdur.

TÜİK rakamları memurun enflasyonunu yansıtmıyor. Yıllardır konfederasyonlar önceleri toplu görüşmelerle sonrasında toplu sözleşmelerle bu konuyu masaya yatırmıştır. Enflasyon hedefi kadar zam oranlarına imza atılmasının yanlış olduğu ortaya çıkmıştır.

3 milyon kamu görevlisi, 2 milyon emekli ve bunların aileleri ile yaklaşık 20 milyon vatandaşımızın 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin olarak mali ve özlük haklarının belirlendiği 5. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri, mutabakatsızlıkla sonuçlanmış, ardından başvurulan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu ise hükümetin maaş artış teklifini aynen kabul ederek, etkisiz ve yetkisiz bir Kurul olduğunu adeta tescil etmiştir.

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun 2020 yılı için verdiği %4+4, 2021 yılı için %3+3 maaş zammı kararı yetersizdir. Enflasyonun üzerinde, alım gücünü artıracak en azından kamu çalışanını gerçek enflasyona karşı ezdirmeyecek bir artış beklenmektedir.

Kamu çalışanlarına 2020 yılında %25 civarında bir zam yapılmalıdır. 2020 yılı yeniden değerleme oranları %22,58 iken %2,42 refah payı ilave edilince yapılacak zam oranı ortaya çıkmaktadır. Açlık sınırının altında çalışmaya mahkum edilen kamu çalışanları gerekli cezayı günü geldiğinde verecektir.