Memleketimiz Türkiye’de duydunuz mu üniversite suç işlemiş, elleri kelepçelendi. Üniversiteyi nerede yargılayacaklar, hangi yandaş savcı yargılayacak. Ülkenin umudunu kaçırdınız. 

Kelepçeyi görünce kendini çok iyi yetiştirerek yurtdışına giden arkadaşlarıma ilk defa hak verdim. Oysa gitmemeleri için hep umut veriyordum.

Trabzon’un çocuklarının Trabzon’da kalma umudu var mı? Kendini yetiştirenler fırsat olmadığı için İstanbul, Ankara, Londra ve Berlin gibi şehirlere doğru yol alıyor. Türkiye nasıl beyin göçü veriyorsa Trabzon’da aynı şekilde beyin göçü veriyor.

Trabzon’da beyin göçünü durduracak çalışma, ruh ve proje maalesef yok. Varsa yoksa, müteahhitlik hizmetleri, deniz dolduralım, zengin olalım. Baylar-bayanlar, zeki gençlerimiz karınlarını ve sosyal açlığını denizi doldurduğunuz boş yerlerde doyuramayacaklar. 

Doğu Karadeniz’e Trabzon’a neden bir bilişim vadisi açılmaz. Bırakın açılmasını bir fizibilite çalışması bile yok. Bu topraklara güvenin buradan icatlar çıkar. 

Bir dakika lütfen! Bir yere bir bina yaparak kapısına da “tekno mekno” yazarak bu işi yaptığınızı var saymayın… Görüyorum böyle şeylerle meşgul oluyorsunuz. Böyle tabelalar ile ancak kendinizi kandırırsınız. Ben beyin göçünü durduracak çalışmalardan bahsediyorum. 

Hatta isim vereyim size, çok seveceğiniz hasta Trabzonsporlu Nevzat Aydın’a gidin bunun için. Trabzonspor kulüp yöneticiliği için defalarca kapısını çaldığınız Nezvat Aydın’ın kapısını bu kez –bir kez de- bilişim vadisi için çalınız. Bakın size neler anlatır.

Bilişim vadisini teşviklere boğun, müteahhitlere yaptığınız af vergilerinin yarısını alıp buraya teşvik olarak verin. Trabzon’da beyin göçünü durduracak bir adım. 

Türkiye’nin en iyi üniversitesinin elleri kelepçelenmiş ben nereden bahsediyorum değil mi? Umuttan… Bir gün açtığımızda kapımızı ellerinde çiçekler, çiçekler içinde özgür ve demokratik bir ülke gelir. Yeter ki isteyin!