Her şey, günlük hayat ve bütün dünya bir virüse kilitlenmişken nereden çıktı bu kenevir ekimi diyebilirsiniz! İşte biz de tam bu noktada, sizi koronavirüs sanal ortamı kirliliğinden uzaklaştırmak, önüne gelenin eline geçen her videoyu bilgidir, sevdiği insanlar faydalansın diye okumadan birçok kişiye gönderip, anlamadan “kafa karışıklığına” sebep olduğu bu ortamdan bir an olsun uzaklaştırabilmek için “kenevir ekelim” mi diye eski hatıralarınıza dönmenizi istedik!

Hani bizim kuşağın anneleri ile beraber mısır tarlaları arasında o güzelim yerli bostanları bulmak için gezdiği zamanlarda ara sıra tarla içinde küçük tarlalarla karşılaşır, ince çubuklar halinde mısırların boyunu çoktan aşan yemyeşil bu bitkilere bir anlam veremezdik. Aklımız ermeye başladıktan sonra, dizkapaklarımıza kadar uzanan ve “keten gömlek” denilen bu giysinin, geleneksel el tezgahlarında dokunarak, vücut terlemesine karşı çok iyi bir koruyucu olduğu için annelerimiz tarafından bizi korusun diye ve de çok dayanıklı olduğundan dokunduğunu ilerleyen yaşlarımızda ancak öğrenebilmiştik. Hatta daha sonraları bu bitkinin başka özelliklerinin de olduğunu, halk arasında zaman zaman “kendir” olarak da  isimlendiriliğini de şimdilerde hepimiz hatırlayabilmekteyiz.

İlerleyen zaman içerisinde uyuşturucu tacirlerinin hammadde olarak da keneviri kullandıkları ortaya çıkınca bu bitkinin ekimi, mısır tarlaları içinde de olsa bile, birazda dış devletlerin, özellikle Amerika’nın baskısıyla yasaklandı. Ne var ki, kendi ülke sınırları dışında bu bitkinin ekimini yasaklatan Amerika, önemli bir ekonomik ürün olarak kendisi bunu alabildiğince ekerek milyonlarca dolar gelir elde etmekteydi. Hatta 1974’lü yıllarda hatırlayın, Amerika’ Başbakan Bülent Ecevit’ten bu ürünün ekimimin yasaklanmasını istemişti de, Türkiye, Amerika ile siyasal bir sorun yaşamıştı.

Şimdi gelelim asıl meramımıza; bugün Türkiye’de yaklaşık 19 ilde kenevir ekimi yapılmaktadır. Bir dekar alandan ortalama olarak üreticisinin elinde, masrafları düştükten sonra bin lira gibi bir para kalmaktadır. Yani gelir olarak fındıktan geri kalan bir yönü yoktur. Fındığın ve çayın yetiştiği hemen her alanda yetişen bu ürünün; Karadeniz bölgesinde ekimine sadece Ordu ve Rize de müsaade edilmektedir. Yetiştirilmesi için fındık ve çay kadar masraf ve emek istemeyen bu ürünün devlet denetiminde alternatif bir ürün olarak Trabzon sınırları içerisinde de ekimine izin verilmesi bölge halkına önemli bir ekonomik kaynak oluşturabilecek niteliktedir. Hepimizin bildiği gibi, bölgemizin en önemli tarım ürünü olan fındık üretimi, ne ilginçtir ki, devletin; ürün bazlı değil, alan bazlı destekleme yardımlarından sonra çok düştü ve insanlarımız adeta fındık bahçelerine uğramaz oldular. Hatırlayın, eskiden insanlar bir badila (küçük fındık toplama sepeti) fındık için birbirleriyle kavga ederlerdi. Şimdi hepimiz fındıklığımızın bakımı karşılığında bütün fındığımızı, üstelik içindeki çayırımızı da verdiğimiz halde çoğu kez fındığı toplayacak insan bulamıyoruz. Neden? Çünkü fındık bahçesi için devletten aldığı yardımı yeterli görüyor, çalışsam ve uğraşsam zaten elime bu kadar para geçmez diyerek fındık bahçelerini terk ediyor!

Yeri gelmişken şunu da belirtelim ki, fındık tarımını çok olumsuz etkileyen ve insanımızı tembelliğe alıştıran; “alan bazlı” tarımsal desteklemekten devletimiz süratle vazgeçerek, gerekirse “ürün bazlı” desteklemeye geçmesi gerekmektedir. Eğer üreticiye yardım yapılacaksa, üreticinin ürün teslimatında ürününün miktarı karşılığında ona bir destek yapılmalıdır. Mesela 100 kg fındık için devlet 15 kg fazladan ödeme yaparsa, üretici hem terk ettiği fındık bahçelerine geri döner ve hem de getirisi olmadığı için atıl bırakılan bütün boş arazilerini de değerlendirerek fındık üretiminde önemli bir gelir artışını sağlamış olur.

Bunun yanında kenevir-kendir üretimi, Ordu ve Rize de olduğu gibi Trabzon’da da serbest bırakılarak ürün bazlı desteklenirse bölge insanımızın bundan önemli bir kazanç elde edeceği, kullanılmayan binlerce atıl tarım alanlarının yeniden hayat bulacağı ortadadır.

Ne dersiniz, hep birlikte devletimizden Trabzon’umuz için  kenevir ekimi talebinde bulunalım mı?