Evet bir tarafta ligin namağlup takımı Trabzonspor, bir tarafta lideri yenmek için canını dişine takan takım Antalyaspor.

Bir tarafta da stres desek futbol kabul etmiyor.

Maç başlar başlamaz hatalar üstüne hata yapan, oyunda kendi oyun kurgusunu rakibine kabul ettirmekte zorlanan bir Trabzonspor.

Hani derler ya sen ne düşünüyorsan rakibin de onu düşünüyor mantığı oyuna hakimken, oyuna toplu çıkıp toplu ve de kontrollü geri dönen Antalyaspor alan savunmasında da başarılı görülünce haliyle daha fazla gelen, kanatları da iyi kullanan ev sahibi takım tehlikeli pozisyonlar bulurken, oyunda dengeyi sağlamaya çalışan bir lider Trabzonspor vardı.

Dakika 25, oyunu kendi lehine yönlendiren Antalyaspor kazanma arzusunu üst seviyelerde hissettiren takım olsa da yine de Trabzonspor yakaladığı iki pozisyonla gole yaklaşsa da Cornelius ile golü bulan Trabzonspor öne geçmenin avantajı ile daha derli toplu oyunla oyunu forse edecek derken Antalyaspor'un kaçırdığı yüzde yüzlük pozisyonla kalemizde görünen Antalyaspor’du.

Hiç bir maç kolay değil.

Hiç bir maç da oynamadan kazanılmadığına göre ilk yarı göstermiştir ki ikinci yarı daha da zor geçecektir.

Çoğu pozisyonlarda hakemin Antalyaspor’u okşaması da gözlenen bir olaydı.

İşte hakemin direk penaltı kararı!

Geliyorum diyen gol fazla bekletmeden geldi.

Böyle genç hakemler mi?

Geçiniz, beyler böyle gürbüz çocuklar bekçi düdüğü bile çalamazlar.

Hangi pozisyonda kart gösterecekler.

Göstermezler, kulaklarına fısıldamışlardır ağa babaları.

İkinci yarının ilk çeyreğine gelindiğinde kanatları daha aktif kullanan Antalyaspor oyunu kendi adına yönlendiren takımken sahada ev sahibi ekibin direncini kırmak için mücadele eden bir Trabzonspor vardı.

Zaman zaman kontra ataklarla Antalyaspor’un alanında görünen Trabzonspor geri dönüşlerde yavaş kalınca üstü üstüne tehlikeli ataklar üreten Antalyaspor motivasyonuna motivasyon katarken bu denli pas hataları yapan Bordo-Mavilileri anlamakta güçlük çektiğimiz de bir gerçektir.

Her takım yol kazalarına uğrar, lakin bu denli mücadeleden uzak, kazanma arzusunu oyuna yansıtamayan Trabzonspor kolay oyunu zora sokan takımdı.

Her geçen dakika bloklar arasındaki mesafenin açılması, geniş alanda daha rahat pozisyonlar üreten Antalyaspor’un gardı kırılamayınca beklenen golü bulan Antalyaspor 2-1’i yakalayarak büyük avantajı yakalayan takımdı.

Sonuç olarak biz kötü oynayınca Antalya’nın beşli orta sahasına baskı kuramazsan o orta sahanın oyunu yönlendirmesine izin verirseniz uyuyan aslanı uyandırırsınız, sonuç da böyle olur.

Oynayarak yenilmedik, oynamayarak yenildik.

Banko oynayanlar da bir şey oynamadılar.

Sonradan oyuna girenler de bir şey oynamadılar.

Ne yaptılar rakibi oynattılar.

Abdülkadir Ömür’ün hiç görev almaması da başka bir handikap.

Daha çok böyle maçlar göreceğiz görmesine de ders çıkarmak başka bir olay