Ligin ilk sıradakiyle son sıradakinin, iki Karadeniz ekibin maçını izledik. Böyle maçlar lider takımlar için kolaymış gibi görülür fakat aslında çok zordur. Oyuncu ne olursa olsun maç oynanmadan kazanma düşüncesine kapılır. İlk yarı Trabzonspor kanattaki Gervinho'nun sakatlanması ile maça başladı. Cornelius öne Djinany kanada çekildi. Ardından bir penaltı golü yedik. Oyunun son çeyreğinde maçın iyilerinden Ömür'le biraz top yapar gibi olduk ama rakibi çok zorlayamadık çünkü rakip adam adama oynarken öndeki oyuncularımız tek oynamak yerine ısrarla top tutup kaybettiler. Penaltı golümüzü atan Djinany çok top ezdi, istenileni veremedi.

2.yarı hoca sarı kartı olan Berat'ı alıp Trabzonspor'un komutanlardan Nwakeame hamlesini yaptı. Önü çifte dönüştürüp kanatlardan sonuç almayı düşündü. Bu hamle yeterli olmadı. Ardından çilingir Bakasetas oyuna dahil edildi. O girene kadar kornerleri hep içeri kestik. Kaleci bütün topları bu yüzden topladı. Hava hakimiyetimizi kullanamadık. Bakasetas girdikten sonra doğru kesilen orta ve sonuç. 16 golümüze direkt katkı yapan usta iki ayağın geri dönüşü Trabzonspor'u ayakta tuttu. Ardından 84'te aynı pozisyonu kaçırdık. Rize maçın son dakikalarında bizi epey bunalttı ama son dokunuşları yapamadılar. Maçın iki bekini çok beğendim. Dorukhan müthişti. Kaptan Uğurcan düştüğümüz anda bizi kaldırdı. Velhasıl maç sonu önemli 3 puan, kolbasti ve teknik patron Avcı'nın dolu tribünlere çağırılması, alkışlanması güzeldi. Hep rakiplerimizi biz takip ederdik, şimdi onlar bizi takip ediyor. Beklesinler puan kaybetmemizi. Arkamıza bakmadan kazanmaya devam etmeliyiz. Kazanmaya alışan takım hiçbir zaman kaybetmez ancak berabere kalır. Umarım BJK'yi de orda yener tüm Türkiye'ye Trabzonspor gücünü gösteririz. Mutlu hafta sonları, çok pide yemeyin...