Ülkelerin genelindeki sosyal faaliyetlere, önderlik eden birçok sosyal kuruluşlar vardır.

Bu olmazsa olmaz kuruluşlar ile mensubu olan bireyler yaşanılırlığa katkı sunarlar.

Ülkemizde de durum böyledir, yani kalkınmaların odağında böyle icraatları sık olan oluşumları dahil etmek isabetli olacaktır.

Evet, bu olmazsa olmaz sosyal faaliyetlere, kültür ve sanat merkezleri büyük mesafe oluşturur.

Trabzon da böyle bir büyük eksiklik ile baş başa kalırken, yakın illerimizde, Rize ve Bayburt’ta bu boşluğun doldurulduğunu memnunlukla karşılıyorum.

Güzel birlikteliklere daima yön verecek, kültür ve sanat merkezini hiç vakit kaybetmeden, Trabzon’a kazandırmak, bu ili yönetenlerin ve bu ilde hususiyet kuran tüm vekillerin vicdani birinci görevleri olmalıdır.

Ayrıca bu ilde hususiyeti olan bu işle iştigal eden, kafa karışıklığına sebep olan yapılanmaların da bu büyük, kültür ve sanat merkezi oluşumundan sonra, olumsuz işlevleri tamamen sona erecek. Bu vesileyle sık sık meydana gelen yanlış ve yanlı yönlendirmeler ortadan kalkacaktır.

Trabzon’un yüksek ortamına büyük hizmetleri bulunan, Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nin ve Karadeniz Yazarlar Birliği’nin bu büyük oluşuma, Trabzon’un yüksek potansiyeline her daim katkı yaptıkları göz önünde bulundurulması gereken önemli bir kuruluş olduklarını belirtirken daha yüksek mantık ile büyük ve ufak tefek sanatsal oluşumlara ev sahipliği yapacak Trabzon Kültür ve Sanat Merkezi’nin bu şehre bir an önce kazandırılması gerektiğini ifade etmek istiyorum.

Sanatçı bazında en büyük potansiyelin Trabzon’da olduğu gerçeğini göz önünde bulundurursak bu eksikliğin giderilmesi de önemli bir faaliyet olacaktır.

Sağlık dileklerimle.