Çok uzun sürerdi kışlarımız, çok.
Baharın yüzünü unuturduk adeta.
Kar eker, fırtına biçerdik.
Tezek dumanları eşlik ederdi kışı yüklenmiş bacalara.
Ayazlar, yıldız dökerdi donmuş örtümüze
Ve saçaklar, buzdan kale.

***

Çok uzun sürerdi kışlarımız çok,
Haftalarca kapalı kalan yollarımıza,
Sabır dokur, mektup dökerdik.
Sanki sadece biz vardık kara kışın ortasında.
Beyaz basan çökerdi küçülmüş evlerimize
Ve pınarlar, buzdan şelale.

***

Çok uzun sürerdi kışlarımız çok,
Tandırdan bir dünya kurardık adeta,
Lavaş açar, kete yerdik.
Beyaz oyunlar oynardık, komların sıcağında,
Ahır kokusu sinerdi solgun giysilerimize.
Ve çocuklar, buzdan yaman.

***

Çok güzel kışlarımız vardı, çok
Soğuktan mutluluk örerdik dünyamıza.
Paylaşım yapar, komşuluk yaşardık
Sıcaklık taşırdı, kara kış dağarcığında,
Hikayeler sarardık uzun gecelerimize 
Ve saatler, buzdan zaman.

***

Çok güzel kışlarımız vardı, çok.
Bütün oyunlarımızı yatırmıştık beyaza,
Karla oynar sevgiyle doyardık,
Emine Bibi, Ayşe Aba ve Firdevs Abla’nın kucağında.
Baharı yüklerdik kristal çiçeklerimize.
Ve umutlar, buzdan orman.

***

Menge, yeni adı Alaca. Bayburt’un, Karaburga Dağı’na yaslanmış bir dağ köyü.