Koy cebine tarihi çık meydana muhterem, siyasetin en büyük projesi kardeşlik değil mi?
Trabzonspor Başkan adayları basınla buluştu
Yedirdiler, içirdiler.
Peşi sıra projelerini anlatıp, çekildiler
***
Bir süre sonra Siirt’ten gelen 60 kişilik heyet Trabzonlularla buluştu.
Tekneyle denize açıldılar.
Baktılar ki milli içkiyle balık yan yana gitmez.
Oltaları boş atıp, boş çektiler.
***
Sonra işçi kesimi meydanlarla buluştu.
Her ne kadar hakikatli solun, fotojenik tablosunu özlesek de,
Yine bilindik sloganları atıp gittiler...
***
Derken Akyazı stadyumu, ihale tarihi ile buluştu.
16 firma katıldı, 5’i elendi.
Bir firmaya da ‘olum bak git’ dediler.
***
Yanı sıra, Farabi Hastanesi’nden, çıkartılan personel, işleri ile buluştu
22 işçiye, hâkim “İş başı yapın” dedi.
Onlar da hastaneye dönüp, “Biz geldik, emir büyük yerden” dediler.
***
Velhasıl buluşan buluşuna muhterem.
Ama iki kişinin haricinde...
AK Parti Trabzon İl Başkanı ve CHP İl Başkanı Yavuz Karan...
***
Günnar, Karan’a ne demişti?
“Gel hizmetlerimizi mahalle mahalle göstereyim”
Peki Karan ne cevap vermişti?
“Sen gel de ben sana Boztepe’ye çıkan teleferiği göstereyim”
***
Nutuklar fevkalade!
Ama ortada ne bir tarih var, ne de bir saat.
Karan’ın buluşma konusunda tedirginlikleri var.
“Bu buluşma AK Parti mahalle teşkilatları eşliğinde mi gerçekleştirilecek” diyor.
Günnar’ın bu konuda mutlaka orta yolu bulması gerekiyor.
İktidar partisinin il başkanı olarak saat ve tarihi açıklamalı, her iki partinin temsilcileri ile birlikte, Karan’ı buluşma noktasına davet etmeli.
Tıpkı Giresun örneğinde olduğu gibi...
Aynı zamanda buluşma öncesi CHP’lilerin kafalarındaki soru işaretlerinin de giderilmesi şart.
***
Bu buluşma gerçekleşir mi, gerçekleşmez mi bilinmez ama birisinin minderden kaçtığı gerçek.
Korkak her kimse, bence dersine iyi çalışıp, bir an önce somut bir adım atmalı.
Cebine tarih ve saati koyup, “ben buradayım” demeli.
Yoksa millet bu korkaklığı sandıkta affetmez.

BAŞIMA İŞ ALDIM
GENÇLER, KEPEK
ÜRETİYOR!
KTÜ’lü öğrenciler bu aralar keyifsiz.
Rektör Prof. Dr. Süleyman Baykal, şenliklere ambargo koymuş.
Erkek öğrenciler kahvehanede okeye dönecek, kız öğrenciler ise, oturup evde dantel öreceklermiş.
Şenliklere gelince, KTÜ içerisinden müzik grupları, kendileri çalıp, kendileri söyleyeceklermiş.
Öyle sanatçı falan yok.
Sonra da adına şenlik diyecekler.
***
Öğrenciler aradı.
“Ağabey böyle böyle bir konu var, başına eğer bir iş almayacaksan, yazıp çizer misin?”
“Başımın işi var, kepek üretiyor” dedim ve ekledim:
Yazarız elbette!
***
Hani öyle ısmarlama cinsinden değil...
Konuyu öğrencilerden önce biliyordum.
Öğrenciler sadece hatırlatma mekanizmasını harekete geçirdiler.
***
Şimdi Rektör Prof. Dr. Baykal’a sormak gerekir!
Şenliğin formatını değiştirmenizin nedeni, mali bütçe mi, yoksa milli içkiye olan mesafe mi?
Ki eğer mali bütçeyse, organizatörlerle bir araya gelip, bu işi sağlıklı bir şekilde ve en az bütçe ile çözüme kavuşturabilirsiniz.
Yok, eğer sorun milli içkideyse, öğrenciler bu konuda duyarlılıklarını gösterecektirler.
***
Öğrenciler her yıl bu şenlikleri dört gözle bekliyor.
Ee ne yapsınlar ki muhterem?
Ev tutuyorlar, ev sahibi kazıklıyor.
Bakkala giriyorlar, esnaf kazıklıyor.
Dolmuşa biniyorlar, şoför kazıklıyor.
Ee bırakın da, bu kadar kazığın acısını, bir iki şarkıyla dindirsinler.
Onlar da can yahu...