DOĞALGAZLA İLGİLİ FLAŞ KARAR

Trabzon'da merkez nüfusu 10 bini geçen ancak doğalgaz bulunmayan ilçelerle ilgili flaş karar verildi. Resmi Gazetede dün yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararı Trabzon’da doğalgaz bulunmayan ancak nüfusu 10 ile 15 bin üzeri olan ilçeleri yakından ilgilendiriyor. Yayınlanan karara göre merkez nüfusu 15 binin üzerinde ilçeler ile 10 bin üzerinde olup Hazine ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü ve Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının onayı ile karar kapsamına alınacak ilçelerde doğalgaz ile ilgili yapılacak yatırımlar BOTAŞ veya doğalgaz dağıtım şirketleri tarafından yapılacak. Ancak maddeye konulan bir düzenleme Trabzon’da henüz doğalgaz bulunmayan ancak nüfusu 10 bin üzeri olan bazı ilçeleri kapsam dışında bırakıyor. Buna göre, “Büyükşehirlerde yer alan ilçelerde, ilçe merkez nüfusunun 15 bin ya da 10 bin ve üzerinde olduğunun tespitinde 12 / 11 2021 tarihli ve 6360 sayılı Kanunla Mahalleye dönüşen köyler/beldeler göz önünde bulundurulmaz.” denildi. Trabzon’da bilindiği gibi nüfusu 10 bini geçen ancak henüz doğalgaz bulunmayan Tonya, Beşikdüzü, Şalpazarı, Düzköy ve Çarşıbaşı ilçeleri bulunuyor. Ancak bu ilçelerden hangilerinin madde kapsamına girdiği ise Trabzon’un Büyükşehir olmadan önceki merkez nüfuslarına göre belli olacak.

VAKALAR NEDEN ARTIYOR?

Trabzon İl Sağlık Müdürü Dr. Hakan Usta, koronavirüs risk haritasına göre vaka sayısının en fazla arttığı 5’inci il olan Trabzon’da, artışın nedeni açıkladı. Usta: “Omicron Türkiye’de de maalesef görüldü. Gittikçe yayılıyor ve yayılacak gibi şüphemiz var. Omicron veya daha başka varyantların olması bizde daha çok insanların aşıyla da olsa kendilerini korumaları gerektiği farkındalığının olmadığını gösteriyor. Ne kadar çok kişiyi koruyabilirsek varyant oluşumları ve yayılımı o kadar engelleyebiliriz. Karadeniz Bölgesi sosyal ilişkilerin yüksek seviyede olduğu, insanların bir arada zaman geçirmeyi sevdiği illerden biri olması nedeniyle maalesef ki burada vakalar daha yüksek seyrediyor. Temmuz ayından beri aşağı düşmeyen vaka sayılarımız var. 200’lere düşüp tekrar 400’lere çıkan süreçleri yaşıyoruz. İşin varyasyon ve mutasyon kısmı aslında bizi çok ilgilendirmiyor. Sonuçta bu virüs yaşamak için her yolu deniyor. Dün Delta’ydı, bugün Omicron, yarın Delmicron, ileride daha başka bir varyant olacak. Burada asıl olan insanların bu virüsün yaşayabileceği vücut haline dönüşmemesi. Bunun da yolu aşı olmaktan geçiyor.” Usta’nın bu açıklamalarına dikkat edelim.

VATANDAŞ NEFES ALSIN

Piyasalardaki yeni ekonomik dalgalanmalar sonrası gıda ürünlerinde bazı kalemlerde yüzde 100, bazı kalemlerde ise yüzde 30'a varan zamlar geldi. Fakat kurdaki düşüşün aynı oranda raflardaki etiketlere yansımaması akıllarda soru işaretleri bıraktı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan TTSO Meclis Üyesi Selami Ayyıldız şu değerlendirmelerde bulundu: “Kurun ani yükselmesi nedeniyle biz pandemide yaşamadığımız bir kriz yaşadık. Şu anda marketlerde neden indirim olmuyor diyorlar, indirimler başladı. Yüzde 10 ile 30 seviyelerinde bazı kalemlerde indirimler uygulamaya konuldu. Fakat fiyatların eski haline dönmesi bir süreci gerektirir. Yurt dışından ara ürün veya hammadde temin eden firmaların birçoğu, yüksek kurdan hammadde veya ürün bağlamış, almış bunları aldıkları fiyatlardan tüketmeleri gerekiyor. Fiyatların normal seyrine dönmesi için gerekli olan tek şey döviz kurunun stabilizasyonu yani sabit bir noktada seyretmesi. Eğer kur sabit kalırsa ani oynamalarda bulunulmaz ise insanlar ellerindeki pahalıya aldıkları ürünleri bitirdiğinde fiyatlar otomatikman aşağı gelecektir. Zaten birçok kalemde Trabzon'daki yerel market zincirleri indirime gitmiştir. Eğer kur bu seviyelerde giderse Ocak ayından itibaren fiyatlarda indirim daha hızlı bir şekilde etiketlere yansımaya başlayacaktır.” Umarız, raflarda kısa sürede bir düşüş yaşanır da vatandaşımız rahat nefes alır.

Editör: Haber Merkezi