Trabzonspor kazanmaya, gönlümüzü şen etmeye devam ediyor. Hem de çoğunluğun kötü oynuyor, çok pozisyon veriyor, hak etmiyor, şansı var, hakemlerle kazanıyor teraneleri eşliğinde...

Maça riskli kadroyla başlayan, usta ayaklarına güvenen, rakibin de eksikliklerini göz önünde bulunduran taraf Trabzonspor'du.

Maçın büyük bölümünde topla daha fazla oynayan, daha organize olmaya çalışan taraf, lider takımın aksine ev sahibi Karagümrük'tü.

Trabzonspor rakibin kendi yarı alanında oyun kurmasını engellemek, rakibini hataya sürüklemek için sık sık önde baskı uyguladı. Bunda yer yer başarılı da oldu ama penaltı golümüz sonrası farkı açma şansını değerlendiremedi.

Karagümrük ise baskıyı arttırıp bizim tek kalan 1. bölgemizde bol şut pozisyonu buldu. Siopis Hamsik'ten yardım alamayınca zorlandık. Kanatlarda açıklardan destek göremedi, bu yüzden bol orta pozisyonu verdik.

Bunu gören Avcı 2.yarı dayanamayıp doğru olanı yaptı. Penaltı golümüzü atan, rakibi yıpratan ama bunu yaparken çok top ezen, bizim sabrımızı da zorlayan Djnaniny'i 61.dakikada alıp Berat'ı oyuna sürdü. Hoca çift ön liberoya dönüp Hamsik'i öne attı. Bu hamle yerindeydi derken 1 dakika sonra Ömür çıktı sahneye. Öncesinde net bir pozisyonu kaçırmıştı. Bu sefer şut vurmuyor diyenlere inat mermi gibi bir şut çıkarıp süper bir gol attı. Özel çalışmasının karşılığını da aldı. Kaç haftadır ağırlığını koyan, özlem duyduğumuz Ömür bizi mest etmeye devam ediyor.

İki sıfırdan sonra rakibin gardını iyice düşüren, daha kontrolü olan, topun gerisine takım halinde geçen Trabzonspor'da Avcı, değişikliklerle oyunu soğutmayı bildi. Performansı düşen oyuncuları ismine bakmadan zamanında dışarı alması takıma güç kazandırdı. Takımın mücadele azmini, özgüvenle birleştirip daha diri ve kompakt bir takım oluşturdu. Maçı bu şekilde rölantide bitirdi.

Maçın sonunda yine 3 puanı alan, bu sezon evinde yenilmeyen Karagümrük'ü yenme başarısını gösteren, üst üste 7.galibiyetini alan, en yakın rakibine 10 puan fark atan Trabzonspor oldu. Kapasitesinin yüzde 50'siyle bile kazanıyorken, Şampiyon olmaması için bir sebep yok şuan. Hele ki takviyelerle.

Maçın deplasmanda Olimpiyat Stadı'nda oluşu taraftarımızı heyecanlandırmıştı. Deplasman yasağında belki maça gideriz, oyuncularımızı yakından görürüz diyen taraftarımıza normal sistemin dışında engel olmaya çalışan Karagümrük yönetimine, maç öncesi ve maç anında taraftarımıza küfreden Karagümrük taraftarına üzüldüğümü belirtmek isterim. Yakışmadı size. Zorunuz ne Trabzonspor'la. Futbol temaşa oyunu. 76 bin kişilik stadın boş olması daha mı hoş. Bizim taraftarın bu hevesini kırmaya çalışan rakip takımların hepsine diyorum, tek tek cevabınızı alacaksınız. Bu takım, bu camia size her yerde cevap verecek güçte.

Hakemi yönetimi için de kutluyorum. Maçın sonucuna etki etmedi. Penaltı pozisyonunu vermesi, tekrar ettirmesi takdire şayan.

Trabzonspor sayesinde bir şey daha değişti. Haftanın ilk iş günü Pazartesi sendromu da bitti. İş yerlerinde, ofislerde, öğretmenler odasında, aile içinde artık neşe var, espriler havada uçuşuyor. Çok özledik bugünleri. Biz mutluysak Türkiye mutlu. Biz moralliysek yurtdışı moralli. Hıncal gibi ne dediğini bilmeyen yazarlara inat her yerde taraftarı olan Trabzonspor sevinmeye devam ediyor. Faul yok oynamaya devam!!!