Hüseyin Paşa’nın idamını beklerken… Bir önceki bölümü Hüseyin Paşa’nın hain girişimi ile sonlandırmıştık.

Herkesin tahmin ettiği gibi başarısız olan girişim sonrası hain paşa, İngiliz Sefaletine sığındı.

Ne zaman kellesi gidecek diye beklerken, farklı gelişmeler yaşandı.

Söğütlü tarafından bıçaklanan Parvus’a yardım eden kişiyi görünce buda kim dedim?

Meğerse hiçte yabancı değilmiş.

Hatırlanacağı üzere sezon finalinde, Bidar Sultan ve Şehzade Abdülkadir çıkan yangında mahsur kalmıştı.

İşte o yangını çıkaran ile Parvus’a yardım eden kişi aynı. Peki, kim mi bu?

Çöl tilkisi (henüz kendisi hakkında çok detay bilmiyoruz) adında birinin önderliğinde rahmetli Sara Hedaya tarafından saraya sokulmuş. Sözde harem çalışanı…

İntikam ateşi
Parvus akıtılan kanının kısasını yapmak için tertipler düzenledi. Evlilik hazırlıklarına başlayan Ahsen ve Murad’ın mutluluklarına kan akıttı. Silahtan çıkan kurşun Murad’a giderken Ahsen’e saplandı .

Devrimci Parvus, yaptığı oyun neticesinde intikamdan gözü kör olan Murad Efendi’nin yanlış kişiye öldürmesine ve idam edilmeye mahkûm bırakılmasını sağladı.

Bu arada kaçak Hüseyin Paşa, Bidar kadın ve şehzadesinin planı ile yakalandı. Yapılan planı hainlik olarak sıfatlandıran ve her zamanki gibi duyduklarını ağabeyine yetiştiren Seniha Sultan yine yanılarak, mahcup duruma düştü.

Mahmud Paşa ile aralarında soğuk rüzgâr ise, tavuk butu ile tatlıya bağlandı.

Kopardılar ama ayıramadılar
Tüm bunlar yaşanırken Düyun çetesi tarafından kaçırılan Hatice, Kemalettin Paşa tarafından kurtarıldı. Hala Hatice’den vazgeçmiş değil, adını duyar duymaz nasıl fırladığını görmüşsündür. Hatice’nin kurşunu çıkarma becerisi de közünün karalığından herhalde…

Onlar acı-tatlı anlar yaşarken, çıkan çatışmada yaralanan çete elemanlarından birinin namlusu ile karşı karşıya kaldılar. Hatice ve Kemalettin öldü mü diye bile düşünmeye gerek yok. Çünkü çıkan silah sesinin Hatice için arayışta olan Vasfi Paşa’ya ait. Bunu tahmin etmek zor olmasa gerek…

Vee düşmanların dört gözle beklediği an gelmiş… İp, Murad Efendi’nin boğazına geçirilmişti. Ağlayan gözlerin yanında gülenlerde vardı elbet.  Murad’ın öldüğünü teyit eden hainlerin mutlulukları o pis yüzlerine yansımıştı.

Her ne kadar ‘teneşir’ üzerinde Murad’ı görsek de,  ölmediği düşüncesindeyim. Karakteri canlandıran Volkan Keskin, sosyal medya hesabından veda gibi açıklama yaptı ancak sadece Murad’a veda etti. Bana kalırsa farklı bir kimlik ile yola devam edecek.

Çünkü bu sahnenin neredeyse aynısı Sherlock Holmes tarafından detaylıca anlatılmıştı. Abdülhamid’in de Sherlock okurluğu göz önüne alınarak, yine ince bir siyaset yaptığını düşünebiliriz. 

Bu hafta karşımıza çıkacak olan Abdülhamid’in kara kutusu Fehim Paşa’yı da merak etmiyor değilim…