Bu kez çayları Pelitli’de Yunus Emre Caddesi’nde, Konaklar’da Hakimiyet, Bayındır ve Şehit Asteğmen Orhan Sancar Caddesi’nde yudumladık.

Sokağı ve sıkıntılı durumları dile getiren onlarca vatandaşımızla sohbetimiz oldu.

Dinledik tabi.

Malum turizm sezonu, yaz mevsimi.

Ortadoğu coğrafyasından gelen binlerce turist havalimanının yakın lokasyonun da olmasından dolayı gidiş veya gelişlerinde konaklama ve diğer ihtiyaçları, şehre ilk gelişlerinde araç talepleri nedeniyle yoğun bir trafik, ilaveten park sorunu göze batıyor bu caddelerde.

Sorunlar ve anlatılanlar çok ama bir kaçını dile getirmek ve yetkililerin dikkatlerine sunmak istedim.

Bunlardan birisi apartlar, aparta çevrilen yurt ve evler.

Diğeri kafeler ve lokantalar, bir başkası ve önemlisi kiralama firmaları.

Tamamında ihtiyaç sahipleri ilgili işletmelerin önüne, yanına, sağına, soluna, arkasına, yakınına araç park ederek bu ihtiyacını gideriyor.

Hemen hemen aynı tür işletmeler aynı mahalde verilen ruhsatlarla aynı caddede hizmet sunmak adına bir şekilde 24 saat çalışıyorlar.

Konaklar Mahallesi Asteğmen Orhan Sancar Caddesi’nde D Kapısı’nın açılmasından dolayı kışın KTÜ öğrencileri nedeniyle olan hareketlilik; yazın Orta Doğulu turistlerin gelmesiyle curcunaya dönüyor. Yıllardır burada esnaflık yapan bir vatandaşla sohbetimde yolun tek şeridi mevcut, orta refüj var kısmen yapılı diğer şerit bir şekilde hizmete açılamıyor diyor. Turistlerin kalabalık aile yapısı ve genelde minibüs kullanmaları da ayrı bir sıkıntı doğuruyor. Tek gidiş yolu gidiş geliş oluyor. Bir de mal boşaltan toptancılar veya çöp alan belediye araçları girdiğinde durum fena.

Bu caddenin Farabi Hastanesi’ne giden tek alternatif yolun olduğunu kaç kişi, kaç yetkili biliyordur. Sabahları Forum’dan Farabi’ye kadar zincir şeklinde oluşan yoğun trafik bu yolun işlerlik kazandırılmasıyla giderilebilir.

Ayrıca bu cadde ve devamındaki yan yolların üzerinde özel ve resmi okullar var, haliyle işlek bir trafik mevcut. Süratle inşaat yapılması ve işlek bir ticari arasta olması çevresinde ve bağlı yollarda da hareketliliği artırıyor.

Emniyet teşkilatının bu caddede bekçi uygulaması takdire şayan diyor vatandaş. Kalkınma Mahallesi’nde açılan kafe ve işyerlerinin de zamanında hızla artması nedeniyle ambulans geçişlerinde bile yaşanan sorunları unutmadık.

Diğer bir sorun kiralama firmaları ve apartlar diye anlatıyor sokakta konuştuklarımız.

Yerel kiralama firmaları yanı sıra ulusal ve büyük ölçekli firmalar bu bölgede yoğunlaşmış durumda. Bu havalimanına yakın olma durumu araç depolama ve park alanı sorunu doğurmakta; bunu aşamayan firmalar da ara sokaklara milletin dairelerinin önlerine evlerden çıkılamayacak şekilde, işyerlerinin önüne de kepenk açılamayacak biçimde gelişigüzel yapılmaktaymış.

Şimdilerde herkes apartman dairesini yada yeni yapılan binayı apart şeklinde yapmasıyla sorun bir o kadar daha artmış.

Zira sokak aynı sokak ya kiralamacıların topluca çektiği arabaları ya da aparta gelen konaklamacıların arabaları tümü arastada sokakta, sabahın ilk ışıklarında işine gitmek isteyenle işine başlamak isteyenlerin durumu çok kötü diyor sokak.

Kiralama firmasında çalıştığını söyleyen yan masada oturan genç bir kardeşim söze girdi iyi de Trabzon’da açılmış ve vergisini yatıran, araçlarının tümünün plakasını burada tescil ettirip sigortasını, vergisini, harçlarını buraya şehrimize yatıran; bizlere istihdam açanlarla, sadece bu aylarda İstanbul’dan Antalya’dan her gece TIR’ların üzerinde il dışı plakalarla buralara getirtilen filo araçların firmalarını nasıl bir tutarsınız.

Haklıydı vatandaş, şehrimin maliyesine katkı payını harcını vergilerini yatıran yıl boyunca işletmesini açık tutan kira verip eleman çalıştıran girişimci, hemşerilerimize sözümüz yok zira onların genelde araç depolama alanları mevcut. Çünkü yazı kışı bu işi yapıyorlar. Diğer filo şeklinde geceleyin TIR’larla gelen kiralama araçları ve onları çalıştıran ulusal firmalar bu aylarda fiyat yönünde damping uygulayarak haksız rekabet yapıyormuş.

Konaklar’da Bayındır Caddesi’nde yolun her iki yönüne araç çekilmesinden dolayı işletmesini sabah açıp aracına yıkadığı halıları yerleştiremediğini söylüyor halı yıkamacı abimiz. Pelitli’de Mimar Sinan Caddesi’ndeki nalbur işletmeci amca kepenge kadar yanaşmış araçlardan dolayı kepengi açamıyorum diyor.

İstiklal Caddesi’ndeki mobilyacı sabah işe gideceğim, sokaktan çıkış yapamıyorum. Gece düğün ve konaklama için gelenler parkı kullanmadıklarından dolayı bizler çok mağduruz diyor.

Vatan caddesinde sahilden başlayıp Yeşilköy camiine kadar yolların her iki yönünde de açılan apartların konaklayanları yol kenarlarını karşılıklı park için kullanmalarından dolayı sabahları belediye otobüsünün zor anlar yaşadığını anlatıyor mahalleli.

Adli makamlara yansımış bir durumdan bahsetti çayını almış sandalyesiyle yanaşan vatandaş. Vatan Caddesi üzerinde Yeşilköy’e doğru hayli dik yolu çıkarken yolun sağlı sollu park ihlali nedeniyle boşluk olan ortayı kullanmak istedim haliyle hızlandım, o sıra da yukardan gelen de benim gibi düşünmüş olacak ki kafa kafaya vurmaktan son anda kurtulduk .

Araçtan indim ve diğer araçta ki sürücünün de benim gibi titrediğini gördüm. Jandarma’yı aradım, durumu anlattım. Bir gün sonra Jandarma’dan arandım bana söylenen, “Yola çizgi çizilmediğinden dolayı araçlara cezai işlem yapamıyoruz.”

Vatan Caddesi ana arter bu yolun üzerinde onlarca mahalle ve sokak ve bu güzergahı kullanan yüzlerce araç var. Bazen bunlara inşaatı devam eden yapıların beton mikserleri de ekleniyor ki onların yola döktüğü Betonlardan dolayı otomobiller için durum vahim; bu yolun acilen güvenliği artırılmalı diyor mahalleli.

Ayrıca Vatan Caddesi üzerinde mevcut semt pazarı olarak kullanılan park alanının; son altı aydır yapılmakta olan resmi inşaat nedeniyle aşırı yüklü hafriyat ve şimdilerde de beton mikserleri nedeniyle patlayan kanalizasyon, bozulan parke döşemesi ardından yapılan ve halen bitmeyen TİSKİ müdahaleleri nedeniyle Yunus Emre Caddesi delik deşik. Çay ocakları, esnaflar ve Aydınkent sakinleri toz topraktan pazar esnafı ve alışverişe gelen semt sakinleri yağmurda çamurdan hayli şikayetçiler.

Sokak konuşuyor biz yazıyoruz.