ŞAMPİYONLUK NEDEN OLMASIN?

Şampiyonluk hedefi ile yola çıkan takımlar için ligin 5 haftalık röntgenini çekmeye kalksak hiç kuşkusuz otoriterler tarafından şampiyonluğun en güçlü adayı Trabzonspor olduğu lanse edilir. Aslında haksızda sayılmazlar. Galatasaray ve Fenerbahçe’nin düşe kalka ilerlediği, Beşiktaş’ın idare ettiği ligi Bordo-Mavililer’in domine etmesi hiçte zor olmaz görüşündeyim. Yeter ki şehir bütünleşsin. Yeter ki oyunculara hak ettiği değer verilsin. Şartsız koşulsuz arkalarında değil yanlarında durulsun. O zaman her şey sezon sonunda bakın çok güzel olacak.

ABDÜLKADİR’İ ANLAMAK

Galatasaray maçında Abdülkadir Ömür’e karşı yapılan nahoş olayın aslında genç oyuncuya dahil koskoca bir şehire yapıldığı kanaatindeyim.  Daha futbolun baharında olan ve beklentiler nedeniyle ağırlığından fazla yük sırtına binen genç oyuncunun yerine kendimi koyuyorum, inanın içinde ne fırtınalar koptuğunu anlayabiliyorum.

Trabzonspor’un o kutsal formasını giyen oyuncuların biz isteriz ki sevinçten gözyaşı döksün. Tüm Türkiye’nin gözleri önünde kulübede akan yaşlar Abdülkadir’in Ömürünü küçültmez, daha da Bordo-Mavili sevdalıların gönlünde büyütür. Bırakın şu çocuğun yakasını da yaptığı işten zevk alsın, Trabzonspor’a gereken katkıyı sağlasın. Sen kafanı hiçbir şeye takma çocuk. Biz senin karakterine de futboluna da kefiliz.

KANATSIZ UÇAMAZSIN?

Bana göre Trabzonspor’un en aksayan tarafı defansın bloğu değil, inanın kanatlarıdır. Bordo-Mavili yönetimin transferde tek yanlışı ise altını çizerek söylüyorum solbek’e ihtiyaç duyulan ismi alamamasıdır. İsmail Köybaşı iyi niyetli olarak kendi yarı sahasında mücadelesini ortaya koyuyor, ancak komple bir oyuncu olmadığını gerçeğini de yüzümüze çarpa çarpa gösteriyor. Forveti en iyi şekilde beslemekte mükellef kanatlardır.

Eğer o işlevi layıkıyla yerine getiremezsen skor üretilmesi anlamında gerekli katkıyı sağlayamazsın. Keza Denswil’de daha çok savunma özelliği taşıyan bir oyuncu. Aynı şekilde Peres’te öyle. Her ne kadar Kasımpaşa maçında eski maçlara nazaran ofansif anlamda daha atik görünse de  Brezilyalı oyuncu hala beklenen randımana gelmiş değil. Temennimiz o ki ara transfer dönemine kadar aksayan bu mevkiler başımıza iş açmaması.

NE EKERSE ONU BİÇİYOR

Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı’nın takıma etkisinin ne kadar iyi olduğu herkesin malumudur. Çünkü adam Trabzonspor’u layık olduğu yere taşımak için işini severek yapıyor, kenarda bile sahadaki oyuncuları gibi iliklerine kadar o heyecanı yaşayabiliyor. Geçen sezondan buyana takıma monte etmeye çalıştığı savaşçı ruhunun karşılığını almak için kararlı adımlarla yolunda ilerleyen Avcı, ektiğini biçiyor. Gelinen nokta gösteriyor ki Avcı’nın ellerinde büyüyecek bir takım ligde fırtınalar koparacak. İlk geldiğin günden buyana kendisine inandığımı defalarca bu sütunlardan dile getiren biri olarak bende ilk gün heyecanımı yaşamaya devam ediyorum.

KONYA VİRAJINDA KAZA OLMAZSA..!

Evet olmazsa teknik direktör Abdullah Avcı’nın dediği gibi hedef yolunda Trabzonspor’un hızlanmasını sağlayacak. O nedenle çok kritik bir viraj Konya deplasmanı. Kendisi gibi ligde şuana kadar mağlubiyet yüzü görmeyen Konyaspor karşısında ‘Trabzonspor kazanır mı’? sorusunun cevabı bana göre orta alanda mevcut.  Nwakaeme, Hamsik ve Bakasetas gününde olur, Abdulkadir Ömür Kasımpaşa maçındaki iştahlı oyununu sergilerse Trabzonspor elini kolunu sallayarak Konya’dan güle oynaya döner. Konya karşısında alınacak galibiyetin 3 puandan daha fazla olduğu gerçeğini Avcı açıkladı, bize de onun rüzgarıyla savrulmak kalıyor.

BİZİM DERDİMİZ MASA!

Başarıya ulaşmak için  beynimize iyice kazınmış bir sözdür, “Sahada, masada, kasada güçlü olacaksın.” Eğer şampiyonluğu istiyorsan formül çok açık, bu üç unsurun gerektiğini yerine getireceksin. Oyuncu kadrosunun güçlü olması aslında Türkiye gerçeğinde başarıyı yakalamada pekte mümkün olmadığını bilmeyen yoktur. Topyekün başarı için savaş vermeniz gerekiyor. Benim şahsi fikrim üç unsurda en önemli olan masa. Siz masada güçlü olursanız sizi kimse aşağıya çekemez. Eğer pasif kalırsanız Galatasaray maçında olduğu gibi sessiz bir şekilde tiyatroyu izlersiniz ve camianın başını öne eğersiniz. Hak hukuku gözeterek Trabzonspor sevdalılarının hakkını yedirmeyin ki, bizde sizi ayakta alkışlayalım.

HEKİMOĞLU’NDA GÜNEŞ’Lİ GÜNLER

Geçen sezon nasıl hakkının yendiğine tüm Türkiye şahit olmuştu ama herkes kafasını kuma gömerek çıtını çıkarmadı. Halbuki anasının ak sütü kadar helaldi şampiyonluk. Ah o lobilerin gözü gör olsun. Nasıl da Hekimoğlu’nun hayallerini çalmışlardı, acımasızca. Daha önce başkan Celil Hekimoğlu için ‘Artık alacaklı bir adam o’ diye yazmıştım.  Çünkü er yada geç adalet yerini bulacak. İyi insanlar bir gün kazanacak. İşte o Hekimoğlu genç ve dinamik bir takımla artık savaşını veriyor. Takımın başında da bizden gibi Bahaddin Güneş. İyi bir uyum yakalandı ve iyi de gidiyorlar. İyi giden tekere çomak sokmak birilerin işidir!. Uyanık olalım bu kez Hekimoğlu Trabzon FK’yı birilerine yem etmeyelim. Ne dersiniz sevgili büyüklerim..!