Şu kelimeyi hayatımızdan bir atabilsek...
Klişe ‘artık bazı şeyleri aşmamız gerekiyor’ gibi cümleler kurmak istemiyorum fakat durum çok vahim.
İyiliğin prim yapmadığı ve asla yeterli olmadığı bir dönemden geçiyoruz.
Bizleri birbirimize düşürmek isteyen insanlara fırsat vermemeliyiz.
Hepimiz hoşgörümüzü, saygımızı, sevgimizi korumalı ve bunları kaybetmeden farklı fikirlerle de birlik olabileceğini tüm dünyaya göstermeliyiz.
Sevdiğimiz insanların farklı düşünmelerine tahammül edemiyor olabiliriz ama eğer onun senin gibi düşünmek zorunda olmadığını kabullenirsen ve sevdiğin insanın fikirlerine saygıyla sabredersen o insan senin kardeşin olabilir.
Bayramın üçüncü günü aracımla İskender Paşa Cami arkasındaki yoldan geçmek ve meydandan çıkış yapmak istiyordum; önümdeki trafik durağan bir pozisyonda araçta bekliyordum.
Bir müddet sonra önümde bekleyen şehir dışından olduğu plakasında belli; şivesinden de anlaşılan misafir arkadaş benden beklememi istedi.
Zira sol ve sağ kenarlarda TRAPARK’a park eden araçlardan bir Ortadoğulu misafir çıkacak gibi hareketlenmişti.
Benden müsaade isteyen şahıs yolun ortasında beklettiği ve soldaki aracın çıkmasına yardımcı olarak otomobillerini o parka çekeceğini anladım.
Yolda bekleyen otonun sürücüsü; izin isteyen şahsın yönergelerine göre hareket ediyordu.
Birkaç dakika daha bekledik parktan çıkan araç bu sefer yola giremediğinden yolun işleyişi sağlanamıyordu.
Öndeki araçla yer değiştirmesi lazım ki yol açılabilsin; ben bekliyordum zira dediğim gibi misafir izin istemişti.
Arka taraftaki araçlarda olanlar sabırsızca korna çalmaya başladılar yetmedi bir tanesi el kol hareketleri yaptı.
Hatta araçtan inip hakaret etmeye başladı.
Utandım, söylediklerini duymayayım diye camı da kapadım.
Ama o durmadı aracın camına vurup devam etsene kardeşim dedi.
Camı araladım; Nereye gitmemi istiyorsun yol açık olsa tamam, görüyorsun kapalı adam gidecek diğeri sola park edecek ki yol açılsın görmüyor musun” dedim.
Demez olaydım.
Bayram günü insanlık edelim şehrimize gelen misafir araca park etmesi için yardımcı olalım diye düşündük ya hata etmişiz.

Sana ne diyor arkadaki vatandaş.
Yok yok, biz Trabzonlular böyle değildik.
Hele hele bayramlar da kravatlı ve papyonluyduk; bir o kadar da sevgili ve saygılı.
Sahi ne oldu bize?