Şehir; tarih ve gelecek, insan ve kimlik, yaşayan ve yaşatan gerçek.

Her şehir bir dünya ve insanlık hikayesi, her şehir bir kimlik.

İnsanlık tarihinde derin izler bırakan şehirler var, zaman akar gider ama onların büyüsü devam eder. Bağdat, İstanbul, Kahire, Semerkant gibi, Londra, Paris, Viyana gibi... Onların albenileri vardır, ulaşılmak ve keşfedilmek istenirler  ve her zaman bir şehirden fazlası olmuşlardır aslında.

Trabzon’da böyle bir şehir midir? Tarihi ve sosyal kimliği  O’nu böyle  bir cazibeye ulaştırabilmiş midir?

Tarihi sürece bakıldığında bölgenin nabzının attığı yerlerden biri olmuştur şehrimiz. Buradan bakıldığında Trabzon’un kimlikli bir şehir olduğu tartışmasızdır.

Uzun yıllar şehrimizin ışıkları canlılığını sürdürdü, Trabzon halkı da kimlikli bir şehrin bireyleri olarak yaşamayı.

Işıdayan bu kimlik; tarihten, coğrafyadan, kültürden ve insandan beslendi.

Şehrimizin kimliğini oluşturan onlarca unsur var şüphesiz. Ancak başat unsurlar; fındık, hamsi, uzun sokak, Trabzon Lisesi, Trabzonspor...ve diğerleri.

  • FINDIK: Ekonomimiz, sılayı ziyaret sebebimiz, çocularımızın eğitim harçlığı, ekmeğimiz.

Ya şimdi; tarlası hasta, borsası Hamburg’ta, üreticisi yasta...

  • HAMSİ: Fakirin mutfağı, ucuz tavamız, kışımızın kokusu, türkümüzün dalgası.

Ya şimdi; Kirletilen- bitirilen denizimizin ilk kurbanı, sığınacak koruma alanı bulamayan üvey evlat. Tutkunları şaşkın, emekçisi umutsuz...

  • UZUN SOKAK: Her adımı anılarımız, her soluğu nabzımız. Delikanlılığımız, sevdamız...

Ya şimdi; Tabela kirliliğinin, maganda kültürünün, seviyesizliğin dayanılmaz baskısıyla, delikanlısının terki mekan ettiği sanal bir sokak...

  • TRABZON LİSESİ: Eğitim markamız, kültür tarihimiz, aklın ve bilmin merkezi...

Ya şimdi; Eğitim sistemindeki dalgalanmaların etkisiyle klasik olma özelliğini kaybetmiş, eski günlerini, efsane öğretmenlerini, kara tahtasını özleyen  fen liselerinden sadece biri ...

  • TRABZONSPOR: Türk spor tarihinin  kahramanı, mazlumun, mağdurun,ötekileştirilmişlerin başkaldırısı. Öz kaynakların zaferi, İstanbul egemenliğine son verilişin hikayesi, Anadolu devrimi. Paranın ve gücün dükalığına son veren delikanlıların takımı...

Ya şimdi; diğerleriyle aynılaşan, devirdiklerine benzeyen, kimliksizliğe doğru sürüklenen sıradan bir takım. Geleneksel kulüp felsefesini terkedip, rakipleri gibi olma  yanlışına düşen bir kulüp. Milyon dolar ifadeleriyle öz kaynaklarını ve taraftarlarını inciten bir kulüp. Ali Kemal, Şenol, Dozer Cemil, Turgay, Serdar, hami, Ünal...ve diğer efsane isimler tarihini, isimlerini bile söyleyemeyeceğimiz sporcu mezarlığına döndüren kulüp.

Işıklarımız bir bir sönüyor, NEREDESİNİZ?