Peşinen söyleyeyim maçın sonuca göre kullanılmış bir başlık değil bu.

Trabzonspor, dört gün önce Konyaspor’a kupa maçında elenirken bugünün de işaretlerini vermişti.

Ancak lig maçının havasının daha farklı olacağı, futbolcuların işe daha ciddi sarılacağı şeklinde bir umudum  vardı.

Maç boyunca  bu kanaatimin bir hayalden öteye gidemeyeceğini gördüm.

Oyuncuların konsantrasyonu bozuk , bananeci tavırlar içinde,mücadeleden uzak ,kazanma azmi kaybolmuş hallerini görünce ,Rıza Hoca’nın sürekli “Asıl sıkıntı sahanın dışında” demesinin ekonomik ve yönetimsel açıdan olduğuna inandım.

Eğer denildiği gibi 4 aydır futbolcuna parasını veremiyorsan, bununa rağmen oynamayan oyuncunun bonservisini almak ve yeni transfer yapmak için yüklü bir para  buluyorsun,hatta transfer yasağını kaldırmak için 20 milyon ödeyebiliyorsan, o zaman futbolcun da haklı olarak “ Benim paramı niye vermiyorsun?” tepkisi koyar.

Bence kupa maçı ve dünkü maçın özeti budur.

“ Harç bitti yapı paydos”

***

Önümüzdeki  maç Fenerbahçe ile.

Bu maçın havası, konsantrasyonu elbette farklı olacaktır.

Ancak Allah muhafaza tersi bir durum olursa ortada ne yönetim kalır ne de hoca.

Hatta oyuncuların bile akıbetinin ne olacağı bilinmez.

Çünkü  herşey  sıkıştı, bir kıvılcım bekliyor.

**

Bu arada gazetelerde ‘Başkan oyunculara moral verdi ‘ haberlerine rastlıyoruz.

Kimse moral istemiyor.

Anlaşmasının karşılığı hak ettiği parayı bekliyor.

Sayın Başkan..

Herhalde hayati önemdeki F.Bahçe maçından önce bir çözüm üretirsin.

***

Maça gelirsek..

İki gol atmasına rağmen mutsuz ve umutsuz bir Burak Yılmaz izledik.

Kurtardığı ve yediği gollerle iki kez maçın kırılma anını yaşatan kaptan Onur’un sosyal medyada hemen linç girişimine başlanması da insafsızlıktır.

Her şeye rağmen iyisiyle  kötüsüyle ,işin ekonomik boyutunu çok dert etmeden ,maça odaklanan yapısına da saygı duymak gerekir.

**

Rıza Hoca’ya baktığımız zaman kilitlenmiş bir hali vardı.

Değişmesi gereken 3 oyuncuyu sokaktan birini çevirsen hemen görür müdahale ederdi.

Konyaspor, Rıza Hoca’nın oyuncu değişikliğine gitmemesi kadar direnmedi.

En azından N’Doye ısrarı ve  Bero’dan  beklentisini , taraftar gibi biz de anlamakta zorluk çekiyoruz.

***

Haftanın ibretlik olayları!

Bu arada İstanbul  Başakşehir’e transfer olmak için  Atletico Madrit ve Barcelona’yı referans gösteren Arda Turan’ı ve TFF Başkanı iken 2010-11 sezonunda  “Fenerbahçe şike yapmıştır onu ben bile kurtaramam deyip bugün Fenerbahçe’ye göğüs reklamı veren Mehmet Ali Aydın’ları da alkışlıyorum.

Yayıncı kuruluş Türk futboluna  ‘Mahalle maçları ‘ zihniyetiyle  yaklaşıp ,İngiltere Ligini  yakışır bir şekilde yayınlarken,  bizim TFF Başkanı da  bıyık büyütme peşinde..

İşte ‘Marka değeri yüksek’  Türk futbolunun  halleri..