Pandemi süresi içerisinde gelişen “Dijital Sinema” izleme sürecinin, sinema salonlarında acaba Covid-19 sonrası nasıl bir etki yapacağı iki yıl boyunca epeyce düşünülmüştü.

Öyle ki, görüştüğüm sinema salonu sahiplerinden tutun da, yönetmenlerden, yapımcılara kadar birçok isim net şekilde artık insanların eskisi gibi sosyal hayata adapte olamayacağını düşünüyorlardı ve bu vesile ile de salonların bir bir kapanacağının altını çiziyorlardı…

Hatta bazıları o kadar ileri gidiyordu ki, “Senin de tiyatro yapman imkânsız olacak.” savını ileri atıyorlardı.

Başlarda ben de çok endişelenmedim değil! Sonuçta o vakitler bir dizi çekiyor, biz sinema filmi çekmiş vizyon tarihini bekliyor, bir de tiyatro oyunlarım vardı…

Evde rehin kaldığımız o vakitlerde karamsar düşünceler içerisinde ne olacak falan – fişman düşünceleriyle git-geller yaşarken, kendimin bir an önce dışarı çıkma ve kalabalığa karışma hissini fark ettim.

Oysa bende de çeşitli platformların üyeliği vardı ve dijital sinemayı oradan izliyordum. Lakin, içimde sinema salonuna gitmek vardı, bir an önce tiyatro perdelerini açmak vardı.

O düşünce içime düştüğü andan sonrasında da, şöyle bir görüş geliştirdim; “Küresel çapta bir oyunun içerisinde figürasyon durumundayız, sadece egemen güçler bizleri böyle düşünmeye itiyor, bundan sonra hayat gayet iyi bir noktaya gelecek, hatta daha fazla insan sinemaya gidecek ve tiyatro izleyecek…”

Bu düşünce bende iyice yer edindikten sonra, bir yapım şirketi kurdum ve film çekmek için bir adet senaryo yazdım, finansal sıkıntı yaşamasam şuan o film vizyonda olacaktı.

Finans sıkıntısının üzerinde çalışmalar yaparken sürekli olarak şöyle bir tepki alıyordum, “Sinema salonları bitti artık kimse gelmez… ”

Bu sözlere karşılık olarak daha fazla izleyicinin geleceğini, insanların bireysel olarak değil topluluk halinde organizelere ihtiyacının olduğunu dile getirdim.

Çalıntı Eserler Galerisi isimli bir de tiyatro oyunu çıkardım.

Sinema projemi maddi imkânsızlıkları bir türlü aşamadığım için yapamadım. (Hadi lan düşmanlarım sevinin becerip çekemedim filmi. Gidin keyif çayı için…)

Sonrasında sektör Ocak 2022 itibari ile açıldı. Tiyatro oyunum sadece üç ay içerisinde kapı pencere kırdı.

Sadece Trabzon’da binlerce izleyiciyle buluştum.

Nisan sonrasında Metropol turnelerim olacak…

“Yani Yanıldılar!” Şimdi gelelim sinema verilerine…

2022’nin Ocak ayından Nisan’ın ikinci gününe kadar sinema salonuna giden izleyici sayısı, sıkı durun karamsarlar, “17 milyon“. Evet yanlış okumadınız tamı tamına 17 milyon kişi Ocak ayından itibaren salonlara gidiyor.

Sadece geçtiğimiz hafta 36 sinema filmine giden izleyici sayısı bakın yedi günde 900 bin. Oldu mu?

Bir de tiyatro salonlarına giden izleyicileri bunun içerisine ekledik mi?

Alın size savunduğunuz sav. Çöktünüz…

En çok da üzüldüğüm bu iş bitti diyerek sinema salonlarından çekilen şirketler oldu.

Şans Tanrıçası

Yönetmen: Ferzan Özpetek Oyuncular: Serra Yılmaz, Edoardo Leo, Stefano Accorsi, Jasmine Trinca Mutluluk, hüzün, sevgi ve dostluk üzerine anlatılan çok güçlü bir aile olma hikâyesi.

Annamaria hastalığı sebebiyle bazı kontroller için birkaç gün hastaneye yatmak zorunda kalır. Bu süreçte iki çocuğunu yakın arkadaşları Alessandro ve Artura’ya bırakır. Fakat hastaneden gelen haberler hem çocukların hem de Alessadro ve Artura’nın hayatını geri dönüşü olmayan bir değişime sürükleyecektir.

Kayıp Şehir

Yönetmen: Adam Nee, Aaron Nee Oyuncular: Channing Tatum, Sandra Bullock, Brad Pitt Zeki ama inzivaya çekilmiş yazar Loretta Sage, hayatını kahraman karakter Dash”i canlandırmaya adamış yakışıklı kapak modeli Alan'ın yer aldığı popüler aşk-macera romanlarında egzotik yerler hakkında yazarak geçirmektedir. Destansı bir orman macerasına atılan bu beklenmedik çiftin, Kayıp Şehir’de hayatta kalmak ve sonsuza dek kaybolmadan önce antik hazineyi bulmak için artık birlikte çalışması gerekmektedir.

Kocaayak ve Ailesi

Yönetmen: Ben Stassen, Jeremy Degruson Yeniden bir araya geldikten sonra, ailesiyle ve hayvanlarıyla mutlu mesut yaşayan Kocaayak, bir yandan da yeni güçlerine alışmaya çalışır. Ancak bir süre sonra, petrol şirketi X Tract’ın türlü yalanlarla, muhteşem bir vadiyi kirletmek üzere olduğunu öğrenir ve doğayı korumak için tekrar yola çıkar. Kocaayak için oldukça endişelenen eşi Shelly, oğlu Adam ve evcil(!) hayvanları Wilbur ve Trapper bu vadide neler olduğunu araştırmak üzere Kocaayak’ın peşine düşer. Kocaayak ve Ailesi’nin bu macera dolu yolculuğunu sakın kaçırma!

Osman Sekiz

Yönetmen: Ezel Akay Oyuncular: Tim Seyfi, Begüm Birgören, Kemal Uçar Agorafobi, panik bozukluk hastalığı sebebiyle şehrin epey uzağındaki eski bir konak olan evinden çıkamayan, insanlarla yüz yüze gelmekte zorlanan ve sosyal ortamlara giremeyen Osman, daha huzurlu bir yaşam için buradan taşınmaya karar verir. Hedefine ulaşması için hastalığı kadar, uzun süredir ev arkadaşlığı yaptığı birbirinden “sevimli” beş canavarla da mücadele etmesi gerekecektir. Bu noktada hayatına giren Nazlı ve Emlakçı Turan ile birlikte hayatı altüst olacaktır.

Anadolu Leoparı

Yönetmen: Emre Kayiş Oyuncular: Hatice Aslan, Tansu Biçer, Uğur Polat Yirmi iki yıldır Ankara Hayvanat Bahçesi’nin müdürü olan Fikret (Uğur Polat), yalnız başına yaşamaktadır. En büyük derdi de Türkiye şehirlerindeki yenileşme ve özelleştirme dalgasıdır. Fikret, yıllardır hayvanat bahçesinde müdürlük yapan bir adamdır. Türkiye'de özelleştirmelerden rahatsız olan Fikret, hayvanat bahçesinin kapanma durumuyla karşı karşıyadır. Hayvanat bahçesinin kapanabilmesi için leoparın başka bir hayvanat bahçesine taşınması gerekmektedir. Fikret ve içine kapanık bir kadın olan yardımcısı bu değişime karşı mücadele eder.

No:26 Ölüm Çığlığı

Yönetmen: Batuhan Çelik Oyuncular: Hande Öğüt, Barış Baktaş, Lola Polat Film, dedelerinden kalma yazlıkta olan kız kardeşine ulaşamayınca onun yanına gitmeye karar veren Selin ile sevgilisi Barış'ın başlarından geçenleri konu ediniyor. İşi başından aşkın olan Selin, rahmetli dedelerinden kalma yazlık evine giden kız kardeşinden haber alamaz. Defalarca aramasına rağmen kız kardeşi Ada’ya ulaşamaz. Telefonları cevapsız kalınca işlerini bırakıp kasabaya gitme kararı alır. Selin’i yalnız bırakmak istemeyen sevgilisi Barış da onunla birlikte yola çıkar. Yıllardır uğramadıkları bu evde yatan sırlar, yavaş yavaş gün yüzüne çıkacaktır.