Karadenizli’nin bu desteği her yıl artarak devam etmiş, ancak her seçim sonrasında bir öncekine oranla büyük hayal kırıklıkları ve hüsranlar yaşamıştır. AKP’ye destek Karadeniz bölgesine büyük bir külfet ve bedel olarak geri dönmüştür. Karadeniz istihdam alanını kaybetmiş, gençleri el kapılarına göçe mahkum olmuş, esnafı kepenklerini indirmiş, çiftçisi fındık sektörü sebebiyle perişan olmuştur.

Şimdi fındıkta yeni bir senoryo, yeni bir tezgah Karadeniz köylüsünün ekmeğini tamamen elinden almıştır. Önceki sezon ürünlerini satın almayan tüccar ve aracılar elinde ürün bulunan köylüyü büyük bir mağduriyet ve yoksullukla baş başa bırakmıştır.

Dünya fındık üretiminin yüzde 73’ünün ihracatının yüzde 68’ini sağlayan Karadeniz bölgesi AKP iktidarında düştüğü bu aciz duruma başka hiçbir iktidar döneminde düşmemiştir. Bu kadar büyük siyasi destek verilip bu kadar büyük bir ihanetle karşı karıya kalması Karadenizlinin çok büyük bir bedel ödemesine sebep olmuştur. 

Karadeniz köylüsünü sürekli aldatıp, sandıkta oyları aldıktan sonra unutan bir siyasi iktidarı 16 Nisan’da hak ettiği şekilde uyarmanın tam zamanıdır.

Dünyanın hiçbir ülkesi böylesine gülü bir endüstriyel tarım ürünü yabancılara peşkeş çekmez. Ürün yabancılara peşkeş çekilmiş, sektörün tamamı yabancıların kontrolüne geçmiştir.

Dekar başına fındık üretim miktarında tarihte eşine rastlanmayacak kadar büyük bir düşüş yaşanmakta, AKP öncesinde dekar başına 300-400 kilogram ürün alınırken yanlış tarım politikaları sonucunda bu miktar 70 kilograma kadar düşmüştür. 

İspanya hektar başına 600kilogram fındık ürettiği bir dönemde Karadeniz köylüsünün 70 kg gibi bir ürünle toplama maliyetlerini dahi karşılamayacak bir üretim yapması fındığın daha en başında rekabet edilemeyecek bir maliyetle üretilmesine sebep olmuştur.

Üretici olmayan derebeylik düzenine devletin desteği devam etmiş, toprak ağaları finanse edilmiştir.

Dünyada toplam çikolata tüketimi yedi milyon ton iken Türkiye’de bu oran yedi milyon tondur.

Dünyada 128 milyar ciro üretilirken Türkiye bu pastanın yalnızca 3 milyar dolarını almaktadır. Karadeniz köylüsünün, esnafının, tüccarının emeği uluslararası tekellere peşkeş çekilmiştir.

Yalnızca THY’nin 2016 yılı zararı Karadeniz bölgesinin ürettiği tüm ürünlerin değerinden daha fazladır. 8 milyon Karadeniz köylüsü bir THY’ye kadar kayrılmamıştır. Devletin birçok kurumu varlık fonu adı altında THY’ye peşkeş çekilirken bu zararın bedelini Karadeniz köylüsüne yüklemek, sonra da Karadeniz köylüsünün oylarını almak için her türlü entrikayı yapmak tam bir AKP işidir.

Fındık alımının durdurulması sektöre ve köylüye büyük bir ihanettir. Devlet derhal Fisko Birliği harekete geçirmesi ve fındığa dayalı sanayi sektörünün tam teşvik kapsamına alınması fındık sektörünün geleceği için mutlaka bir an önce yapılmalıdır.

Editör: Haber Merkezi