24 Haziran 27. Dönem Milletvekili seçiminde AK Parti’nin Trabzon’da liste sıralaması çok eleştirildi.

Trabzon’a bakacak olursak yapılan anketlere göre listenin oy oranına yüzde 1 katkı sağladığı veya oy oranını düşürdüğü gerçeği karşımıza çıkar.

Yani Trabzon’da AK Parti’nin yaklaşık olarak 300.000 oranında oy aldığını düşünürsek yaklaşık olarak 3.000 civarında pozitif ya da negatif olarak yansıması oluşur.

Türkiye’de şu gerçeği hiç kimse inkar edemez.

Ankara’nın rüzgarı etkili olur.

AK Parti’nin Türkiye genelinde yüzde 7 oranındaki oy düşüşüne rağmen Trabzon’a baktığımız zaman AK Parti’nin Trabzon’da aldığı oy oranı Türkiye ortalamasının 13 puan üzerinde.

Cumhurbaşkanımızın memleketi komşu Rize’den de AK Parti milletvekilliği seçiminde yine yüzde 11 oranında oy kaybetti.

Rize’nin de sıralaması mıralaması olmaz. Sıralama Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’dır.

Diğer kaleleri baktığımız zaman Konya, Kayseri, Ordu, Giresun gibi illerde AK Parti oy oranını koruyamadı.

Bunun sebebi ise 16 yıllık iktidar sürecinde vatandaş bazında bir yıpranmışlık olabilir.

Yani Türkiye, 1950’de çok partili sisteme geçtikten sonra milletvekilliği seçimlerinde sıralamalar, hep tartışılmış, eleştirilmiş ve beğenilmemiştir.

Futbol ile örnekleştirecek olursak hiçbir zaman sahaya çıkan ilk 11 beğenilmez, yorumlanır, giren çıkan oyuncu tartışılır.

Bu durumlar, bu işlerin doğasındadır.

AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta da, 24 Haziran milletvekilliği seçiminde listede birinci sırada olmasından dolayı eleştiri oklarına maruz kalmıştır.

Milletvekili Balta’ya AK Parti ile şimdiye kadar hiçbir ilişkisi, bir yakınlığı, bir çalışması, bir mesaisi yokmuş gibi muamele yapılması insafsızlıktır.

Balta AK Parti kurulduğu günden bugüne kadar partinin her kademesinde görev aldı.

İl encümenliğinden tutun da, İl Genel Meclisi Başkanlığı, AK Parti Trabzon İl Başkanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bakan Yardımcılığı, Milletvekilliği, TBMM Çevre Komisyon Başkanlığı görevlerini layıkı ile yaptı.

Bu açıdan bakıldığında Trabzon’da listenin birinci sırasında olmak için başka partinin neresinde ne olmak gerekirdi?

Milletvekili Balta’nın siyasi özgeçmişine baktığımız zaman bu kadar güçlü işlere imza atmış bir kişi olarak şaibeli hiçbir işin altına imza da atmamıştır.

Belki de eleştirilerin dozunun kaçmasının sebeplerinde rantçıların, çıkarcıların hesabına uymayacağındandır.

AK Parti’nin listesine baktığımız zaman teşkilat içerisinde olmuş, mücadele vermiş, emek vermiş isimlerden oluştuğunu görebiliyoruz.

Paraşütle kimsenin sıralamaya girmediğini görürsünüz.

Konuyla ilgili Trabzonspor’dan örnek vermek isterim.

Trabzonspor’un bugünkü durumuna baktığımızda kulüp borçtan inim inim inliyor. Eli kolu bağlı. Kasasına bir kuruş girmiyor. Freni patlamış kamyon gibi nereden uçuruma yuvarlanacağı, nereye toslayacağı belli olmayan bir meçhule doğru yol alıyor.

Bu durumun sebebi ise şehrin içerisindeki değerleri Trabzonspor’a layık görmeyerek ‘Ben yoksam o da olmasın’ zihniyetinden kaynaklanıyor. Şimdi de bunun faturasını ödüyoruz.

Ankara’dan bu tarafa baktığımız zaman Trabzonspor’dan başka dünyada tanınırlık adına daha kıymetli bir marka olmadığını da görürüz.

İnanıyorum ki Trabzonspor’u Trabzon’dan biri yönetseydi; en azından ekonomik açıdan böyle bir felaketin içerisinde olmazdı.

Çünkü şehirde başkan her an herkesle karşı karşıya kalırdı, kendisini hesap sorulurdu ve bu vesileyle temkinli olurdu.

Bırakalım oydu, buydu dedikodularını, şehre kim nasıl daha fazla katkı verir, sahip çıkar diye projeler üretir ve bunlara destek verirse onlara sahip çıkalım.

Bu yüzden hem siyasette hem sporda bazı kişiler önemli görevlere getirilecekse dışarıdan şehri tanımayan kişiler değil de kendi şehrimizde yetişen, tanıyan, şehri seven kişiler olmalıdır.

Bize de düşen görev bu değerlerimize değer katmaktır; onlara sahip çıkmaktır.