Sosyal faktörlerin bireylerin spora yönelmelerindeki belirleyici rolü anlaşıldıktan sonra, motivasyon araştırmalarının yeterli olmadığı görülmüş ve yeni araştırmaların yapılışına gerekliliği ortaya çıkmıştır.

            Her toplum özgün bir tarihsel deneyimin ürünü olan farklı bir kültürel birikimin sahibi ve taşıyıcısıdır. Herhangi bir toplumda belirleyici rol üstlenen sosyal bir faktörün, başka bir toplumdaki önemi öncelikli olmayabilir. Bu durum sosyal bilimlerde karşılaştırmalı kültür araştırmalarının her geçen gün biraz daha önem kazanmasının temelini oluşturmaktadır.

            İki ya da daha fazla insanın davranışlarının birbiriyle ilişkili ve bağlantılı olmasına sosyal iletişim diyoruz. Kişisel konuların dile getirildiği konuşmaların yer aldığı bu iletişim, yüzeysel ve baştan savma gibi olmamalı ve belli bir süre devam etmelidir. Bu özde gerçekleştirilen sosyal iletişim sonrasında, karşılıklı etkileşim içerisine giren birbirinden bağımsız iki insandan birinin yada diğerinin davranışında değişiklikler meydana gelir.

            Sosyal ilişki olarak adlandırılan bu süreçte ikiden fazla kişinin rol alması durumunda etkilenen kişinin geniş bir sosyal ilişki ağına sahip olduğunu düşünebiliriz. Günlük meselelerin veya sıkıntılı durumlarının üstesinden gelmede sosyal ilişki ağımızın içindeki bireylerin yardımına gereksinim duymuş veya onlardan yararlanmış olmamız sosyal destek gördüğümüzün göstergesidir.

            Zaten sosyal destek, birçok deneysel araştırmalarda sağlığı koruyucu bir faktör olarak belirlenmiştir. Gerçekten elde edilen desteğin konu alındığı çalışmaların, yukarıda söz edilen etkinin hem gençler hem de yetişkinler için geçerli olduğunu göstermiştir.

            Sosyal öğrenme kuramına dayanan bu modele göre sosyal ilişkilerin bazı türleri kişinin sağlık ve hastalık davranışını belirlemektedir. Örneğin yakın çevrede bulunan ve model alınan kişilerin davranış örneği, izleyici konumunda yer alanın belirten yaşan tarzı, beslenme alışkanlıkları, spora ilişkin yaklaşımı, sigara ve alkol doğrudan tüketimi üzerine etki eder.

            Karşılıklı ilişkilerden duyulan memnuniyetin gittikçe azaldığı bir arada yaşamanın getirdiği maddi manevi soruların çığ gibi büyüdüğü ve bireylerin giderek daha fazla atomize olduğu günümüz toplumunda birincil ilişkilerin sağladığı sosyal destek yeterli olmamaktadır.