ABD Başkanı Bay Biden ferman buyurmuş: “Her yıl bugün Osmanlı dönemindeki Ermeni soykırımında ölenleri hatırlıyoruz ve böyle zulmün bir daha yaşanmaması için taahhüdümüzü yeniliyoruz.”

Türk milletinin tarihine ve varlığına karşı uydurulan bu kuyruklu yalana karşı bakalım tarih ne diyor. Bay Biden: 

“Yüz Yıllar Boyunca;
Milletinin ticaretini de,
Milletinin sanatını da,
Ellerine emanet ettiğin de sanki yetmezmiş gibi 19. yüzyılın sonuna kadar,
22 Bakan,
33 Milletvekili,
7 Büyükelçi,
11 Konsolos,
29 Paşa,
11 Profesör,

Sıfatları, payeleri ve makamları da vererek Türk’ün devletini adeta Ermeni’ye idare ettirdiğin sanki yine de yetmezmiş gibi, Ermeni’nin adının önüne bir de millet-i sadıka (sadık millet) payesi ekleyerek Ermeni’yi nasıl onurlandırdığını,

BİL DE UNUTMA!
Türk devleti zayıflayınca; Ermeni’nin 1877-1878 Osmanlı-Rus harbinden (93 harbi) itibaren yeni efendisi Rus başta olmak üzere diğer Ehl-i salip efendilerinin yanında ve safında yer tutup da, bin yıllık kadim efendisi Türk’ü kalleşçe arkadan vurduğunu,

BİL DE UNUTMA!
Ermeni’nin; 1887 yılında Cenevre de kurarak Hınçak (Çan sesi) adını verdiği, “Türk’ü ya da Kürdü her zaman öldür” düsturunun üzerine bina ederek 1890’da Tiflis’te kurduğu ve Taşnaksutyun adını verdiği şeytani ve cani örgütlerinin de, diğer şeytani ve cani örgütlerinin de;

Türk’ün de,
Türk milletinin de,
Türk devletinin de,
Ezeli ve ebedi düşmanı olduğunu,

BİL DE UNUTMA!
Ermeni’nin; Bin yıldır ekmeğini yediği Türk’ün bir milyonunu şehit ederek adeta Türk’ü soykırıma tabi tutan, günümüze kadar binlerce Türk liderini ve kanaat önderini kalleşçe şehit eden, Hınçak, Taşnaksutyun ve diğer şeytani Ermeni örgütlerinin Türk’e ihanet ve kin ile dolu şeytani, kalleş ve cani ruhunun Ermeni’de hiç değişmeden sonsuza kadar yaşayacağını da,

BİL DE UNUTMA!
Ermeni’nin; 1895 yılından beri başta Rus ve İngiliz efendileri olmak üzere tüm Ehl-i salip efendilerini Türk’ün üzerine salıp, saldırttığı yetmezmiş gibi, sözde “Paris barış konferansında” (Serv) güya büyük Ermenistan’ın kurulması için 26 Şubat 1919 tarihinde efendilerine sunduğu muhtıra ile!

Türk’ün Erzurum’unu,
Türk’ün Bitlis’ini,
Türk’ün Van’ını,
Türk’ün Sivas’ını,
Türk’ün Harput’unu (Elazığ),
Türk’ün Diyarbekir’ini,
Türk’ün Trabzon’unu,
Türk’ün Kars’ını,
Türk’ün Maraş’ını,
Türk’ün Kozan’ını,
Türk’ün Cebel-i Bereket’ini (Osmaniye),
Türk’ün Adana’sını,
Türk’ün Antakya’sını,

istemesi yetmezmiş gibi bir de üstüne 19 Milyar Frank tazminat da istediğini, günümüz itibariyle bu isteklerinden vazgeçmediğini, bu ve benzeri isteklerinden sonsuza kadar vazgeçmeyeceğini,

BİL DE UNUTMA!
Ermeni’nin; Türk Devleti’nin o zamanki başı olan ikinci Abdulhamit Han’ı Yahudi yoldaşları ile birlikte “Kızıl Sultan” diye yaftalayarak aşağıladığı yetmezmiş gibi, ona bir de bombalı suikast yaparak efendisi Türk milletine karşı ne kadar cüretkâr olduğunu da,

BİL DE UNUTMA!
Ermeni’nin; Birinci cihan harbinde hem Rus’un, hem İngiliz’in yanında ve safında olarak Türk milletini de, Türk’ün ordusunu da hem içeride, hem de dışarıda arkadan kalleşçe, zalimce ve canice vuran ne hain bir millet olduğunu da,

BİL DE UNUTMA!
Ermeni’nin; 2 Mayıs 1915 tarihideki Van ve çevresinde çıkarttığı son ihanet isyanına kadar, sözde Ermeni devletini kuracağını ilan ettiği Kafkaslardaki ve Anadolu’daki ezeli ve ebedi Türk yurtlarında bir milyondan fazla soydaşını ve dindaşını soykırıma tutarak şehit eden Ermeni’ye karşı;

Türk milletinin can ve mal güvenliğini sağlamak adına,

Türk ordusunun cephe gerisinin emniyetini sağlamak adına,

Ermenilerin meskun oldukları mevcut yerlerinin değiştirilmesinin gerekliliği artık elzem hale gelmiştir.

Kutlu talebi ile 2 Mayıs 1915 tarihinde Dahiliye Nazırın Talat Paşa’na başvuruda bulunan Devlet Büyüğünün Başkomutan Vekilin Enver Paşan olduğunu da,

BİL DE UNUTMA!
Başkomutan Vekilin Enver Paşa’nın kutlu talebinin tüm siyasi sorumluluğunu 9 Mayıs 1915 tarihinde yiğitçe üzerine de alarak, şeytani ve cani Ermeni örgütlerinin eli kanlı canileri ile her zeminde işbirliği de yapan Ermenileri;

Türk milletine de,
Türk ordusuna da,

Tehdit ve tehlike oluşturamayacakları o gün ki ülkemiz topraklarının başka yerlerine naklettirerek, yani hainlerin ve eli kanlı canilerin işbirlikçilerinin yerlerini değiştirerek (Techir)Yani;

Enver Paşa’nın kutlu talebinin kutlu gereğini yerine getirerek, Türk milletini soykırımdan, Ebedi Türk vatanı Anadolu kıtasının yarısını da sözde büyük Ermenistan olmaktan kurtaranın Dahiliye Nazırın Talat Paşan olduğunu da,

BİL DE UNUTMA!
Birinci cihan harbi biter bitmez 31 Aralık 1918 tarihinde Techir’e tabi tutulan Ermenilerden isteyenlerin tekrar eski ikamet yerlerine dönmelerine izin veren dönüş kararnamesini çıkartan Türk’ün affediciliğini de, büyüklüğünü de!

BİL DE! UNUTMA!
Hain Damat Ferit’in Mondros mütarekesi ile birlikte İngiliz efendisine yaranabilmek için Techir suçluları olarak ilan ettirip te 10 Nisan 1919 günü Beyazıt meydanında idam sehpasına çıkartarak astırdığı!

Asılmadan öncesi son sözü; “Çocuklarımı asil Türk milletine emanet ediyorum eminim bu kahraman millet gereğini yapacaktır.”

Olan!

Milletinin eli öpülesi alp evlatlarından;

Boğazlayan Kaymakamın!

Mübarek şehidin!

Milli kahramanın!

Mehmet kemal Bey’ini de!

Yine;

İngilize yaranabilmek adına aynı şekilde astırılan Urfa Mutasarrıfın, mübarek şehidin ve milli kahramanın!

Mehmet Nusret Bey’ini de!

BİL DE!
Hain işbirlikçileri de!

İşbirlikçi torunlarını da!

Ermeni’yi de!

24 Nisan 1915’i de!

ASLA UNUTMA!
12 Haziran 1913 den 3 Şubat 1917 tarihine kadar devletinin sadrazamlığını yapmış olan;

Büyük devlet adamın!

Techir kanununu imzalayan sadrazamın!

Mustafa Kemal ve istiklal harbi savunucun!

Mehmet Said Halim Paşanı; Hain Damat Ferit’in 10 Mart 1919 da tutuklatıp İngilize teslim ederek sürgüne göndertmesini!

Sürgünde bulunduğu Roma da;

Büyük Millet Meclisi ordularına silah ve mühimmat temin edebilmenin gayreti ve fedakarlığı ile yiğitçe çırpınırken, taammüden ve göz göre göre 05 Aralık 1921 de Taşnakcı cani Arvaşir Şırakyan’a şehit ettirilen Sadrazamın şehit Said Halim Paşanı da!

BİL DE!
Hain işbirlikçileri de!

İşbirlikçi torunlarını da!

Ermeni’yi de!

24 Nisan 1915’i de!

ASLA UNUTMA!
Berlin de sürgün de yaşarken kirasını dahi zorlanarak ödeyebildiği mütevazi evinin sokağında taammüden ve göz göre göre de 15 Mart 1921 de Taşnakcı cani Solomon Teilirian‘a şehit ettirilen!

Şehadet şerbeti içtiği haberi Ankara’ya ulaştığında gözyaşlarını tutamayan Atatürk’ün;

“Vatan büyük bir evladını inkılap büyük bir teşkilatçısını kaybetti” dediği!

Sadrazamın şehit Mehmet Talat Paşanı da!

BİL DE!
Hain işbirlikçileri de!

İşbirlikçi torunlarını da,

24 Nisan 1915’i de!

ASLA UNUTMA!

Devamı yarın...