RÖPORTAJ: İSMAİL DÜZGÜN - Her hafta haklı haksız herkes onları eleştiriyor. Yenen de yenilen de onları suçluyor. Seyirci zaten “Bu hakem bize hiç hayırlı rüya görmez” diyerek stadyumlara önyargılı geliyor. Ama onlar kendilerini savunma imkanı bulamıyor. Çünkü, daha değişik polemiklere yol açmamak için konuşmaları istenmiyor. O halde biz de bu işin saha dışındaki amirlerine, hakem hocalarına gidelim dedik. Ve sayfalarımızı Merkez Hakem Kurulu Üyesi Alican Lakot ile Trabzon İl Hakem Kurulu Başkanı ve İl Eğitimcisi Ahmet Örgün’e açtık. Biz sorduk onlar söyledi. Sonunda ortaya hem çok aydınlatıcı hem de beğeneceğinizi umduğumuz bir söyleşi çıktı.

Sayın Örgün ilk olarak sizden başlayalım. Okurlarımız için bize kendinizi tanıtır mısınız?
25-30 senedir hakem camiasının içindeyim. Bu yılların büyük bölümü gözlemcilikle geçti. Uzun yıllar bölge eğitim sorumluluğu yaptım. Daha önce il hakemlik kurullarında görev aldım. 2 yıldır da il hakem kurulu başkanlığını yürütüyorum. Aylık eğitim seminerlerimiz, toplantılarımız var. Mümkün olduğu kadar aday hakem kursu da açarak Trabzon hakemliliğine katkı sunmaya çalışıyoruz. Hakem yetiştirilmesi çok kolay bir olay değil. Biz iyi hakem yetiştirme gayreti içerisinde olurken, iyi huylu, dürüst ve cesaretli insanlar bulmaya çalışıyoruz.

Trabzon’da herkes antrenördür de, aynı zamanda hakemlikte de usta çok galiba!
Trabzon’da müsabaka sayısı diğer illere oranla oldukça fazla. Üstelik çoğu zaman iki haftalık maç programları tek haftaya sığdırılıyor. Dolayısıyla hakemlerde bir yorgunluk belirtileri söz konusu olabilir bu da doğaldır. Şu bir gerçek ki Trabzon’da herkes futbolu çok iyi bildiğine inanıyor. Hakemleri eleştirmek çok kolay oluyor. Trabzon insanı antrenördür, hakemdir. Agresif yapıları da çok fazla. ‘Ben bilirimci’ anlayışı çok önde. Dolayısıyla eleştiriler inanılmaz fazla. Her pozisyonlara yorumları var. Son dönemlerde futbol oyun kurallarında ciddi değişikliler yapıldı. Çoğunun bundan haberi olmuyor.

Hakemlere karşı sanki her yerde bir önyargı var. ‘Bu zaten şu takımın taraftarıdır’ falan deniyor!
Hakemlerin de tuttuğu bir takım vardır illa ki ama asla taraf değildir, taraf tutmazlar. Gördüklerini çalarlar. Trabzon hakemliğinde son dönemlerde bir yükseliş olduğu gerçek. Bunu göremiyorlar maalesef. Ya da görmek istemiyorlar. Trabzon, üç büyük şehrin dışında hakem sayısı bakımından belki de dördüncü, beşinci sıradadır. Önyargılılık çok fazla. Zaten kendi takımlarında eksiklikleri olan yönetici arkadaşlar, antrenörler başarısızlıklarını hep hakemlere yüklüyorlar. Açık ve net söylüyorum hakemler hata yapar, yapıyorlar, yapacaklardır. Ülkemizde de her hafta hatalar oluyor. Ancak biz bunlara sığınmıyoruz. Mümkün olduğu kadar eğitim çalışmalarımızda bunları gidermeye çalışıyoruz.

Artan maddi imkanlar hakemler için ayrıca bir denetim oluşturuyor mu?
Yancı, eyyamcı hakem arkadaşlarımızın bizle işi olmaz zaten yükselemez. Bu iş artık eskisi gibi değil. Bu işin içinde maddiyat önemli bir yer tutmaktadır, dolayısıyla hakem arkadaşlar önce müsabakanın gidişatının olumlu yöne gitmesi için gereken gayreti gösteriyorlardır. Bu işin içinde para da vardır, klasman yükselme de vardır. Bu arada hatalar yapabilir, buna saygı duymak lazım. Herkesin bu duruma saygı göstermesi lazım. Ben hakemlerimize, ‘vücut dilinizi çok olumlu kullanın. Hata yapabilirsiniz ama diyaloglarınızı çok iyi kurun. Asla tartışmalarına girmeyin’ diye söylemlerde bulunuyorum. Baskılar ne kadar az olursa hakemlerimiz o kadar iyi maç yönetirler.

Profesyonel liglerde görev yapan hakemlerin alt liglerde maç yönettiklerinde işlerini fazla ciddiye almadığı söyleniyor!
Ben hakemlerimizin her türlü müsabakayı ciddiye aldığına inanıyorum, en az hata ile maçı bitirmelerini çalıştıklarını, buna gayret ettiklerine inanıyorum. Hiçbir hakemimiz işine önem vermiyor diyemeyiz. Böyle bir durum söz konusu değil. Her hakem işini en iyi şekilde yapmak için çabalıyor. Ama maalesef bazı yönetici arkadaşlarımız basına çıkmak adına kendilerinde olan suçu hep hakemlerimize yüklemek için yanlı demeçler veriyorlar.

Kulüp yetkilileriyle hakem kurulları arasında yeterli bir diyalogdan söz edilebilir mi?
Her iki taraf da doğru dili kullanmalı ve örnek olmalıdır. Çoğu yönetici arkadaşlarımıza söylüyoruz. Sorununuz varsa buyurun il hakem kuruluna gelin, konuşalım sorunu çözüme kavuşturalım. Geliyorlar, konuşuyoruz mutlu ayrılıyorlar. Biz taban birlikleri olarak her takıma eşit mesafedeyiz. Dolayısıyla işin özeti konuşmaktan diyalogdan geçer. Asla ön yargılı değiliz, asla taraf değiliz.

Spor kamuoyundan bir isteğiniz olsa ne neler söylerdiniz?
Spor kamuoyundan şunu istiyorum. Takımlarımız maddi anlamda çok fazla para harcıyorlar. Hedefleri var. Onların da işleri kolay değil. Ben onların tarafından bakınca hak veriyorum ama onlar bize vermiyorlar. Demeçlerine dikkat etmelerinde yarar var. Tahrik etmemeleri gerekir. Toplumu tahrik etmek kimseye yarar sağlamaz. Hakemlerimiz baskı altında tutmamaya özen gösterirseler çok güzel müsabakaların oynanacağına inanıyorum.

YARIN Kİ KONUĞUMUZ MHK (MERKEZ HAKEM KURULU) ÜYESİ ALİ CAN LAKOT

Editör: Haber Merkezi