Sporculara yapılması gereken psikolojik yardımın amacına ulaşabilmesi için, psikolojik yaklaşımın niteliği önemlidir. Bunun doğru olabilmesi, önce sporcuların kişiliği ve içinde bulunduğu toplum için taşıdığı önemin bilinmesi zorunludur. Günümüzde uluslarası düzeyde, başarılı olmaya aday olan sporcular, bedensel olarak son derece güçlü, uzun yıllar süren ağır ve yorucu antrenmanlar ile yüksek performans için gerekli bedensel uyumu sağlamış, geniş fiziksel rezervlere sahip ve genetiğinde bu rezervleri sonuna kadar kullanmaya hazır bir üstün insandır sporcular. Spor alanları, bilhassa ferdi sporlar, devlerin yarıştığı arenalardır. Performans sporcusu yalnızca taşıdığı bedensel özellikler çok hızlı, çok güçlü dayanıklık nedeni ile değil, aynı zamanda bu özellikleri geliştirmek için yaptığı çalışmalar ve fedakarlıklar gösterdiği sabır nedeni ile önemli bir bireydir sporcu. Sporcular, bu üstün nitelikleriyle ülkenin ender insanlardan biri olur. Bilhassa uluslararası yarışmalarda ülkesini temsil ederek, ülkenin şeref ve sorumluluğunu yüklenir. Bütün bunlar sporcuların kişiliğinin karmaşık bir kişilik yapısı olmasına sebep olur. Yani sporcu kişiliği karmaşık bir kişiliktir ve üstelik bu karmaşık yapı sürekli maksimal performans gösterme baskısı altındadır. Bu nedenle, sporcuya psikolojik yaklaşım esnasında iki faktör sürekli göz önünde tutulmalıdır. Bunlar; birincisi o sporcu, bu durumun ona yüklediği yük, yani o sporcu herhangi biri değildir. Sporcu yüklendiği sorumlulukları taşıyabilecek güce sahip olduğuna güvenmelidir. İkincisi ise teknik direktörü ve psikolog sporcuları maksimal performans dolayısı ile başarıya ulaştıracak yolları bilen bir kişi olmalıdır. Sporcuları antrene eden teknik direktörler hedefleri tespit etmek, bu hedefe ulaşma yollarını bulabilmek için bilimselliği zorunlu olarak katarak ulaştırılmalıdır. Elde edilen ana performansı çeşitli testler ile saptayıp kapsamlı analiz edip sporculara performansı gerçekleşen şartları bulmaları, başarının anahtarıdır.