Su, insan bedeninin %60-%70 'ini oluşturur.

Bir sporcunun, sağlıklı ve formda kalmasında dengeli beslenmenin yanında su hayati bir önem taşır.

Bütün insanlar her gün düzenli su içmeyi ihmal etmemelidirler. Ancak, sporcular ise; her susadıklarında sporcu olmayanlara oranla biraz daha fazla su içmeleri şeyane tavsiyedir.

Susuzluk durumuna düşen sporcular (dehidrayon), yakaladığı formu, vücuttaki dehidre olayından dolayı kaybeder.

Bir sporcu, su kaybına bağlı olarak beden ağırlığının % 2’den fazla azalmışsa başarı şansı tehlikeye girer.

Bizde bilmekteyiz ki spor karşılaşmalarında ya da ağır antrenmanlarda, beden ağırlıklarını sporcular terleme ile kolaylıkla kaybeder.

Sporcular kaybettiği suyu, kolayca yerine koyamazlar. Bu bakımdan sporculara uzun ve ağır çalışmalar sırasında normalin üzerinden daha fazla su içirilmeye özen gösterilmelidir.

Sporcunun vücudu “dehidrasyon” susuzluğun ortaya çıkması neticesinde yorgunluk, gevşeme, huzursuzluk, düşük moral, isteksizlik, beceri eksikliği ve sinirlilik halleri meydana gelir.

Oysa, sporcuların maç kazanmasının birçok faktörlerin yanında gerekli olan, mücadele gücü moral-motivasyon ile sağlanır.

Dayanıklılık, yakın temas sporlarında normal şartlarda saatte bir buçuk- iki litre su kaybı olursa, (olmaktadır da) susuzluk çoğu zaman yeterli su içmeye karşı bir isteksizliği de beraberinde getirir.

Böyle kritik durumlarda, bilgili bilimsellikle iç içe olan teknik direktörler, sporcunun fazla su kayıpları konusunda titiz davranıp, kontrolü elden bırakmamalıdırlar.

Yukarıda da belirttiğim gibi, maçlar ve ağır antrenmanlar sonucunda sporcu, su içmekte isteksiz olur.

O'na suyun önemini anlatarak, sık sık su içmesini sağlayarak, böylece sporcu yakalamış olduğu yüksek performansı korumuş olur.

Not: Maske, mesafe, hijyen kurallarına lütfen dikkat edelim