Teknoloji veya endüstri baş döndüren büyük bir hızla gelişme halinde. 1.0 sürümünden bugünkü 4.0 sürümüne ulaşmış durumda. Yani şu anda endüstri 4.0 sürümündeyiz.

Ülkemizde de ‘’Türkiye 4. Sanayi Devrimi Merkezi’’ açıldı.

Peki ülkemizi ve tüm dünyayı saran bu teknoloji sürümleri nedir?

Teknoloji 1.0 İngiliz Newcomen’in 1712 yılında buhar makinasını icadı ile başladı. Böylece İngilizler, tren lokomotiflerini, buharlı gemileri, buharlı traktörleri ve buharlı tekstil makinalarını yaptılar. Tüm dünyayı ekonomide geride bıraktılar ve dünyanın 1 numaralı ekonomik gücü oldular.

Teknoloji 2.0, on dokuzuncu yüzyılda telefon, telgraf ve elektriğin icadıyla seri üretim başladı.

Teknoloji 3.0, yirminci yüzyılda ilk bilgisayarların üretimi ile başladı. Steve Jobs gibi dahilerin elinden çıkan Mac, apple gibi teknoloji ürünleri endüstriyi tamamen değiştirdi. ABD bu gibi icat ve bilimsel gelişmelerle süper güç haline geldi.

Teknoloji 4.0,  yirmi birinci yüzyılda internetin her sahada kullanımı ile başladı. Nesnelerin interneti, hücresel taşıma sistemi, GSM cep telefonu erişimi, otonomi ve otomasyonla dijital dönüşümü başlattı.

Endüstride 4 sürüm geride kaldı. Devletler büyük bir yarışın içinde, peki insanlık bunun neresinde?

Aslında insanlığı da bırakmadılar. 2000 yılında ilk gen haritası açıklandığında insanlığa ilk müdahale başlamış oldu. 1996 yılında zaten Koyun Dolly kopyalanarak canlıya ilk teknolojik müdahale yapılmıştı. Peki insana şimdi ne yapılacak?

İnsanlık 2.0, şimdi ortaya atılan görüş bu. Teknolojideki sürümleri insanlık için başlattılar. İnsanlık 1.0 insanlığın doğal hali. 2030 yılından sonra ise insanlık 3.0 sırada…

Önce beyin, insanın beyninin bir bilgisayar devresine çevrilerek, yapay zeka ile insan zekası birleştirilecek. 

Bu gelişmelere karşı olduğum için yazmıyorum. Önce dünyada bilim alanında ne gibi gelişmeler var, tespit  etmek istiyorum. Dünyanın bilimdeki hedefi nedir? Bunun farkına varmamız gerektiğini düşünüyorum. 

Sonra bu çalışmaların hangisi insanlık için yararlı ise ona sahip çıkarak geliştirmek gerektiğine inanıyorum. Bu çalışmalar içinde sağlık için çok faydalı uygulamalar var. 

Mesela Parkinson hastalığında beyine yerleştirilen çipler, iyileşme sağladı.  Beyin felci ve MS hastalığında kullanılan beyin implantları fayda sağladı. 

Şimdi şeker hastaları için yapay pankreas, biyonik kulak, bitmiş akciğerler için yapay akciğer hatta yapay kan dahi yaptılar. Bunlar elbette insan sağlığı için çok önemli buluşlar. Bunları destekliyoruz. Hatta bizler bu çalışmaları daha ileri götürmek zorundayız.

Ancak benim dikkat çekmek istediğim konu, neredeyse yapay insan yapılmasıdır. 

Yapay zeka, yapay organ derken, yapay insana geçerek insanın kontrol altına alınması ve robotlaştırılmasıdır. En  tehlikeli durum budur. Çünkü bu gelişmeleri sağlayanlar, insan beynini bir bilgisayar devresi olarak yeniden kurmaktadırlar.

Bilim iki ucu keskin bıçaktır. Onunla atomu parçalayıp bomba da yaparsınız, nükleer enerji santrali de. Bilimi, insanlığın faydasına kullanmak hepimizin boynunun borcudur.