Bilmem, bilir misiniz. Yazın denizde çıkan "Karayel" rüzgarını? Deniz dümdüz iken bir anda köpüklenir, bir anda dalga yapar. Dün gece Trabzonspor maça öyle başladı işte. Durgun ama her an patlayacakmış gibi. Malatya'nın yerden kalkmayan oyuncuları, futbolcularımızı daha da hırslandırdı. Nwakeame'nin futbolu özlediğini net gözlemledik. O nasıl asisti öyle, nasıl çalımlardı. Maç boyunca esti, gürledi, bir tek gol atamadı. Ya Hüseyin müthişti. Öne oynayan, doğru hamleler yapan ve Hamsik vari paslarıyla farklı göründü gözümüze. Denswil stoperde sol bek pozisyonundan çok daha diri, çok daha sağlamdı. Hamsik'i söylemeye gerek var mı? Takımın en önemli dişlisi, ne paslar attı. Cornelius bana orta atarsanız daha çok sonuç alırsınız dedirtti. Maç boyunca o kadar güzel, o kadar akıcı ve o kadar kompakt oynadık ki, Avcı 81.dakikaya kadar oyuncu bile değiştirmedi. İsmail'in mecburiyetten oynatıldığının da farkındayız. Malatya'ya doğru dürüst pozisyon bile vermedik. Aslında 1-0 riskli skordur. Çok net pozisyonlar da yakaladık. Kalecileri güzel yerler tuttu, güzel kurtarışlar yaptı. Hop oturup, hop kalktık. Seyirciler olarak futboldan zevk aldık. Dakikanın nasıl geçtiğini bile anlamadık. 2'yi yapsaydık belki daha çok rahatlar, daha farklı kazanabilirdik. 3 puan bu kadar özgüvenle kazanılırdı ancak. Stattan gördüğüm kadarıyla hakemlik bir şey yoktu. Son pozisyon bana penaltı gelmedi. Maçı sonuna kadar hak eden, sonuna kadar kovalayan, heyecanını taze tutan Trabzonspor, emin adımlarla kazanmaya, yeni seriler yapmaya devam ediyor. Haftaya Visca rüzgarını sabırsızlıkla bekliyoruz. Şu güzelim oyuna bir katkı da diğer kanat verirse değme keyfimize. Zira deplasmanlarda ona daha çok ihtiyacımız var. Hadi yelkenler fora !!!