Evet, sürekli bizleri rahatsız eden, yarının beklentisinde etki yapan birçok konu ve olay, ister istemez günün içinden size bir şekilde ulaşır.
Günlük yaşayışın bir parçası konusundaki ihtiyaçları karşılamak kadar önemli olan yaşamın kesiti, aynı gün sizlerle olur, hatta yarınlara kadar ulaşır.
Nedir bu konular derseniz, toplum vicdanında yer bulmayan her şey sizin yaşantınızda yer almamalı ile sınırlandırırsak bu ilk ikisini paylaşım yapmakta fayda var.
Trabzon, tarihin her döneminde birçok olayların içinde oldu, bir kısmında bunun ciddi zararını görmüş ise, yaraların silinmesi kolay olmadı, silinmeyen yaralar da mevcut.
Bugünkü yönetimin tasarrufu olarak ilimize getirilen, Afganlı ve Suriyelilerin Trabzon'da çok ciddi sayılacak kadar tehlikeli boyuta ulaştığını daha önce de söyledik, şimdi de söylüyoruz, daima da söyleyeceğiz.
Afganistan'da savaş yok, Suriye'de savaş yok. Peki bu tehlikeli güruh yapılanma bu şehre neden reva görüldü? Neden ve niçin Trabzon'un kronolojik yapısı, kimlik kırılmasına uğratılmak isteniyor?
Mantıki izahı olmayan, olamayan bu tehlike bu şehre neden reva görüldü?
Batı istihbarat örgütleri Karadeniz bölgesinde cirit atıyor, kimisi turist olarak kimisi (sahte iyi niyet) göstergesi altında, kurumsal ve teknik olarak ciddi bir takip aşamasındalar.
Anadolu'nun her tarafı, Afganlı ve Suriyelilerin, sığınmacı ve mülteci adı altında uyduruk gerekçelerle işgal durumdadır.
Süratle çoğalan, aşırı doğum oranları ile çok büyük tehlike olarak karşımızda duran bu büyük tehlikeyi çok acil ortadan kaldırmak için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
Aksine, Trabzon halkının yaşam standardını tehlikeye sokan bu yapılanmanın yok edilmesi için Trabzon halkının sokağa çıkması mı beklenmektedir?
Diğer ikinci bir sorun şudur. Trabzon'da yine çok art niyetli, bu ilin kendi tarihini yok etmek için ne gerekiyorsa yapan düşünce yapılanması mevcuttur.
Trabzon'da bulunan Selçuklu, Osmanlı ve Türk tarihinde özel bir yere sahip ecdadımızın eserlerinin yok edilmesi için ne gerekiyorsa yapılmaktadır.
Zamana yayarak, devleti yönetenlerin dahilinde, ecdadımızın eserleri nokta tespitiyle yok edilmekte/ettirilmektedir.
Ve, yine devleti yönetenlerin dahilinde, art niyetli düşünce yapılanması ile, kiliseler, manastırlar her türlü birinci kaliteli onarım ve yeniden yapıma tabi tutularak yapılmaktadır.
Bu büyük hezeyanın, ecdadımızın ruhlarını ciddi yaraladığını ifade ederek, yine aynı düşüncedeki idarecilerin, Fatih'in fethettiği Yavuz'un valilik yaptığı kanuninin doğduğu kadim şehir Trabzon ifadesini kullandıklarını ibretle görüyoruz.
Bu ifadelerin derin izlerini kalben kabul ettiğimizi belirtirken, bu ifadeleri kullanmayı hak etmeyenlerin, bu düşüncede samimi olmadığını ifade etmek istiyorum.
Sonuç itibariyle, Trabzon hep art niyetli nüfus tehlikesi ile karşı karşıya olduğu gibi, ecdadımızın eserlerini aynı düşünce ile yok etmek için alternatifler oluşturan yetkililerinin ve tüm ilgililerin büyük bir vebale onay verdiklerini belirtmek istiyorum.