2019 yılı Ramazan ayı boyunca siz değerli okuyucularımıza her gün bu satırlarda dini mesajlar vermeye devam edeceğiz. Bugünkü konuğumuz Ortahisar İlçesi Uzman Vaizi Bünyamin Atabaş...

İSLAM’DA GÜZEL AHLAK
Arapça bir kelime olmakla beraber, ifade ettiği mana bizim için açıktır ve insanın iyi veya kötü olarak vasıflandırılmasına sebep olan huy ve davranışlarının bütünüdür. Ahlâkın dinde önemli bir yeri vardır. Peygamberimiz Kur'an-ı Kerim'de güzel ahlâkı ile övülmüştür. ''(Ey Muhammed) şüphesiz sen yüksek bir ahlâk üzeresin." buyrulmuştur. Peygamberimiz de; "Ben ancak yüksek ahlâkı tamamlamak için gönderildim." demiştir.

Ahlâkın dindeki bu önemli yeri sebebiyledir ki Peygamberimiz insanları, Allah'ı tanımaya ve yalnız O'na ibadet etmeye çağırırken ahlâkî esaslara uymayı da öğütlüyordu. Nitekim Peygamberimiz Kabe'yi ziyaret için gelen Yesrip (Medine)lileri Akabe denilen yerde karşılayıp onlara İslamiyeti telkin ettiği zaman şöyle demişti:

RAMAZAN 4 TRABZON
İMSAK ​03.21 GÜNEŞ 05.03 ÖĞLE 12.23 İKİNDİ 16:16 
AKŞAM 19:32 YATSI 21:08

''Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarınızı öldürmemek, kendiliğinizden uyduracağınız hiçbir yalanla kimseye bühtan etmemek, iyi işi işlemekte karşı gelmemek üzere bana biat ediniz yani bana söz veriniz.''

Görülüyor ki gerek Kur'an-ı Kerim ve gerekse Peygamberimiz, kendisine uymak isteyenlere uyacakları şartları bildirirken bu şartlar arasında ahlak ile ilgili hususlar ağırlığı teşkil etmektedir.

Gerçekten Peygamberimiz güzel ahlâka büyük önem verirdi. O şöyle buyuruyor:
"Benim katımda en sevimliniz ve kıyamet gününde meclisime en yakınınız ahlâkı en güzel olanınızdır. Sizden en sevmediğim ve kıyamet gününde meclisimden en uzakta kalacak olanlar; kibirli kibirli ağız eğerek gösteriş için lugat parçalayan ve çok konuşan kimselerdir."

Ahlâk İle İman Arasındaki Münasebet:
İman ve ibadet esasları ile ahlakî buyrukları kesin çizgilerle birbirinden ayırmak mümkün değildir. Sahaları ayrı gibi görünürse de birbirleriyle kaynaşmış durumdadırlar.

İmanın olgunluğu ahlakın güzelliği ile ilgilidir. Hz. Aişe Validemiz anlatıyor: Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: "İman yönünden müminlerin en olgunu ahlâkı en güzel olanlarıdır. En hayırlınız da kadınları için hayırlı olanınızdır. Ahlâkın iman ile olan münasebetini şu hadisi şerifler çok güzel açıklıyor: Peygamberimiz buyuruyor: "Hiç biriniz, kendisi için arzu ettiğini kardeşi için de arzu etmedikçe iman etmiş olmaz." Buradaki "İman" dan maksat olgun imandır

Ahlâk İle İbadet Arasındaki Münasebete gelince;
İbadetlerin gayesi, insanı ahlâki olgunluğa eriştirmektir. Nitekim namaz ibadetinden söz edilirken: "Namazı kıl, muhakkak ki, namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar." buyurulmuştur. İslâmın beş temel ibadetinden biri olan zekat hakkında da: "Onların mallarından sadaka (zekat) al; bununla onları (günahlardan) temizlersin, onları arıtıp yüceltirsin." buyurulmuş, zekatın insanı günahlardan temizleyeceği ve gönüllerindeki hasisliği de gidereceği bildirilmiştir.

Peygamberimiz de oruç ibadeti ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur: "Kim ki, yalan söylemeyi ve yalanla iş yapmayı bırakmazsa, Allah Teala o kimsenin yemesini içmesini bırakmasına (yani oruç tutmasına) değer vermez."

Ahlâktan söz edilirken Peygamberimizin Kur'an-ı Kerim'de övülmüş yüksek ahlakından söz etmeden geçemeyiz O, ahlakını Kur'an'dan almış, bütün iyilik ve güzellikleri kendisinde toplamıştı. Hz. Aişe validemiz, Peygamberimizin ahlâkının nasıl olduğu sorulduğunda; "Siz Kur’an okumuyor musunuz? Onun ahlâkı Kur'an idi" demiştir.

Editör: Haber Merkezi