SONNOKTA SENA YILMAZ - Akçaabat Ziraat Odası Başkanı, Mustafa Hikmet Eyüpoğlu gazetemize açıklamalarda bulundu.

Eyüpoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Pandemi dolayısıyla şuan aktif olarak sürekli arazide değiliz fakat odamıza gelen özellikle fındık üreticileri, sebze ve meyve üreticilerimize burada teknik danışmanlık yapan arkadaşlarımız yardımcı oluyorlar, arada araziye çıkıyoruz. Fındık bahçelerinde budama gübreleme bakım çalışmalarımız var talep geldiği anda ilgileniyoruz. 3 tane danışmanımız var bunlar yaklaşık 180 tane üreticiye danışmanlık yapıyorlar. Bize talep geldiği anda yaklaşık 700-800 üreticiye ulaşıyoruz.”

ÇABA İÇERİSİNDEYİZ
“Akçaabat’ta alternatif ürünlere geçmek için çaba içerisindeyiz. Getirisi çok, az alanda yetiştirilen ürünlere yoğunlaştık. Bunlarla ilgili istiridye mantarı yetiştiriciliği ve aronya ile ilgili aktif çalışmalarımız var. İstiridye mantarında şuan bölgemizde Artvin, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Trabzon, Ordu’ya kadar istiridye mantarını üreten arkadaşlarımız pazarlama aşamasına geçtiler, bu bizim için gurur verici. Şuanda aktif olarak 3 tane üreticimiz var yaklaşık yıllık 80 ton civarı üretim kapasitesi oluştu. İstiridye mantarıyla ilgili yaklaşık kütükte ve poşette olmak üzere 500 tane üreticiye eğitim verdik. Aronya’da da bölgemizde öncülük yaptık ve devam ediyoruz. Biz aronyanın meyvesini burada yetiştirmiştik zaten. Kaymakamlığımız ve Ziraat Odamız yaklaşık 50 tane üreticiye tesis kurdu. 30 dekar alanda aronya bahçeleri oluşturuldu, 20 dekar da vatandaş kendi isteği ile bahçe oluşturdu. Bunlarda da 2’nci yıla girdik. Meyvelerimiz iyi durumda teknik olarak. İlçe Tarım Müdürlüğü’ndeki arkadaşlarımız bizim teknik ekibimiz arazileri takip ediyoruz inşallah bu bölgede insanları doğduğu yerde doyuracak pozisyona getirmek istiyoruz.”

FINDIK OLMAZSA OLMAZIMIZDIR
“Fındığın alternatifi olabilecek bir ürün yok, yerli ürünümüz olmazsa olmazımız. Fakat bizim şöyle bir sıkıntımız var; araziler bölündüğü için bizim bir çiftçimize düşen arazi miktarı 10 dönüm civarı. Bu 10 dönüm arazi vatandaşımızı fındık anlamında doğru yerde durmaya yetmiyor. Biz istiyoruz ki vatandaşımız doğduğu yerde doysun oralar boş kalmasın kırsaldaki alanlarda da bir faaliyetimiz olsun. Zaten onun için alternatif ürünler arıyoruz ki az alanda çok verim elde edelim. Aronyanın bizim yaptığımız hesaplamalarda 1 dönümde en kötü ihtimalle 70-80 bin TL getirisi var. Bu alternatifleri biz burada geliştirelim hem fındığımız hem alternatifimiz olsun vatandaşımız doğduğu yerde doysun istiyoruz. Şehirde de kalitesiz yerleşme olmasın diye uğraşıyoruz.”

EKiP GETiRDiK
“Fıstık çamı Düzköy Vadisi dediğimiz yerde 6-7 köyde doğal olarak kendiliğinden oluşmuş. Burada 7 tane köyde yaklaşık 50-60 bin tane ağacı var. Bundan 30-40 yıl önce bunlardan az ya da çok ürün elde ediyorduk, yaklaşık 10-15 yıldır ürün elde edemiyoruz. Bununla ilgili biz çalışma içerisine girdik ve Muğla bölgesinde bu işten geçimini sağlayan köylere gidip oradaki insanlarla görüştük. Oradan buraya teknik ekip getirdik. Gelen ekip bize ‘Bu ağaçların normalde meyve vermesi gerekiyor ama sizin ağaçların bakımı yok, budaması yapılması lazım.’ dedi. Onunla ilgili bir çalışma içerisine girdik. Bakım ve budama yıllarca yapılmadığı için bizim buradaki ağaçlarımızın birçoğu ekonomik ömrünü tamamlamış. Bakımı yapılsa dahil onların meyve verme şansı yok. Bunların aşağıdan yukarıya doğru yeni yetişirken meyve verecek şekilde budanıp ona göre dallandırılması gerekiyordu.”

EKONOMiYE KAZANDIRMAK iSTiYORUZ
“2 tane uygulama bahçesi yaptık. Oradaki ürünleri budadık. 2 yıl takibini yapacağız, eğer onlardan verim elde edebilirsek demek ki biz budama ile genç olan ağaçları kurtarabiliriz. Bunun dışında çekirdek getirdik, doğaya diktik, bir de saksılara diktik. Yeni fidanlar oluşturmak için 10 metre aralığında bahçeler oluşturmak istiyoruz. Bunun meyvesi çok değerli. Bir hesap yapacak olursak; bir tane ağaçtan 100 tane meyve aldığımızı düşünsek, tanesi 5 TL’den satılsa 500 TL, 10 tane ağacımız olsa 5 bin TL. Kırsal mahallede duran bir insan için 10 tane ağaçtan 5 bin TL almak güzel bir rakam. Belki de 5 bin tane 6 bin tane ağacı olan insanlar var, hiçbir getirisi yok. Biz de bunları ekonomiye kazandırmak istiyoruz. Sonuçta bu milli serveti ekonomiye kazandırmak lazım.”

GÜZEL DÜŞÜNCELERİMİZ VAR
“Pandemi döneminde herkesin sorunları var çünkü olağanüstü bir durum. Kadınlar Pazarı’na ürün getiren çiftçilerimiz ile alakalı sorunlar oldu. Kadınlar Pazarı bir ara kapatıldı, çiftçi arkadaşlarımız epey mağdur oldu. Bu konuda Kaymakam Bey ile görüştük gerek zabıta ekipleri gerek kolluk kuvvetlerinin nazarında pazar yerini açtık. Şimdi pazar yerine gelen üreticilerimizin sorununu çözdük. Bizim aslında çiftçilerimiz için güzel düşüncelerimiz var ama hepsini hayata geçiremiyoruz. Üreticinin ürettiği ürün, alıcının almak istediği ürün arasındaki köprü olarak bunları bir araya getirmek istiyoruz. Oradaki ürünü hiç pazara gelmeden direk orada alıcının talepleri doğrultusunda üretip hem üreticinin kazanması hem alıcının kazanması arzumuz var. Bununla alakalı üreticilerimize hijyen eğitimi vermemiz lazım üretimin yapıldığı mekanları sisteme koyup o sistemi canlı yayın şeklinde göstermek istiyoruz.”

TOPRAĞA ÖNEM VERMELİYİZ
“Akçaabat Belediyesi Başkanımız düşündüğümüzü hayata geçirmek istediğimiz projelerde bize destek olmaya çalışıyor. DOKAP ve DOKA’daki hibe desteklerinden yararlanabilmemiz için özellikle Büyükşehir Belediyesi’nin Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü’nün kurulması lazım, bu şart. Şuanda Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir müdürlüğü yok. Bu bizim için eksi olarak gözüküyor. Akçaabat’tan belli destekler alıyoruz ama Büyükşehir Belediyesi bu işin içinde olmazsa olmaz. Biz bu konu ile alakalı başkanımız ile görüştük, yapmamız gerekenlere kendisi de olumlu baktı. Şuanda Büyükşehir Belediyesinden çok destek alamıyoruz. Bina yerleri açılıyor, buradaki topraklar denize dökülüyor. Bu konu ile alakalı da görüşmemiz oldu. Bu toprak olan kısmı bir yerde biriktirelim, gelip toprak isteyen vatandaşlarımıza verelim en azından denize dökülmesin. Bir ileri gidecek olursak Güveleme Tesisimiz olsun, gelen toprağı orada bir yere ayıralım eleyelim. Toprak gitti mi gidiyor geri gelmiyor. Bununla ilgili düşüncelerimizi aktardık bunu da olumlu buldu başkanımız. İnşallah bu da uygulanır. Toprağa önem vermemiz gerekiyor şuanda çok önem verildiğini düşünmüyorum.”

YETER Ki ÜRETiM OLSUN
“Eğer çiftçilik veya üretim yapmak isteyen bir vatandaşımız varsa ve bize gelirlerse elimizden geldiğince yardımcı oluruz. Biz yardımcı olamazsak yardımcı olacak kişilere ulaştırırız, ilgileniriz. Yeter ki üretim olsun. Bu memlekette üretim olmazsa sonu iyi olmaz. Bize bu tarz talepler geldiği zaman çok memnun oluyoruz. Tavukçuluk ile alakalı şuan bir projemiz var 500 tane fındıklık altı tavukçuluk projesi var. Yüzde 50’si hibe yüzde 50’sini vatandaş karşılayacak. 80 bin TL de bütçesi var. Bunun 40 bin TL’sini DOKAP karşılıyor. İstiridye mantarı ile alakalı proje var. Yüzde 70’i hibe yüzde 30’unu vatandaş karşılayacak. Biz üretimi arttırabilmek için elimizden geleni yapmak istiyoruz. Vatandaş tarımsal konularla alakalı gelirse onlara öncülük etmek isteriz.”

Editör: Haber Merkezi