SONNOKTA SENA YILMAZ - Trabzon Eczacı Odası Başkanı Çetin Kansız, gazetemize açıklamalarda bulundu.
Kansız, şu ifadelere yer verdi: “Doktor, eczacı, diş hekimi, hemşire, hasta bakıcı sağlık alanlarında çalışan kaybettiğimiz tüm sağlık emekçilerine Allah’tan rahmet diliyorum. Maalesef bölgemizde de ebediyete uğurladığımız eczacı meslektaşlarımız oldu. Bir yarımız olan eczacı teknisyenlerinden de ebediyete uğurladığımız arkadaşlarımız oldu. Hepsine Allah’tan rahmet ailelerine sabır diliyorum. Pandemi sürecinin ilk zamanlarında bir bilgi kirliliği yaşandı maske ile ilgili eczacılar baya bir zan altında kaldı.
Aslında biz elimizden geldiği kadar halkımıza maske konusunda yardımcı olmaya çalıştık. Hastalığın pik yaptığı dönemlerde bile eczacılar, eczane çalışanları hiçbir zaman eczanelerini terk etmediler. Eczanelerimiz birinci basamak sağlık kuruluşu olarak tanımlanmaktadır onun gereğini tüm meslektaşlarımın layıkıyla yerine getirdiğine inanıyorum bölgemizdeki Gümüşhane’deki Rize’deki Artvin’deki ve Trabzon’daki tüm meslektaşlarımıza özverili çalışmalarından dolayı sizin vasıtanızla teşekkürlerimi şükranlarımı sunuyorum.”
HAYATIMIZIN PARÇASI OLACAK
“Ülkemizde iki doz aşı yapılıyor. BionTech ve Sinovac aşıları kullanıyor. 8 milyon insanımız hem 1’nci doz hem 2’nci doz aşısını vuruldu ayrıyeten 5 milyon insanımızda 1’nci doz aşısını vuruldu onlarda 2’nci doz aşısı vurulduğu zaman 13 milyon vatandaşımız aşılanmış olacak. Sağlık çalışanları olarak öncelikli aşılanacak grubun içerisindeydik eczacı arkadaşlarımız tamamına yakını aşılarını yaptırdılar. Salgının şifresi bence aşıdan geçiyor. Toplumun yüzde 70-80’i aşılanmadan bu sorunu ortadan kaldırabileceğimizi düşünmüyorum. Aşının 1 yıl ya da 6 ay geçtikten sonra 3‘ncü dozunun yapılıp yapılmayacağı konusunda görüş ayrılıkları var onları bekleyeceğiz eğer bu salgın bu virüs aramızdan kendini yok ederek ya da mutasyona uğrayarak ayrılmazsa ilerleyen yıllarda bu aşı bizim hayatımızın bir parçası olacak gibi görünüyor.”
RiSKi ORTADAN KALDIRALIM
“İşin sırrı aşılanmaktan geçiyor halkımızdan rica ediyorum kesinlikle aşı karşıtlığı ya da bilimsel temelden uzak söylemlere kulak asarak aşı yaptırmaktan kaçınmasınlar. Aşıların koruma oranının yüzde 50 olduğunu varsayarsak bu aşıyı vurulduğunuz zaman virüs bulaşsa da hastalanmıyorsunuz, hiçbir semptom göstermiyorsunuz aynı zamanda hastalarda ki semptomların agresifliği, güçlülüğü, yoğun bakıma düşme, entübe olma ve hayatını kaybetme oranı yüzde yüze yakın engelleniyor. Bu bilimsel araştırmalarda belirtilmekte. O yüzden kesinlikle aşı olunmalı. Türkiye’de maalesef her gün 300-400 insanımızı kaybediyoruz. Dünyada vefat eden insan sayısı milyonları aştı, o yüzden aşı karşıtlığı konusunda vatandaşımızdan rica ediyorum bu lanetten kurtulmamız için aşılarını vurulsunlar. Allah korusun burada tabi ki bir ömrümüz var bu ömrümüzü hepimiz sağlıklı geçirmek isteriz. Benim en çok üzüldüğüm nokta birine zarar verme korkusu. Lütfen aşılarımızı olalım, bizim yüzümüzden çok sevdiğimiz bir insanın zarar görme riskini ortadan kaldıralım. Bu işin şifresi, aşıda toplumun yüzde 90’ı aşılandığı zaman bu hastalık yok olur.”
TEREDDÜT ETMESİNLER
“Korona olan hastalara verilen ilaç normalde antiviral bir ilaç. Virüslere etkili yapılan çalışmalar neticesinde bu ilacının ilk başta daha fazla alınıp sonra doz düşürülerek içilmesinin daha faydalı olduğu ortaya koyuldu. Vatandaşa hiç tereddüt etmeden filyasyon ekibi tarafından verilen ilaçları çok düzenli bir şekilde kullanmalarını öneriyorum. Bu ilacı bana bir şey olmaz deyip kullanmayan arkadaşlarımda virüsün daha sonra akciğer tutumuna neden olduğunu ve Allah korusun ölecek duruma düşürdüğünü gördüm. O yüzden pozitif olan hastaya devlet tarafından ulaştırılan ilaçların kesinlikle düzenli olarak kullanılmasının çok değerli olduğunu düşünüyorum belki o virüsü öldürmeyecek ama kesinlikle hastanın daha kötü durumlara düşmesini engelleyecektir. Filyasyon ekibinin verdiği ilaçları tereddüt etmeden kullansınlar. Filyasyon ekibi zaten geldiği zaman hastanın başka ilaçları var mı etki yapar mı gibi çeşitli incelemeleri yapıyorlar.”
KAN SULANDIRICI KULLANILMALI
“Bu hastalığı geçiren insanların kanama riski ile ilgili sorunları yoksa belli bir süre kan sulandırıcı kullanmalarını değerli buluyorum bunun yanında D vitamini kullansınlar. Vatandaşımız öncelikle kesinlikle ellerinden geldiği kadar kalabalık ortamlara girmeyecek. Buradan yetkililere seslenmek istiyorum maalesef cenaze olsun toplantı olsun bu tür şeylerle ilgili alınan kararlar, kurallar çok deliniyor. Bir bakıyorsun cenazede 500 kişi var kimin olduğu bence önemli değil bir kural varsa bu kural herkese aynı şekilde uygulanmalı. Tabi ki insan sevdiği birinin vefatında gidip açısını paylaşmak ister onunla birlikte zaman geçirip acısını hafifletmek ister ama çok büyük kalabalıkların cenaze törenlerinde ya da toplantıların bu artışlara etkisi olduğunu düşünüyorum.”
