Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin parlamenter sistemden daha demokratik bir sistem olduğunu dile getiren Genç, bu sistemde seçimlerin yapılacağını, siyasi partilerin var olacağını ve vatandaşların temel hak ve hürriyetlerinin anayasal güvence altına alındığını belirterek, "16 Nisan referandumunda şu anda yönetilmekte olduğumuz parlamenter sistem yerine cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi gelecek. Kamuoyunda cumhuriyet rejimi değiştiriliyor diye çeşitli algılar oluşturulmak istemiyor. Bir defa cumhuriyet rejimini değiştirmek söz konusu değil. Türkiye demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olmaya devam edecek. Devletimizin şekli cumhuriyet olmakla birlikte, 1950'li yıllardan itibaren seçimlerle birlikte demokratik cumhuriyet şekline dönüşmüştür. Ve kesintiler de olsa devam etmiştir. Bu demokratik cumhuriyet şekli de parlamenter sistemle birlikte devam etmiştir. Parlamenter sistem demokratik bir yönetim sistemidir. Ancak 16 Nisan'da gelecek sistemde demokratik bir sistemdir. Demokratik sisteminin olması için üç ayak vardır. Bunlardan bir tanesi serbest seçimler olması, çok partili siyasi hayatın olması, bir diğeri de vatandaşın temel hak ve hürriyetlerinin anayasal teminat altına alınmasıdır. 16 Nisan'dan sonra geçeğimizi yönetim sistemi kesinlikle demokratik bir yönetim sistemidir. Güçler birbirinden ayrı olmaya devam edecek. Yasama, yürütmeyi biz seçeceğiz. Ve yargıyı bizim seçtiklerimiz seçecek. Yine seçimle işbaşına gelinen ve seçimle gelinen bir sistem olacak. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle temel esaslarına bir halel gelmeyecek" dedi.

7 Haziran'ı örnek gösterdi

7 Haziran seçimlerini hatırlatan ve milletimizin o dönemde tek başına hükümet kurma görevini vermediğini kaydeden Genç “Ne oldu ondan sonra hükümet kurma çalışmaları devam ederken, 18-20 Temmuz arasında önemli hadiseler meydana geldi. DHKPC, PKK ve DEAŞ dediğimiz terör örgütleri eş zamanlı olarak bir hafta içerisinde teröre girişti. Neden eş zamanlı peki, çünkü istikrar yoktu. Hükümet kurulamadığı bir dönemdi. Bu yeni değişiklikle hükümet kurulamama diye bir durum söz konusu olmayacak. Sürekli istikrarlı bir hükümet olacak. Tarihe baktığımızda da sürekli giden bir hükümet olmadığı için ağır aksak gidiyorduk. 94 yılda 65 hükümet kuruldu. Her bir buçuk yılda bir hükümet değişmiştir. Yani her bir buçuk bir yılda durup, yeniden hareket etmişiz. Almanya gibi ülkeler 2. dünya savaşında yerle yeksan olup bizi geçmedi mi? Yeni gelecek sistemde bu olmayacak. Şu anda biz sadece meclisi seçiyoruz. O milletvekillerinden hükümet çıkıyor. Yeni sistemde iki şeyi seçiyoruz. Doğrudan hükümeti, yine o hükümeti yönetecek olan yasaları düzenleyecek meclisi seçiyoruz, yargı sistemini de kendi irademizle seçtiklerimiz seçiyor. Bundan daha demokratik bir sistem olabilir mi? Bu üç güç tek kişide birleşmiyor. Yani tek adamlık diye bir şey yok. Yasama bizim tarafımızdan seçilecek. Yürütmedeki çift başlılık ortadan kalkacak. Cumhurbaşkanı ve başbakan şu anda seçimle geliyor. İkisinin de ülkeyi yönetmesi durumu ortadan kalkacak. Yürütmedeki çift başlılığın önü kesilecek16 Nisan'ın yeni bir sıçrama noktası olmasını diliyorum" diye konuştu.

Hollanda’ya tepki

Başkan Genç, konuşmasında yurtdışında ve özellikle de Hollanda'da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan'ın uğradığı haksızlığa tepki göstererek "Son bir kaç günde anayasa değişikliğini yurtdışındaki vatandaşlarımıza anlatmak amacıyla diplomatik dokunulmazlıkları olan bakanlarımıza yapılanları hayretle ve ibretle izliyoruz. Bize, demokrasi ve medeniyet beşiği diye anlatılan Avrupa'nın geldiği noktaya bakın. Son yaşanan süreçte bırakın propaganda özgürlüğünü, Türk toprağı sayılan konsolosluğa bakanımız sokulmuyor. Artık medeniyet diye tanıttırılan Avrupa'nın ne durumda olduğunu gördük. Gerçek medeniyet biziz. Yeryüzünde tarih yapan ve yazan bir milletiz. Üç milyon Suriyeliyi Müslüman oldukları için değil, önce insan oldukları kucak açtık. Bu nedenle o medeniyet biziz. Atatürk bize muasır medeniyet diyor, yanı asra uygun olan. Batı medeniyeti demiyor. Asra uygun olan medeniyeti biz icra ediyoruz. Hakkı, hakikati, yaşama hakkını, insan onurunu biz savunuyoruz. Avrupa gerçek yüzünü gösterdi. Ama ne yaparsa yapsınlar ters tepiyor" şeklinde konuştu.

Feyzioğlu’nu kınadı

Konuşmasının son bölümünde gazetecilerin sorularını cevaplayan Başkan Genç, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun Hollanda'da konuşturulmayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan ile “Bundan ancak ithal mağduriyet çıkar” demesine tepki gösterdi.
Baroların anayasa değişikliğiyle ilgili toplantılar düzenlemesinin normal olduğunu belirten Başkan Genç, kurumsal yapıların siyasete alet edilmesine karşı çıktıklarını kaydederek "Şu nedenle karşı çıktık. Bu değişiklik eleştirilebilir, buna itiraz edemeyiz. Ancak saygı duyarız. Fakat bir Barolar Birliği Başkanının Hollanda'nın yaptığıyla ilgili 'ancak bundan ithal mağduriyet çıkar' sözlerini asla kabul etmiyorum. Bu gayri milli bir söylem olabilir. AK Parti'yi, eleştirebilirsiniz, ama bir bakan için bu bir ithal mağduriyetidir denmesini kabul edemeyiz. Bunu kınıyorum" ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi