Bir suni gündemdir gidiyor şehirde; Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na konut yapalım mı, yapmayalım mı diye?

Sanki her şeyi yoluna koymuşuz da, tek eksiğimiz buymuş gibi.

Lafı evirip çevirmeden ifade etmek gerekirse Büyükşehir’e veya bir ilçe belediye başkanlığına konuta ihtiyaç yoktur.

Herkes bundan önceki gibi bundan sonra da kendi evinde oturmaya devam edebilir.

Bekleyen onca iş ve ekonominin durumu ortada iken böyle bir yatırım gereksizdir.

Hele hele de günümüzde bir makam odasını dahi iki yıla yakın süredir dizayn edemeyen bir yönetim konut inşa etmeye kalksa kim bilir nasıl bir durum ortaya çıkar; o da ayrı bir konu.

Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu zaten böyle bir niyet olmadığını belirtmişken bu iş daha fazla gündemde kalmamalı.

İlle de bir şey yapmak gerekiyorsa vaat edilen yatırımların bitirilmesi için mesai harcanabilir.

Gerisi başta da dediğim gibi suni gündemdir, tartışılması dahi zaman israfıdır.

Cevap da yerine gitmiştir.

BU HALE NASIL GELDİK?
Deprem İzmir’de yaşansa da acısı hepimizin yüreğine çöktü.

Ancak öyleleri var ki bu acıdan nasibini almadıkları gibi hadsizlikte zirveye oynadılar yine.

Daha enkazın altında canlar varken dayanışmayı tehdit edip, nefret ve ayrımcılık peşinde koştular.

Biz millet olarak bu hale ne zaman/nasıl geldik anlam vermek imkânsız.

Birisi anlam verebiliyorsa bana da anlatsa.

ENKAZI KALDIRALIM
Değirmendere’de şehrin tam da göbeğinde kaldığı için kanayan yaraydı çimento fabrikası.

Fabrika yıkıldı ve o arazi şimdi de enkaz şekilde şehrin estetiğine gölge düşürüyor.

Bu arazi için çözüm bulunup bir an önce hayata geçirilmeli.

Yaşam alanı oluşturmak için denizi dolduranlar burayı da düşünebilir; isterlerse tabii ki.

Bu enkazı kaldıralım ortadan.

YERLİNİN YERLİSİ
Trabzonspor’da alınan kötü saha sonuçlarının faturası tek sorumlusu olmamasına rağmen Newton’a kesildi.

Ardından, elde toplumun önüne atacak yardımcı hoca da kalmadığından takımı teslim etmek adına yeni bir teknik adam arayışı var.

Daha fazla risk almamak için artık olması gereken yerlinin yerlisine dönmektir.

Bunun için de Mustafa Reşit Akçay biçilmiş kaftandır. Denenmiş yeniden denenmek istenmiyorsa da Fatih Tekke göreve hazırdır.

Başka isim aramaya da gerek yoktur.