Trabzon’da COVID-19 Pandemisi mücadelesinde KTÜ Farabi Hastanesi; Poliklinik, Yatan Hasta Servisi, Yoğun Bakım Üniteleri ve aşılama alanlarında büyük başarı gösterdi. Pandeminin başından itibaren pek çok uzman hem teşhis tedavi hem de Koruyucu Hekimlik uygulamalarında aralıksız çalışmalar yürütüldü. Mutasyonlar dolayısıyla kamuoyunun kafasında oluşan soruları yanıtlamak amacıyla KTÜ Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği’nden Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, COVID-19 varyantları ve aşılama hakkında güncel bilgileri paylaştı.

İşte Yılmaz’ın kamuoyu ile paylaştığı o bilgiler:

Ölüm Oranı Tahmini %2,2'dir

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel bir salgın olarak ilan edilen SARS-CoV-2; COVID-19'dan sorumlu virüs, 200 milyondan fazla onaylanmış vaka ve dünya çapında bildirilen 4 milyondan fazla ölümle birlikte 223 ülkeye yayılmıştır. DSÖ'nün COVID-19 için küresel vaka ölüm oranına ilişkin mevcut tahmini ise %2,2'dir. Bununla birlikte vaka ölüm oranı; yaş, altta yatan önceden var olan koşullar ve hastalığın ciddiyeti gibi faktörlerden etkilenmekte ve ülkeler arasında önemli ölçüde farklılık göstermektedir. Her yaştan birey bu enfeksiyona ve ciddi hastalığa yakalanma riski altındadır. Bununla birlikte 60 yaş ve üstü hastalar ve Obezite, Kardiyovasküler Hastalık, Kronik Böbrek Hastalığı, Diyabet, Kronik Akciğer Hastalığı, Sigara Bağımlılığı, Kanser, Katı Organ veya Kök Hücre Nakli olan hastalarda, COVID-19 riski yüksek olmaktadır.

Dört COVID-19 Varyantı Tespit Edildi

RNA virüsleri, yeni konaklarına adapte olurken zaman içinde mutasyonların gelişmesiyle genetik evrime eğilimli olmaktadır. DSÖ, bu varyantların küresel halk sağlığı üzerindeki etkilerini göz önüne alarak endişe verici varyantlar (VOC) olarak izlemeye almaktadır. DSÖ'nün, 22 Haziran 2021 itibarıyla son epidemiyolojik güncellemesine göre, pandemi sürecnin başlangıcından bu yana dört COVID-19 VOC tespit edilmiştir. Bunlar;

• Alfa: Aralık 2020'nin sonlarında İngiltere'de açıklandı.

• Beta: İlk olarak Aralık 2020'de Güney Afrika'da rapor edildi.

• Gamma: İlk olarak Ocak 2021'in başlarında Brezilya'da bildirildi.

Alfa varyantının 170 ülkeye; Beta varyantının 119 ülkeye; Gamma varyantının 71 ülkeye yayıldığı ve Delta varyantının ise hızlı bir artış ile dünya çapında 100’ün üzerinde ülkede görülmeye başladığı bildirilmektedir. 

Toplu Yerlerde, Temel Korunma Uygulamalarına Riayet Hayati Önem Taşıyor

COVID-19'un bulaşmasını önlemek veya azaltmak için halk sağlığı ve enfeksiyon kontrol önlemlerinin uygulanması çok önemlidir. Bunun yanı sıra bu küresel pandemiyi kontrol altına almanın en önemli adımı, dünyadaki insan topluluklarını aşılamaktır. Yeni COVID-19 varyantlarının ortaya çıkması, benzersiz aşı geliştirme hızına ve güçlü küresel toplu aşılama çabalarına rağmen bulaşıcılık artışına, edinilmiş veya aşılama yoluyla elde edilen antikorlar tarafından nötralizasyonun azalmasına, tespitten kaçma kabiliyetine sahip olmaları dolayısıyla hastalığın yayılmasını sınırlamada şimdiye kadar kaydedilen önemli ilerlemeyi tersine çevirmekle birlikte tehdit etmektedir. Bu nedenle toplu yerlerde; maske, sosyal mesafe ve el hijyeni gibi temel uygulamalara riayet hayati bir hal almaktadır.

Tam Doz Aşılanmışlarda Genellikle Hafif Seyrediyor

Vücudun bağışıklık sisteminin, COVID-19 ile nasıl savaştığı henüz belli değilken koruma ile ilgili bağıntılarının ne olduğu kesin olarak bilinmeden, bir aşının varyantlara karşı neden daha az etkili olabileceğini söylemek zor olmaktadır. Bununla birlikte aşının etkili olduğu, delta varyantının oluşturduğu güncel hastaların aşı durumlarına bakılarak da söylenebilmektedir. Tam doz aşılanmış olan bireylerde, hastalığın genellikle hafif seyrettiği ve çoğunlukla evde tedavi edildiği bilinmektedir. Yine Yoğun Bakım Ünitesi ihtiyacı görülen hastalar arasında, tam doz aşılıların oranının son derece az olması, kliniklerde yatan hastalarda da aşılı bireylerin daha az olması durumu, aşının etkinliğini göstermektedir. Geçen seneye oranla bu sene kliniklerde yatan hastaların çoğunluğunu gençlerin oluşturması da onların aşıdan kaçmasından ve dolayısıyla enfekte olmalarından kaynaklanmaktadır. Unutulmaması gereken bir durum da gençlerin ve çocukların aşılanmaması sonucu, virüsü almaları ve hastalık belirtisi göstermez halde bu virüsü evlerindeki riskli kişilere de bulaştırabilme ihtimalinin olduğudur. 

Ülkemizde İki Doz Aşı Yaptıran Kişi Sayısı 34 Milyonu Geçti

Dünya nüfusunun %31,7'si, en az bir doz COVID-19 aşısı olmuştur ve %23,7'si tam aşılıdır. Dünya çapında 4,76 milyar doz uygulanmış olup şu anda her gün 37,24 milyon doz aşı uygulanmaktadır. Düşük gelirli ülkelerdeki insanların sadece %1,3'ü, en az bir doz almış bulunmaktadır. Ülkemizde ise 86 milyonun üzerinde doz aşı yapılmış olup iki doz aşı yaptıran kişi sayısı, 34 milyonu geçmiştir.

Korunmanın En Etkili Yolu Aşı Olmaktır

Delta varyantı, COVID-19’u çok daha bulaşıcı hale getiren ve bağışıklık korumasını 10 kata kadar düşüren farklı mutasyonlara sahip bir varyanttır. Bu durum, şu anda kullanılan aşılar için bir zorluk teşkil etmektedir. Ancak çoğu insanda, aşının neden olduğu antikor sayıları, 10 katlık bir düşüş olsa bile onları iyi bir şekilde koruyabilecek kadar büyüktür. Bu nedenle, tam olarak aşılanmamış kişiler arasındaki vakaları görmek, iç karartıcı olsa da bu durum, hastaneye kabul ve ölüm sayılarına göre değerlendirildiğinde, aşılıların korunma düzeylerinin iyi gittiği görülmektedir. Tüm bu varyantlara rağmen bu hastalıktan korunmanın en önemli yolu mümkün olan en kısa sürede aşı olmaktır.

Editör: Haber Merkezi