Avlanan hamsinin büyük bir bölümünün ince olmasından dolayı balık unu ve yağı fabrikalarına satıldığını ve bu anlamda da ekonomik kayıpların yaşandığına dikkat çeken Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Cemal Dinçer, hamsideki verilerin endişe verici olduğunu söyledi.

Balık unu ve yağı fabrikalarına 1 TL'ye satılan hamsinin ekonomik olarak büyük bir kayıp olduğunu dile getiren Dinçer, ”Balık unu fabrikalarına hamsinin kilosunu 1 TL’ye sattılar. İnsan tüketimine ortalama 7,5 TL gözüktü. Fiili olarak kilosunu 10-15 TL kadar tükettik. 10-15 TL nerede? 1 TL nerede? Yani burada büyük bir ekonomik kayıp var” dedi.

İlk verilere göre hamsinin ince çıktığını kaydeden Dinçer, “İlk verilere göre hamsi oldukça ince çıkıyor. Hamsi sezonunun Kasım ayında başladığını varsayarsak etkin olarak henüz 1 ay oldu diyebiliriz. İlk verilere göre oldukça ince bir hamsi. Aldığımız ürünlere baktığımızda yaklaşık 5-6 santimetre boyunda diyebiliriz. Arada seçilmişi yapılmış olsa bile bir çoğunun gerçekten karaya çıkarılmaması gereken boyutlarda olduğunu söylememiz mümkündür. Bu bizim için çok sürpriz olmadı. Geçmiş yıllarda da hamsiyi takip ettik. Av verilerine baktığımızda gelecek yıllarda neslinin küçüleceğini ön görülebiliyorduk. Elimizde 2019 yılının rakamları var. 2019 yılında bir önceki yıla göre yani 2018’de hamsi miktar olarak 96 bin tondan 262 bin tona çıktı. Bu sevindirici gibi görünüyor ama değil” diye konuştu.

"1 yıl hamsi avlamayalım"
Avlanan hamsinin üçte ikisinin fabrikalara gittiğini kaydeden Dinçer, miktar olarak bu sezon hamsi avının önceki yıla göre yüzde 300’e yakın arttığını ifade ederek, “Hamsi yok yok diye bizi eleştirebilirler. Şimdi hamsi arttı yüzde 300’e yakın bir miktarda artmış oldu. Hâlbuki avlanan hamsinin büyük çoğunluğu yani üçte ikiden fazlası balık unu ve yağı fabrikalarına gitti. Nedeni insan tüketimi için elverişli olmayacak kadar küçük boyutta olması idi. Zaten yasal olarak avlanmaması gereken bir hamsiydi ama böyle olduğu için en azından o fabrikalarda değerlendirildi. Burada ekonomik olarak büyük bir kayıp var. Balıkçının da büyük bir kaybı var. TÜİK rakamlarına göre hamsinin kilosu 1 TL’ye balık unu fabrikalarına satıldı. İnsan tüketimine ise ortalama 7,5 TL gözüktü. Ama fiili olarak 10-15 TL’ye kadar biz hamsiyi tükettik. Şimdi 10-15 TL nerede? 1 TL nerede? Yani burada büyük bir ekonomik kayıp var. Belki bize kızacaklar ama ortada bir hakikat var. Büyük bir çoğunluğunun insan tüketimi için kullanılması gereken hamsi, kullanılmıyor. Daha önce de söylediğim gibi 1 yıl hamsiyi avlamayalım, zaten hamsi çabuk büyüyen bir balık. 2-3 yaşına kadar büyüyen bir balık. 1 yıl avlanmazsa daha kaliteli bir hale gelir. Bence, balıkçının 1 yıl avlamayarak yapmış olduğu kaybı da bir şekilde sübvanse ederiz. Bu arada devlet de bir destek fonu çıkartabilir. Bunlar tayfa çalıştırıyorlar, ödemeleri vardır bir plan dahilinde yapılabilir. Biz 1 yıl hamsi avlamayalım buradaki kaybı nasıl destekleriz diye bu çözülebilir; zor bir şey değil. Hem daha kaliteli hamsi çıkar, hem de balıkçının yüzü güler kaliteli verimli bir hamsi avlanır. Daha da çok kazanır. Kilosu 1 TL’ye balık unu fabrikalarına verildi, İnsan tüketimi büyüklüğünde olsa 15 kat edecekti. Şimdilik böyle. Önümüzde 2-2,5 ay bir süre var. İlk veriler maalesef bizi endişelendiriyor. Memnun değiliz” şeklinde konuştu.

Hamsinin şu an Türk karasularında olduğunu ifade eden Dinçer, “Hamsinin rutin olarak takip ettiği göç periyodu var. Sular soğuyunca kuzeyden güneye doğru göç eder. Bizim sularımız Rusya taraflarındaki sulara göre daha ılık. Dolayısıyla havalar soğuyunca Kasım’ın başlarından Kuzey'den Güney'e doğru yani Anadolu sahillerine doğru geliyor. Büyük bir çoğunluğu Gürcistan sahilinden bizim sularımıza doğru. Sezonun sonunda da yani Mart’a doğru da tersi bir şekilde bizim sularımızdan Gürcistan tarafına doğru gidiyor. Şu anda yoğun olarak av vermesi gereken yer bizim sularımız” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi