Trabzonspor Marina sakinleri bugün bir basın toplantısı düzenledi. Yat limanında yaşanan sorunlarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Trabzonspor Marina sakinleri adına açıklama yapan Yunus Ersoy "Hepinizin kıymetli vaktinden ayırarak burada toplanmamızın maksadı yat limanı ile ilgili çıkarlan spekülatif haberler, mevcut sorunlar ve yat limanının akıbetidir. Çıkarılan spekülatif haberlerin başında yat limanın yıkılacağı ve havalimanı alanına dahil edileceği gelmektedir. Bu söylenti hakkında hiçbir resmi ya da gayrı resmi bilgilendirme yapılmadığı gibi farklı mecralarda ve basında bu yönde bilgilerin dolaştığını görmekteyiz. Yat limanı sakinleri olarak en doğal isteklerimizden birisi bulunduğumuz bu alanın akıbeti hakkında bilgi sahibi olmaktır."

Yat limanımızda 200'e yakın irili ufaklı, değer ve büyüklük ayrımı yapılmaksızın teknemiz ve tekne sayısından az olmayacak kadar sakinimiz bulunmaktadır. Her ne kadar yat limanı sakinleri arasında teknelerinin değerine göre bir ayrım yapılmamışsa da mevcut teknelerimizin değerleri 50 bin liradan birkaç milyona kadar uzanmaktadır. Bu teknelerin birer sahibi olması aynı zamanda milli servetin bir parçası oldukları gerçeğini değiştirmemektedir.

Ne yazık ki bu teknelerin hiçbirinin şu anda güvende olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyememekteyiz. Şu zamana kadar, en yakını 5 gün önce olmak üzere toplamda üç-dört teknenin batması, endişelerimizin yersiz olmadığını göstermektedir. Enteresandır ki bu tekneler liman içerisinde bağlıyken batmışlardır. Bunun yanında müteaddit kereler teknelerden hırsızlık olaylarının yaşandığı da herkesin malumudur. Ayrıca alanın neredeyse hiçbir yerinde ışıklandırma bulunmadığı için teknelerin bulunduğu menderekler ve bağlantı yollarında yürümek hayli zorlaşmıştır.

Bizim tekne sahipleri olarak isteğimiz, teknelerin ve alanın güvenliği için 24 saat esasıyla hizmet verecek bekçi, görüntülü kontrol ve gerekli aydınlatma sistemlerinin kurulmasıdır.
Ülkemiz, teknolojiyi çok yakından izlemek ve geliştirmek hususunda dünyada el üstünde tutulurken atıl vaziyette olan yat limanımızda tekne sahiplerinin kullanabileceği bir tek lavabo bulunmamaktadır.

Tekne sahipleri olarak ailelerimiz ile birlikte yat limanına geldiğimizde teknelerde yahut civarlarındagüvenleoturupvakitgeçirememekteyiz.Sebebiise devletimizinneredeyseherkurumundan birer şubenin yat limanında bulunmasına rağmen kontrolsüzce herkesin içeriye girip çıkabilmesi, civarda kontrolsüzce içki içilmesi, aile ahlakına uymayacak şekilde edepsizce hareketler yapılması gibi bozuk hal ve hareketlerdir.

Şu anda bu yat limanında bulunan teknelerin toplam piyasa değeri tahminimizce 50 milyon TL'nin üzerindedir. Tekrar ifade etmek isteriz ki bunların bir sahibi olması aynı zamanda milli servetin bir parçası oldukları gerçeğini değiştirmemektedir.

Ulaştırma Bakanlığı tarafından deniz sevgisinin aşılanması için çok cüz'i bir rakam ve prosedür sayılacak bir yeterlilik sınavının ardından yüz binlerce deniz ehliyeti dağıtılmıştır.

Denizcilikte çokça kullanılan "Tekneyi bir alırken, bir de satarken çok sevinirsin." lafı yat limanımızda gerçek olmuştur. Çünkü şu an gelinen noktada çekek yeri sıkıntısı sebebiyle araştırmalarımıza göre ilimizde satışı gerçekleştirilen teknelerin neredeyse tamamı ilimiz dışına satılmaktadır. Burada sorgulanması gereken, denizcilikte yarışan bir şehir olması beklenen ilimizden dışarı sürekli olarak bu satışların neden gerçekleştiğidir. Kanaatimizce bunun sebebi yukarıda açıkça ifade ettiğimiz, güvenlik, düzen, teknik imkanlar ve çekek yeri problemleridir.

İçinde bulunduğumuz yat limanı bu kadar sorun yetmezmiş gibi aynı zamanda kurumlar parseline dönüşmüştür. Ortak kullanım alanlarının hangi kurum ve kuruluşun tasarrufunda olduğu belli olmadığı gibi tekne sahipleri sadece menderekleri kullanabilir hale gelmiştir. Ancak bu duruma istisna olabilecek nitelikte burada bulunmasından memnuniyet duyduğumuz kurumlar içerisinde Emniyet Müdürlüğüne bağlı Yunus Polisleri, Deniz Polisi ve Trafik Şube ön sıralarda gelmektedir.

Yat limanı sahipleri olarak teknelerimiz için tonoz, usturmaca, halat ve bunların işçilikleri gibi ciddi maddi külfetlere katlanırken, limanın akıbeti hakkında bilgi sahibi olmayışımızın ve her kurumdan farklı bir yorum yapılmasının makul bir açıklaması yoktur. Burada bulunan tüm sakinler olarak talebimiz bu konunun en kısa sürede açıklığa kavuşturulması ve ifade ettiğimiz hususlarda gereken tedbirlerin alınmasıdır.
Hepinize vakit ayırıp katılım sağladığınız için ayrı ayrı teşekkür ederiz.

Editör: Haber Merkezi