“Hocamızdan şampiyonluk bekliyorum” Kulağa ne kadar hoş geliyor bu 3 kelime değil mi? Elindeki kadronun kalitesine, takımın ilk 9 haftada ortaya koyduğu futbola bakmadan ne kadar da kolay ağızdan dökülü veriyor şampiyonluk kelimesi. Hayat cesur insanları sever ama hayal satanları değil.

Başkan Ahmet Ağaoğlu’nun ekonomik anlamda kulübü iyi noktalara getirdiğini her daim takdir eden insanlardanım. Asla bu görüşümde bir sapma olmayacak.

Fakat saha içerisinde gerçeklerle yüzleşemeyen başkan Ahmet Ağaoğlu’nun Trabzonspor’a gönül verenlere karşı umut tacirliği yapmasına da gönlüm razı olmayacak.

Sözüm ona ateşten gömleği giymiş Avcı’nın elinde sihirli değnek varmış gibi, “Hocamızdan şampiyonluk bekliyorum” diyebiliyor. Yapma başkan, bir takımın ligdeki konumuna bak, birde elindeki kadro kalitesine.

Pandemi öncesine kadar aylardır zirvede yer alan Trabzonspor için şampiyonluk kelimesini dahi telaffuz edemeyen sen değil miydin. Şimdi ne değişti? Kimi gaza getirme peşindesin. Artık bu gibi söylemler prim yapmıyor, kimse de gaza gelmiyor.

Başkan sen akıllı bir adamsın ama birilerinin gözünü boyama. İhtiraslarınız uğruna sakın ola da Avcı’yı yem etmeyin. Hem kendinize hem de hocaya yazık edersiniz.

SABIRLI OLMALIYIZ
Erzurum maçı sonrasındaki yazımda Abdullah Avcı’nın bu takımla işi zor olduğunu belirtmiştim. Hala bu görüşümün arkasındayım. Sezon başında Trabzonspor’un ciddi bir şekilde görüştüğü Avcı ile anlaşılabilseydi şimdi çok farklı senaryolar yazılıp çizilebilirdi.

Çünkü Abdullah Avcı hem kendi kadrosunu kurabilecek hem de kendi sistemini takıma monte edebilecekti. Ne oldu 8 hafta geçtikten sonra Avcı takımın başına getirildi. Bordo-Mavili ekibin ligdeki konumuna baktığınızda bir sezonu çok büyük bir mucize olmadığı sürece heba etmediniz mi.

Şimdi bizlere düşen tek şey başkanın doğru bir şekilde dile getirdiği gibi Abdullah Avcı’ya saygı ve sabır göstermek. Bu sezon Trabzonspor belki çok hırpalanacak ama Avcı’ya olan inancımızdan asla vazgeçmemeliyiz. Ben Avcı’nın kendi oluşturacağı takımı görmek istiyorum. Trabzonspor’a çok şey katacağına da gönülden inanıyorum.

TÜKENMİŞLİK SENDROMU
Bir yıldızın elimizden kayıp gittiğine ne yazık ki bu gözler şahit olmaya başladı. Oysa Trabzonspor A takımında formayı ilk sırtına geçirdiği andaki heyecanı, hırsı, isteği, arzusu ve cesaretinden eser dahi kalmadı.

Adı Avrupa devleriyle anıldı, yerli Messi yakıştırmasıyla ayakları yerden kesildi, ben oldum havasına girdi. Ne çabuk kendini aslında tüketti. Suç kimde? Suçun en büyüğü aslında kendisinde. Var olan yeteneklerini körelterek takımına en büyük kötülüğü yapan sende.

Yeteneksiz bir oyuncu değil, ama korkaksın. Korkaklığının bedeli de kendisi ağır bir şekilde ödetiyorsun. Her maç kendini değersizleştirerek tükenmişlik sendromuna kapılıyorsun.

Artık bir silkelenip geçmişteki o heyecanı hırsı, arzuyu tekrar yakalama zamanı gelmedi mi he ne dersin Abdülkadir Ömür. Gelmediyse geçmiş olsun.

İYİ Kİ HUGO, EKUBAN VAR!
Bana göre Trabzonspor’un iki sigortası Vitor Hugo ile Calep Ekuban. İki oyuncu Erzurumspor maçında ortaya koyduğu futbolla Bordo- Mavililer için ne kadar önemli silahlar olduklarını gösterdiler. Temennim iki oyuncu gibi bazı isimlerin de taşın altına elini değil gövdesini koyması.

Bunların en başında gelen isimlerden biri ise Nwakaeme. Ben her zaman kötü bir performansta ortaya koysa son dakikada ortaya çıkar bir anda skor tabelasını değiştirecek gözüyle bakmışımdır Nijeryalı futbolcuya. Ancak Erzurum maçındaki o görüntüsünü savunacak bir tarafı asla olamaz.

Eğer siz gökten boşalırcasına yağan yağmurun oluşturduğu ağır zeminde beyaz formanın üzerinde bir çamur lekesi dahi olmayan Nwakaeme bende çok büyük bir hayal kırıklığına neden olmuştur. Ha ben yine takımdaki bankolar arasına onu her zaman yazarım.

Ancak o da mücadelelerinde Hugo ve Ekuban’ı inşallah örnek alır da Trabzonspor’a önemli katkılarda bulunur.