Lakin kuralları vardır...

Her şeyden önce; biz ne düşünüyorsak rakipte onu düşünüyor olacağını asla unutmamak gerekir.

Karşımızda şampiyonluk yolunda Trabzonspor’dan daha üst seviyede transfer harcaması yapmış ezeli rakip Fenerbahçe olsa bile.

Hiç bir zaman Göztepe maçındaki Fenerbahçe’nin mağlubiyetine aldanmamalıyız.

Derbi maçlarının sonuçları oynanmadan kestirilen maçlar değildir.

Bu tür maçlarda rakibi iyi analiz edip ellerindeki oyuncu gurubunun neler yapabileceğini, maç süresi içerisinde Trabzonspor’un neler yapabileceğini yorumlamaya kalkarsak, bordo-mavililerin kazanmaya daha yakın olduğunu söyleyerek artı olarak gördüğümüz etkenlere de değinmeliyiz.

Edgar Ie ile Hugo’nun defanstaki uyumu Flavio ile Berat’ın gün geçtikçe takıma katkı anlamında daha güzel işler yapmaları avantaj hanesindeki önemli olgulardır.

Artık Trabzonspor defansı eskiye nazaran tüm rakiplere kolay kolay pozisyon veren defans bloğu değildir.

Yani yerli yerinde ani gelişen rakip takımın ataklarında rakibe eksik adamla yakalanan takım da hiç değildir.

Değişen pozisyonlarda orta alan futbolcuları daha hızlı daha çabuk düşünerek pozisyon üretebiliyorlarsa, ana teması defans bloğunun kendi alanındaki oyunu orta alana verimli paslarla yıkmasıdır. Bir maç kazanılacaksa defansla orta alan arasındaki mesafenin yerli yerinde kullanılması önemlidir. Trabzonspor da oynadığı son maçlarda bunu başarabilen takımdır. Fenerbahçe’nin orta alanında görev yapan futbolcuların da son maçlarındaki mücadele güçlerine bakıldığında tecrübeli olmaları mücadele güçlerine güç katmadığı için Trabzonspor elindeki bu avantajla tabelayı kendi lehine daha erken değiştirebilir.

En önemlisi kazanma arzusudur. Trabzonspor sezon başındaki savrulmalarından daha uzakta ve takım birlikteliğine bağlılıkta olup kazanma arzusunu öne çıkarmış bir takım görünümündedir. Birde geriden gelen takım olması nedeniyle inanıyorum ki sabırla ve de inatla kendi oyun kurgusunu rakibe kabul ettirmekte zorlanmayacaktır.

Yıllar içerisinde Trabzon spor çok maçlarda kağıt üzerinde kat kat daha iyi futbolcu gurubuna sahip Fenerbahçe’yi çoğu maçlarda yenmesini bilmiştir.

Bu tür maçlarda bir diğer olguda maçın toplamında sadece kazanmayı düşünürken maçın atmosferine kapılmadan sakinlik içerisinde kararlığı elden bırakmamak lazımdır.

Erken golde yenebilir, hakem Yaşar Kemal Uğurlu’nun aksi kararları ile de karşılaşılabilir, hesapta olmayan kırmızı kartla takım on kişide kalabilir, rakip futbol kurallarının dışında çirkin mücadeleyi de amaçlayabilir… Sonuç olarak sabır ve de sakinlikle sadece kazanmak amaçlanmalıdır.

Öyle veya böyle Trabzonspor’un kulübesinde alternatif olarak müsabaka yer alabilecek futbolcular vardır.

Nwakaeme ve de Ekuban’ın performansları böylesine önemli maçta oyunun kaderini belirlemede önemli etken olacaklardır kanısındayım.

Trabzonspor’un yürüdüğü bu yolda en büyük engelleri Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’tır ki bu engelleri geçemez isek bu yol bizi hiçbir yere getirmez.

Üstelikte bir şampiyonluk kupamızın Fenerbahçe müzesinde esir olarak tutulduğu gerçeği ortadadır.

Hiçbir maç oynanmadan kazanılmadığına göre, umuyorum ki Trabzonspor bu maçı da kayıpsız geçecektir... Haydi hayırlısı.